| Shauna Taylor'ın ölümünden hemen sonra onun evinden çıktığını gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيان شاهدك تغادر شقة شونا تايلور بعد وقت قصير من مقتلها |
| İfadeyi imzalamayı rededen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد في الأسفل يرفض توقيع إفادته فماذا نفعل به سيدي؟ |
| Onu öldürmeye çalıştığınızı söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لم يحدث أبداً لدينا شاهد يقول أنه رأاك تحاول قتلها |
| Cinayet gecesi Cotton'ın oğlunun maktulle olduğuna şahitlik eden bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيان من الذي وضع أبن كوتون مع الضحية ليلة وقوع الجريمة |
| -Kurbanı tanıdığını ve portre çekimi ayarladığını söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد يقول أنك تعرفين الضحية ورتبت لها جلسات تصوير |
| Roman'ı, o kızı camdan dışarı atarken gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | كان لدينا شاهد رأى رومان وهو يرمي بها من النافذة |
| Seni karını vururken gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد أخبرنا أنك اطلقت النار على زوجتك |
| Kontes büyücülük yapmamış gibi gözükse de Şeytanla çiftleştiğini gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | وعلى الرغم من عدم ممارسة الكونتيسة للشعوذة يوجد لدينا شاهد أكد لنا رؤيتها تتصل بالشيطان |
| Olay yerinde olduğunu söyleyen bir tanığımız var. - O yüzden yalan söylemeyi bırak. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيانٍ أثبتَ وجودكَ في المكان لذا رجاءً توقف عن الكذب |
| Cinayet saatinde olay yerinde olduğunu gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد رآك في موقع الجريمة وقت الحادث. |
| Ama o gün buradan elinde kahve fincanı ile çıktığını gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لأن لدينا شاهد رآها تحمل كوب قهوة من هذا المقهى |
| Harry'nin kurbanı pencereden attığını gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد يقول بأنه رأى كلايتون وهو يرمي بهذا الشخص من الشـُـرقة |
| Seni gördüğünde sinirlendiğini söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد يقول بأنك كنت غاضبة عندما قدمتي |
| Mendil vereyim mi? Kavga ettiğinizi gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهد عيان رآكما تتشاجران. |
| Senin ve arkadaşının Tyler Hammond'ın evine gittiğinizi gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | حسناً، لدينا شاهد يضعك أنت و (كارل) الكبير في منزل (تايلر هامـُند). |
| Demek bir tanığımız var. İnanılır gibi değil. Yakınlaşsana. | Open Subtitles | لدينا شاهد لا أستطيع تصديق ذلك. |
| Seni bu fahişe, Christine Sullivan ile gören bir tanığımız var. Yani? | Open Subtitles | " لدينا شاهد رآك مع هذه العاهرة " كريستين سوليفان |
| Kettering'i kızımın kompartımanında gördüğünü söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهدة تقول انها رات كيترينج فى مقصورة ابنتى |
| Şüphelinin bir çeşit ateş kullandığına şahitlik edecek bir tanığımız var. | Open Subtitles | عندنا شاهد سيلقي بشهادته بأن المشتبه به استعمل نوعاً من التأثيرات النارية |
| Barrow'u tren istasyonunda gördüğünü söyleyen bir tanığımız var. | Open Subtitles | لقد حصلنا على شاهد عيان يرى فيه بارو في محطة القطار |