"bir subay" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضابطاً
        
    • كضابط
        
    • رجل بالجيش
        
    • موظف عسكري
        
    • ضابط من
        
    • إنه ضابط
        
    • أنت ضابط
        
    • اخذ ضابط
        
    • خبر جندي
        
    Ben artık bir subay değilim, general, ama erkek sözü veririm. Open Subtitles أنا لم أعد ضابطاً ، يا جنرال و لكننى أعدك كرجل
    "...muhafız bölüğünden bir subay gelip, beni Hoess'ün evine götürürdü..." Open Subtitles كان ضابطاً صغيراً من الحرس المُصاحب يجيء ويأخذني إلى بيته
    Hadi teğmen. Amerikalı bir subay olarak Almanların, düşündüğü umurunda değil. Open Subtitles هيا أيها الملازم، كضابط أمريكي لن تهتم أبدا في الرأي الألماني
    O zaman, benim için bir subay eşi, olmamayı öğrenmek kolay olmalı... Open Subtitles لذا لم يكن الأمر صعبا بالنسبة لي أن أدرك بألا أكون زوجة رجل بالجيش
    Bunun yeri ve zamanı değil, Sergei Nikolaevich ama bir subay olarak, çok uzun zaman hizmet ettiğin yoldaşlarından ayrılmak için verdiğin dilekçeyle beni çok şaşırttın. Open Subtitles لكن بصفتك موظف عسكري فقد فادئتني بطلبك بترك رفاقك الذين خدمت معهم لفترة طويلة في الجيش
    Sen çok şanslısın Khan. Karşında gerçek bir subay var. Open Subtitles أنت محظوظ يا خان, أنك أمام ضابط من الجيش
    Adam bölük komutanı, Bones. Madalyalı bir subay. Open Subtitles إنه القائد المرافق يا بونز إنه ضابط للزينة
    Gates, bir subay olduğunu unutmamaya çalış lütfen. Open Subtitles ـ جايتس، أنت ضابط. ـ أنت تصعب الموضوع على
    Tümen her alaydan, Bastogne'da görev yapmış bir subay seçip, resmi savaş geçidinde bulunmak üzere, 30 günlük izinle Amerika'ya gönderecek. Open Subtitles القيادة قررت اخذ ضابط من كل كتيبه من كل كتيبه دافعت عن "باستون" ليعود الي "الولايات المتحدة" في اجازه شهر ليروج الي حملة شراء سندات الخزانه لدعم المجهود الحربي
    Bana inanmalısınız. Size bir subay sözü veriyorum. Open Subtitles يجب أن تصدقني أعطيك خبر جندي
    bir subay olabilir, ...ama centilmen olmasını beklemiyorum. Open Subtitles ربما يكون ضابطاً لكن لا تتوقع منه أن يكون رجلاً محترماً
    Kübalılar beyaz giyen bir subay gördüklerinde onun ateş etmek istedikleri biri olabileceğini düşünürler. Open Subtitles عندما يرون الكوبيون ضابطاً يرتدي اللون الأبيض يجدون رغبة في قتله
    Dört yılda bir subay olabilirsin ve sekiz yılda da kendi gemin olabilir. Open Subtitles يمكنك أن تصبح ضابطاً في خلال أربع سنوات ويمكنك أن تقود سفينتك الخاصة في خلال ثمان سنوات
    bir subay depresyona girdi diye, yaralı askerlerin donmasına ya da çadırlarda terlemesine izin veremem! Open Subtitles لن أدع الجنود الجرحى يتجمدون أو يتعرقون تحت المخيمات بسبب أن ضابطاً صغيراً يشعر باليأس
    Daha önce siyah bir subay görmediniz mi? Open Subtitles ألم ترى ضابطاً ملوناً من قبل ؟
    bir subay olarak şerefim üzerine yemin ederim ki bu ilanla benim hiçbir ilgim yoktur. Open Subtitles كما أنني أعطيك كلمة شرف كضابط بأنه لا علاقة لي من قريب أو من بعيد بهذا الإعلان
    Onun hayatını kurtarabilirim eğer bana bir şey yapmayacağına dair bir subay olarak söz verirsen. Open Subtitles يمكننى إنقاذ حياتها شرط أن تعدنى كضابط بإنك ستعفى عنى
    O zaman, benim için bir subay eşi, olmamayı öğrenmek kolay olmalı... Open Subtitles لذا لم يكن الأمر صعبا بالنسبة لي أن أدرك بألا أكون زوجة رجل بالجيش
    Biliyorsun, Nat, benim için, kendini silip atmadan, bir subay eşi olmayı anlamak uzun sürdü. Open Subtitles لعلمك يا (نات) أنني أخذت فترة طويلة لأعرف كيف أن أكون زوجة رجل بالجيش من غير أن أحطم نفسي, الأمر ليس سهلا ولكنني فعلت ذلك
    Bunun yeri ve zamanı değil, Sergei Nikolaevich ama bir subay olarak, çok uzun süre yardım ettiğin yoldaşlarından ayrılmak için verdiğin dilekçeye çok şaşırdım. Open Subtitles لكن بصفتك موظف عسكري فقد فادئتني بطلبك بترك رفاقك الذين خدمت معهم لفترة طويلة في الجيش
    Hint donanmasından bir subay Kralın ganimetlerini ele geçirdi. Open Subtitles ضابط من الاسطول الهندى قد استولى على غنيمه للكينج
    Tipik kibirli, genç bir subay elbette ona kalırsa savaşı kazanabilir. Open Subtitles إنه ضابط شاب اعتيادي مغرور يعتقد أن بإمكانه الفوز بنفسه.
    Gemide bulunan bir subay olarak görevini yapmanı istiyorum. Open Subtitles أنت ضابط على متن هذه المركبة، وآمرك أن تؤدي واجبك.
    Bölük Bastogne savunulmasında görev yapan her alaydan bir subay seçip, onu 30 günlüğüne Amerika'ya gönderip savaş propogandası yaptırmayı planlıyor. Open Subtitles القيادة قررت اخذ ضابط من كل كتيبه من كل كتيبه دافعت عن "باستون" ليعود الي "الولايات المتحدة" في اجازه شهر ليروج الي حملة شراء سندات الخزانه لدعم المجهود الحربي
    Bana güvenmelisiniz. Size bir subay sözü veriyorum. Open Subtitles يجب أن تصدقني أعطيك خبر جندي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more