| Kaseti Joanna'ya senin verdiğini biliyorum. Ama bir sorum var. | Open Subtitles | أعرف أنك أنت الذي أعطيت جوانا الشريط لدي سؤال واحد |
| Sana bir sorum var ama istemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لدي سؤال , ليس عليكِ الإجابة عنه إذا لم تريدي ذلك |
| bir sorum var. İnşaatta 30 yıl boyunca işçilik yaptığınızı söylediniz. | Open Subtitles | لدي سؤال لك قلت بأنك عملت كعامل في البناء لـ30 سنة |
| - Hayır, hayır. Tek bir sorum var. Tek sorum... | Open Subtitles | لا , لا أنا عندي سؤال واحد حسنا الوقت ينفذ |
| Rachel, sana bir sorum var. Richard yine bizimkilerle bir program yapmış... | Open Subtitles | ريتشيل لدى سؤال ريتشارد خطط لقضاء الوقت مع الشباب |
| Etkileyici değil mi bu çocuk ya? Sana bir sorum var sadece. | Open Subtitles | حسنا ، أليس هذا مثير للإعجاب الآن ، لدي سؤال واحد لك |
| Özel göreliliği on defa okudum ama bir sorum var. | Open Subtitles | لقد قرأت النظرية النسبية عدة مرات ولكن لدي سؤال واحد |
| Bir sorum var: Burada hanginiz öleceğinin farkına vardığı ilk anı hatırlıyor? | TED | لدي سؤال من هنا يتذكر أول مرة أدرك فيها أنه سيموت؟ |
| Fakat başlamadan önce, izleyicilere ufak bir sorum var. | TED | ولكن قبل أن أبدأ، لدي سؤال سريع للجمهور. |
| Bitirirken, sizlere tek bir sorum var, ve de bu soru gerçekten önemli olan tek şey. | TED | وختامًا، لدي سؤال واحد أتوجه به إليكم، وأعتقد أنه السؤال الوحيد المهم. |
| Sana bir sorum var. Orta yol olur mu diye merak ediyorum. | TED | لدي سؤال لكِ. أود أن أعرف لو كان هناك مسار وسطي. |
| Benimde sana bir sorum var. Neden hala buradasın? | Open Subtitles | لدي سؤال لكِ ايضاً, ماذا تفعلين هنا الى الان؟ |
| Senin için büyük bir sorum var. | Open Subtitles | لدي سؤال هام لكِ، لا يمكنني أن أسأله لغيرِك. |
| Polis olarak bir sorum var. Nedir bu? | Open Subtitles | لدي سؤال يتعلق بالشرطة ما الذي نبحث عنه هنا؟ |
| Bekleyin, bir sorum var. | Open Subtitles | أوه، الانتظار، نعم، أنا أعمل. أنا لم لدي سؤال واحد: |
| Affedersiniz Hocam. Fazilet hakkında bir sorum var da. | Open Subtitles | معذرة مولانا عندي سؤال حول الأعمال الفاضلة |
| Artık herkes birbirini tanıdığına göre bir sorum var. | Open Subtitles | حَسَناً نحن جميعاً ، نعرف بعضنا الآن أنا لدى سؤال |
| Evet, aslında bir sorum var. | Open Subtitles | أجل، في الواقع لديّ سؤالٌ واحد فقط |
| bir sorum var. Bahçeme para gömmek gibi bir alışkanlığın yok, değil mi? | Open Subtitles | سؤال سريع ليست لديك عادة في دفن النقود في حديقتي الخلفية، أليس كذلك؟ |
| Kimya ile ilgili bir sorum var da umarım şu an uygunsuz değildir. | Open Subtitles | لديَّ سؤال يتعلق بالكيمياء أمل أن يكون الوقت ملائم |
| Başlamadan önce, bir sorum var. Herkes Yedi Serisi sınavını geçti mi? | Open Subtitles | قبل أن نبدأ, عندى سؤال واحد هل منكم من قام بمرور إمتحان السبعة المتسلسلة؟ |
| Ama sana bugüne kadarki her kötü babanın çocuğundan gelen bir sorum var. | Open Subtitles | و لكن هناك سؤال أود طرحه عليك من كل إبن لديه والد سيء |
| Son olarak bir sorum var: Hepsini kendi avantajınıza mı kullanıyorsunuz? | TED | ولدي سؤال آخر أخير: هل تستغلهم جميعًا لمصلحتك؟ |
| Sadece tek bir sorum var. | Open Subtitles | ليكون اسهل شئ - لدىّ سؤال واحد - |
| Aslında yok. bir sorum var sadece. Bir yorum almak istedim. | Open Subtitles | ،ليس تماماً، لدي سؤالاً من باب المعرفة فحسب |
| Bak, motosiklet sigortanla ilgili bir sorum var, böylece bu faturayı ödeyebilirim. | Open Subtitles | إسمع، لديّ فقط سؤال حول تأمين دراجتك النارية حتى أدفع هذه الفاتورة. |
| Aslında, bir sorum var, efendim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا عِنْدي سؤال واحد، سيد |