Kalplerimizde bir tutku var | Open Subtitles | عندنا هوى في قلوبنا |
Hayatımızda bir tutku var | Open Subtitles | عندنا هوى في حياتنا |
Ele geçirilen topraklardaki nüfusa yiyecek sağlamak konusunda isteksiz olan Alman ordusu için insanları listelemek gittikçe artan bir tutku haline dönüştü. | Open Subtitles | ومع تردده في إطعام السكان الذين احتلوهم.. تملك الجيش الألماني هاجس متزايد في تصنيف السكان |
Bu bende bir tutku haline gelmişti. | Open Subtitles | مثل، كان هاجس أنا معها. |
Böyle bir tutku uyandırabiliyorsa bu adamda heyecan verici birşeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه يتمتع بشيء مميز إن استطاع الاستفزاز إلى ذلك الحد من الشغف. |
Ve bana çok pahalıya mal olmuş bir tutku. | Open Subtitles | إنه شغف كلفني كثيرا |
"Hep orada olan bir tutku." | Open Subtitles | "الرغبة التي كانت دائما هناك." |
Ben sadece huzurlu bir özlem... yerine getirilmiş bir tutku, | Open Subtitles | لا شيء بها إلا الحنين أنتِ رغبتي التي لم تتحقق |
Kalplerimizde bir tutku var | Open Subtitles | عندنا هوى في قلوبنا |
Bu bir tutku. | Open Subtitles | هذا هاجس. |
Bu bir tutku. | Open Subtitles | هذا هاجس. |
- O tutku yok mu... - Evet ama o tür bir tutku seni yakıp yok eder. | Open Subtitles | أجل، لكن ذلك النوع من الشغف يحرقك |
Kartların büyük bir tutku gösteriyor. | Open Subtitles | حسنا، بطاقتكِ تظهر الكثير من الشغف. |
Ve bana çok pahalıya mal olmuş bir tutku. | Open Subtitles | إنه شغف كلفني كثيرا |
bir tutku. | Open Subtitles | إنه شغف |
Yerine getirilmemiş bir tutku gibi, | Open Subtitles | أنتِ رغبتي التي لم تتحقق |