"bir toplumda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مجتمع
        
    • في المجتمع
        
    • في أي مجتمع
        
    • في مجتمعٍ
        
    Sadece kâr ve refah düşünen bir toplumda yaşamak zordur. Open Subtitles من الصعب تحقيق .. في مجتمع يهتم فقط بالربح والمتعة
    Bilgi ile şişirilmiş, ama bilgeliğe aç bir toplumda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في مجتمع مشبع بالمعلومات ولكنه فقير للحكمة
    Ve bunu görebilirsiniz de, dil kazanımının henüz başındaki gelişmekte olan bir toplumda dile sahip olmamak kanatları olmayan bir kuş gibi olmak demektir. TED وبإمكانك أن تروا أنه، في مجتمع نامي كانت تلك البداية للحصول على لغة، عدم وجود لغة كان ليكون أشبه بالطائر بلا أجنحة.
    Fakat yoğun bir toplumda yaşayınca, birden bulduğumuz şey ihtiyaç duyduklarımıza yakın olduğumuz. TED ولكن عندما نعيش في مجتمع ذا كثافة مرتفعة فاننا نجد على الدوام ان الاشياء التي نحتاجها موجودة بالقرب منا
    Kendisinin sorguladığı şey, kendisi bir riske giriyor ve bir toplumda adaletin ne olduğunu sorguluyor. TED إذَا مالذي تتسأل عنه هاهنا, أنها ستستغل الفرصة لتتسأل عن معنى العدالة في المجتمع
    Bizler Adem 1'in kabul gördüğü ve genellikle Adem 2'nin ihmal edildiği bir toplumda yaşıyoruz. TED يصدف أننا نعيش في مجتمع يفضل آدم الأول. وغالبا ما يتجاهل آدم الثاني.
    Ayrımcılık yapılmadığım bir toplumda mı yaşıyorum? TED هل أعيش في مجتمع حيث لا يمارس ضدي أي تمييز؟
    Kolonileşme sonrası bir toplumda yaşamanın tuhaf gerçekliğini geçmişteki trajedileri yaşayarak tasvir edebildi. TED كان قادرًا على تصوير الواقع الغريب لأناس يعيشون في مجتمع ما بعد الاستعمار، مُرغمين على التعايش مع مآسي الماضي.
    Fakat bizler gırtlağına kadar medyaya gömülmüş bir toplumda yaşıyoruz. TED لكننا نعيش في مجتمع متشبع تماما بالإعلام.
    Biz gerçekten kişilerin, eğer nedensiz makbul biçime katılmazlarsa, temel insanlıklarının reddedildiği bir toplumda yaşamak istiyor muyuz? TED وهل نرغب فعليا بالعيش في مجتمع يسلب فيه الناس إنسانيتهم الأساسية إذا لم يشتركوا في تشكيلة اعتباطية لما هو مقبول؟
    Ve bunu söylüyorum çünkü siyah ölümlerine kafayı takmış bir toplumda yaşıyoruz. TED وأقول هذا لأننا نعيش في مجتمع مهووس بموت السود،
    Modern bir toplumda, önlem almanın tedaviden daha iyi olduğunu biliyoruz. TED ‫لذلك في مجتمع متطور، فنحن نعلم أن ‬ ‫الوقاية خير من العلاج.‬
    Ama hiçbir interseks birey varoluşunuzu didikleyen bir toplumda yaşamanın duygusal yükünden özgür değil. TED لكن ليس هناك أي شخص ثنائي الجنس يسلم من الأذى النفسي الذي يحدث بسبب العيش في مجتمع يحاول طمس وجودك.
    Kapitalist bir toplumda yaşadığımızı ve kârın çok önemli olduğunu biliyorum. TED أعلم بأننا نعيش الآن في مجتمع رأسماليّ، وتهمّنا الأرباح كثيرًا.
    İmkansız olan mükemmellik kapanından kurtulmalarına yardım etmek istiyorsak onları aynı sorundan kurtulmuş bir toplumda yetiştirmeliyiz. TED إن كنا نريد أن نساعد شبابنا تجنب فخ تدمير الذات ألا وهو المثالية المستحيلة سنربيهم في مجتمع تغلب على الوهم ذاته
    Anlarsınız ya, siyasetçilerin yozlaşmış ve tüketicilerin de yoksul olduğu bir toplumda neden yapsınlar ki? TED في مجتمع سياسيوه فاسدون والمستهلكون فيه فقراء؟
    Bilgiyi bu şekilde ifade etmeyi, bu şekilde öğretmeyi saplantı haline getirmiş bir toplumda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في مجتمع متوجس من تقديم المعلومات بهذه الطريقة، تعليم المعلومات بهذه الطريقة.
    Birçok beyin takımı olan bir toplumda yaşıyoruz ve oralarda müthiş beyinler dünya hakkında düşünüyor. TED نحن الآن نعيش في مجتمع حيث لدينا الكثير من مراكز البحوث، حيث العقول العظيمة تذهب للتفكير بالعالم.
    Fakat bugün demokrasi Herkesin bir sese sahip olmanın açık bir toplumda olmanın faydalarını fark ettigi tabandan tepeye yükselen bir sureç haline geldi. TED ولكن الديمقراطية أصبحت اليوم عملية تبدأ من القاعدة حيث أدرك الجميع فائدة أن يكون له صوت فائدة أن يكون في مجتمع مفتوح
    Tarıma dayalı bir toplumda, en zenginle en fakir arasındaki fark, en üretici olanla en az üretici olan arasındaki fark, 5'e 1'dir. TED في المجتمع الزراعي، الفرق بين الأغنى والأفقر، الأكثر إنتاجية والأقل إنتاجية، كان 5 إلي 1.
    Bu ağzın sahibinin hayatı nasıldır? Bu kişi nasıl bir toplumda yaşar? TED ما هي حياة مالك هذا الفم؟ في أي مجتمع يعيش؟
    Ama arabanızın olmadığı bir toplumda yaşayacak kadar şanslıysanız tek seçeneğiniz toplu taşımadır. TED ولو كنتم محظوظين بما فيه الكفاية للعيش في مجتمعٍ حيث لا تملكون سيارة، فالخيار الوحيد هو وسائل النقل العام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more