"bir strateji" - Translation from Turkish to Arabic

    • استراتيجية
        
    • خطّة
        
    • إستراتيجية
        
    • الاستراتيجية
        
    • أستراتيجية
        
    • بحاجة لاستراتيجية
        
    Ve bu, sözcüklerdeki seslerin kusurlu bir temsiliyle sonuçlanır. Farklı boşluk sabiti olan bir mekanizma ile normal olmayan farklı bir strateji. TED وهذا يؤدي إلى خلل في تمثيل أصوات الكلمات ، غير طبيعي ، استراتيجية مختلفة، من قبل جهاز يحتوي على مساحات مختلفة ثابتة.
    Müziğin gücünü anlayan, yaratıcıların seslerini yükselten ve bir strateji geliştirmeye hazır yetkililer seçilmesi gerekir. TED نحن بحاجة إلى مسؤولين منتخبين يدركون قوة الموسيقى ويرفعون أصوات المبدعين، ومستعدين لتنفيذ استراتيجية ما.
    İşte bu tüm kalbimle onayladığım bir strateji. Ne var aklında? Open Subtitles الآن هذه خطّة أتحمَّس لها من صميمي، ماذا يجول في بالك؟
    İşte bu tüm kalbimle onayladığım bir strateji. Ne var aklında? Open Subtitles الآن هذه خطّة أتحمَّس لها من صميمي، ماذا يجول في بالك؟
    Durumu tam olarak analiz edip uygun bir strateji belirlemek için zaman gerekiyor. Open Subtitles نحن نحتاج لمزيد من الوقت لتحليل الموقف و نصيحة سليمة و خطة إستراتيجية
    Umudumu kaybetmedim. Yeni bir strateji bulmak için zamana ihtiyacım var. Open Subtitles لم أفقد الأمل , لكن أحتاج وقت لأعمل على إستراتيجية جديدة
    Google bu ortama daldı ve liderliği üstlenerek yeni bir strateji geliştirdi ve her türlü içerik ticarileştirilmeye başlandı. TED ثم ملأت غوغل هذا الفراغ، وتولّت قيادة الأمور ونفّذت الاستراتيجية بحيث حولّ كل أشكال المحتوى إلى سلعة بشكل نظامي.
    Şimdi düşününce, önden gitmemek pek iyi bir strateji değilmiş. Open Subtitles نعم، بالنظر إلى ماحدث سابقاً ربما عدم تولي القيادة لم تكن أستراتيجية جيدة.
    İhtiyacımız olan bir strateji. Open Subtitles اننا بحاجة لاستراتيجية
    Çevreyi gözlemleyebilen risk ve fırsatları ayırt edebilen, bir strateji oluşturan ya da stratejik öneriler veren TED وماذا عن الأشخاص القادرين على تفحص البيئة الخارجية، وتحديد المخاطر والفرص، وصنع استراتيجية أو تقديم توصيات استراتيجية؟
    Huzurlu bir şekilde işeyebilmek için bir strateji geliştirmeliydim. TED واضطررت إلى إيجاد استراتيجية لأتمكن من قضاء حاجتي بسلام.
    Hiçbir iş planımız yoktu, ne belirli bir strateji, ne de gizli bir gündemimiz -- sadece önümüzde bir fikir vardı ve bizimle çalışan bir grup arkadaş. TED لم تكن لدينا خطة عمل، ولا استراتيجية ثابتة، ولا أي أجندات خفية مجرد الفكرة فقط ومجموعة من الأصدقاء يقومون بمساعدتنا.
    İş başa düşünce başarırım diye umdum, ancak bu hiç de iyi bir strateji değilmiş. TED ظننت أنني قادر على هذا التحدي، وكما هو متوقع، لم تكن أفضل استراتيجية.
    Buna kalbimizi ve ruhumuzu verdik, gecelerimizi, hafta sonlarımızı kullanıp bir sürü analiz yaptık ve iyi olduğunu düşündüğümüz bir strateji oluşturduk. TED نضع قلوبنا وأرواحنا عليه، وننجز الكثير من التحاليل في ليالينا وعطلنا ونضع كل ما نعتقد أنه استراتيجية جيدة.
    Başka bir strateji geliştirmeliyiz. 100 mil uzaktaki Meksika sınırıyla ilgili bir strateji geliştirebiliriz mesela. Open Subtitles علينا البدء بوضع خطّة تمكّننا من تجاوز مئة ميل بعد الحدود المكسيكيّة
    Başka bir strateji geliştirmeliyiz. 100 mil uzaktaki Meksika sınırıyla ilgili bir strateji geliştirebiliriz mesela. Open Subtitles علينا البدء بوضع خطّة تمكّننا من تجاوز مئة ميل بعد الحدود المكسيكيّة
    Bunun bir strateji olduğunu, takviye güçlerle geri döneceğinizi ve bir planın olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أن هُناك خطّة أعلم أنّك ستعود ومعك الدعم. شيئ ما، أعلم أن هُناك خطّة.
    Örneğin, insani bilimler ve edebiyat fakültesini, çoktan seçmelinin kötü bir strateji olmadığına ikna etmeye çalıştık. TED لذا حاولنا إقناع، مثلاً، بعض كليات العلوم الإنسانية لدينا بأن الخيارات المتعددة ليست إستراتيجية سيئة للتقييم.
    Her şeyini iksiri bulma ve sonsuza dek hayatta kalma fikrine adamak riskli bir strateji. TED لكن أن نرهن كل شي بإيجاد ذلك الإكسير وأن نبقى إلى الأبد هي إستراتيجية خطرة
    Ve iş dünyasında yaygın bir kapsamda geçerli gözüken bir strateji miti var şu anda. TED وهناك إلى حد ما اسطورة إستراتيجية كبيرة سائدة الآن في الأعمال.
    Her şirket, hatta her ülke bir strateji geliştirmek ve bu konuda harekete geçmek zorunda. Böyle bir strateji 4 bölümden oluşur: TED تحتاج كل شركة، ولكن أيضا كل دولة، لاستراتيجية بشرية، وللبدء في العمل عليها فورا، وهذه الاستراتيجية تتكون من 4 أجزاء.
    Çünkü böylesi bir strateji ile ölmek işe yaramaz diye hissediyordum. Open Subtitles لأنني شعرت بأن الموت بمثل تلك الاستراتيجية كان مجرد مضيعة لموت أفضل
    Pekâlâ, bu doğru ama o bir strateji ve savaş oyunu. Open Subtitles حسناً, هذا صحيح لكن هذه الاستراتيجية والحرب
    Gerekli bağları sağlamak için akıllıca bir strateji. Open Subtitles إنها أستراتيجية ذكية لأقامة علاقات طويلة وقوية
    Alice Webster'ın kimliğini gizli tutmaya devam edeceksek olabildiğince hızlı bir şekilde uygun bir strateji hazırlamalıyız. Open Subtitles (إذا كنا سنتكتم على هوية (أليس ويبستر بقدر المستطاع, فنحن بحاجة لاستراتيجية ملائمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more