Aciz hissediyorsun uzun, karanlık Bir tünele yalnız başına bakıyormuş gibi. | Open Subtitles | كالنظر في نفق طويل ومظلم وكأنك وحدك ولكن هذا غير صحيح |
Bir tünele girdiğini falan sanacak. | Open Subtitles | ستظن أنكِ دخلتِ في نفق أو شيء من هذا القبيل |
Vücudunuz zarar görünce, beyniniz bulanınca Bir tünele sıkışmış gibi hissettiğinizde sadece yatağınıza gitmek istersiniz. | Open Subtitles | جسمك يؤلم، ودماغك يصبح ضبابياً وتحس كأنك عالق في نفق .وكلماتريدههوسريرك |
Bir tünele giriyorum! Hoşçakalın! | Open Subtitles | اني ادخل في نفق,وداعاً |
Üç blok ötedeki bir otoparka çıkaran Bir tünele götürecek sizi. | Open Subtitles | سيقلك إلى نفق ومنه إلى مرآب يبعد 3 مباني عن هنا |
Uçağa tırmanmak istemedin... ama şimdi karanlık Bir tünele giren merdivenlere mi inmek istiyorsun? | Open Subtitles | لا تود الصعود إلى طائرة لكن تود النزول على سلم إلى نفق مظلم؟ |
Sonra Bir tünele vardık. | Open Subtitles | ثمّ بعد ذلك دخلنا في نفق |
Bir tünele giriyorum. | Open Subtitles | لقد دخلت لتوّي في نفق |
Birkaç gün önce, gecenin bir yarısı bundan daha kapalı Bir tünele girdin. | Open Subtitles | قبل بضعة ليالى ، ذهبت إلى نفق والذى كان على مسافة أبعد من ذلك تحديداً |
Sanki derin, karanlık Bir tünele bakıyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | مثل النظر إلى نفق عميق ومظلم |