Ben bir profesorüm, sizi sınav yapmalıyım? Herhangi biri? Herhangi bir tahmin? | TED | أنا استاذ جامعي؛ لابد أن أختبركم. أي أحد؟ أي تخمين على الإطلاق. |
Elbette bu bir tahmin fakat bombaların kalabalık bir bölgede kullanılacağını varsaymak durumundayız. | Open Subtitles | صحيح إنه مجرد تخمين لكن علينا التفكير لو قاموا بتفجير مكان مكتض بالبشر |
12 -- Pardon 13.7 milyar ışık uzaktayız ve bu bir tahmin değil. | TED | كما تعلمون، هو 12 -- هو 13.7 مليار سنة ضوئية، وهذا ليس تخمين. |
Onlar olmadan, cezai soruşturma bilimi bir tahmin oyunundan öteye geçemez. | Open Subtitles | بدونهم .. فإن علم التحقيق الجنائي .يكون لعبة تخمين |
Bu çılgın bir tahmin, ama söyleyebilirim ki | Open Subtitles | هذا تخمين لا أكثر و لكنني أعتقد هذا لأننا إلتقطنا شيئاً خارجاً من الحظيرة |
Bu sadece bir tahmin. Korunmasız duruma düşmeden önce geçidi çevirebileceğinizden emin değilim. | Open Subtitles | إنه مجرد تخمين,لست متأكدة بأنكم ستصلون الى البوابة قبل أن تهاجموا |
Bu sadece bir tahmin, çünkü Waodaniler tarih tutmaz. | Open Subtitles | هذا مجرد تخمين لأن شعب الوادوني لا يقومون بتحديد العمر |
Bu senin için hâlâ, sohbetin tek tarafına dayanarak yaptığın bir tahmin. | Open Subtitles | هذا تخمين من جانبك طبقاً لجانب واحد من المحادثة |
Değişik bir tahmin olacak... ama senin saçının ve kolunun görünüşüne göre sanırım İtalyansın. | Open Subtitles | إذاً ، تخمين هنا من منظر شعر يديكِ أنا أعتقد أنك إيطالية |
Ve bu bir tahmin değil, bir gerçek. | Open Subtitles | وهذا ليس مجرد تخمين , إما , بل حقيقة واقعة |
Ağırlık limiti anlaşılan o ki, sadece bir tahmin. | Open Subtitles | بالتأكيد أن الحد الأقصى للوزن مجرد تخمين |
Bu sadece bir tahmin ama, bence ölüm katılığı oluşmuş. | Open Subtitles | إنه تخمين فقط لكنني سأقول أنها في التصلب |
bir tahmin oyunu sunuyor ama tahmin etmek için yeterli zaman tanımıyorsun. | Open Subtitles | تقترح لعبة تخمين ثم لاتعطيني وقت كاف لأخمّن |
Bunun elinde tek bir kanıt olsa müvekkilimi tutuklayacak bir adamdan gelen abartılı bir tahmin olduğunu kabul edelim. | Open Subtitles | الأعتراف بأن الأمر مجرد تخمين عميق من رجلُ بأمكانهُ أعتقالُ مُوكلي إذا كان لديهِ أي دليل |
Sadece bir tahmin ama... | Open Subtitles | حسنا ، انه مجرد تقدير |
Şimdi... bir tahmin yürüteyim. | Open Subtitles | فجأتنى فكرة شيطانية |
Alın size yapması kolay bir tahmin, zengin ve fakir arasındaki bu fark kapanacak. | TED | هذه بعض التنبؤات العامة للأسواق وهي سهلة الأعداد. هذه هي الفجوة بين الأغنياء والفقراء. سوف تنعدم |
Kümeleme yapıyorsun. Church'ün önceki yerlerine göre bir tahmin algoritması. | Open Subtitles | تحيلين أماكن (تشارتش) السابقة لمنهاج تخطيطيّ. |
Gwen, bu seçimleri yapacağından o kadar emindim ki, başka bir tahmin daha yaptım. Ve tahminlerimi değiştirilmesi daha da imkansız yerlere koydum. İşte tam burada. | TED | غوين، كنت واثقا جدًا أنكِ ستختارين هذه الاختيارات إنني خمنت تخمينا آخر، ووضعته في مكان متعذر وهو هنا. |