Çünkü Michael'in Henry'yi serbest bıraktığına inanıyorum ve sizi bir tuzağa sürüklediğine inanıyorum. | Open Subtitles | لذلك اعتقد أن مايكل قام بتحرير هنري ولذلك أعتقد بأنه سيقودكم إلى فخ |
"Çılgın aşk"a düşmekte olduğumu, dikkatle planlanmış fiziksel, ekonomik ve psikolojik bir tuzağa doğru balıklama daldığımı hiç fark etmedim. | TED | لم تكن لدي ادنى فكرة أنني أقع في حب مجنون، أنني أخطو برأسي نحو ما وضِع بدقة فخ جسدي ومالي ونفسي. |
- bir tuzağa yakalanabilirsiniz. - Bir deve getir, herşeyi götüreceğim. | Open Subtitles | يمكن القبض عليك فى فخ أعطنى الابل و أنا أخرج من أى شئ |
Bizi diğer kurbanların cesetlerine götüreceğini söylüyorsun ...ama bunun yerine senin kaçışına yardım için tasarlanmış bir tuzağa götüreceksin. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تقودنا للعدد المُتبقى مع الضحايا لكن بالمقابل ، فأنت تسير بنا نحو كمين تم نصبه لنا |
Demiştin ki... eğer onlardan biri olsaydın... bizi bir tuzağa sürükleyip... bizden birilerini ele geçirip... bizi takasa zorlarmıştın. | Open Subtitles | أنك ستقودنا لفخ و تمسك بقومنا و تجبرنا على المبادلة |
Öyle bile olsa bir bile bile bir tuzağa yürümeye değmez. | Open Subtitles | ... رغمذلك،هذا . هذا ليس سبب يجعنا نوقع أنفسنا في الفخ |
Ben yaparım! Kalıyorsun. bir tuzağa düşmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع، ستبقى لن أدعكَ تسير إلى فخّ |
General Hammond, adamlarını bir tuzağa gönderdiği konusunda çok fazla belirti olmasına rağmen, bir dünya dışı kurtarma görevi emri verdi. | Open Subtitles | جنرال هاموند , أمر بعملية إنقاذ خارجية على الرغم من المؤشرات , أنه يرسل جنوده نحو فخ |
Hayır, sen ve ben çok iyi biliyoruz ki, hiçbir zaman bir tuzağa doğru hazırlıksız gitmeyiz,.. | Open Subtitles | لا ، أنت وأنا نعرف أننا على حد سواء لم نكن أبدا سنذهب إلى فخ غير مستعدين |
İstihbaratın yeterince iyiyse, şu anda bir tuzağa çekiliyor olabiliriz. | Open Subtitles | إذا انتل الخاص بك هو جيد، ونحن يمكن أن نسير الى فخ. |
Bildiğimiz gibi şu anda bir tuzağa gidiyor olabiliriz. | Open Subtitles | ،من خلال ما نعلمه من الممكن أنني أمشي إلي داخل فخ الآن |
Ama sonrasında, bir tuzağa düştüklerini öğrendim. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك، علمت أنهم تم الإيقاع بهم في فخ |
Bir bütün olma istekleri onları genelde içinden çıkamayacakları ve eskisinden daha kötü sonuçlanan bir tuzağa yönlendirir. | Open Subtitles | رغبتهم في جعل أنفسهم كاملين تقودهم إلى فخ لا يستطيعون الخروج منه وفي بعض الأحيان يكون الوضع أسوء بكثير |
- Angel. Biliyorum Wesley, bir tuzağa düşebilirim. | Open Subtitles | أعلم أنه يمكن أن أكون ذاهب إلى فخ |
Riske atamam, Binbaşı, onları bir tuzağa gönderiyor olabilirim. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أخاطر بالامر,يا ميجور,قد أرسلهم الى كمين |
eğer bir tuzağa düşeceğinizden şüpheleniyorsanız, kötü adamların nerede saklandıklarını aramak, sizi ölüme götürür. | Open Subtitles | إذا كنتِ تشتبه بكونك ,تمضي إلى كمين فالبحث عن مكان اختباء الاشرار سيؤدي على الأرجح إلى قتلك |
Bu sizin sıradan adam kaçırma davalarınıza benzemez. - bir tuzağa doru gidiyor olabilir. | Open Subtitles | هذه ليست بحالة إختطاف عادية لعله يتجه صوب كمين |
Evet, eğer onlardan biri olsaydın, bizi bir tuzağa yönlendireceğini söylüyordun. | Open Subtitles | نعم، كنت تقول أنك إن كنت أحدهم أنك ستقودنا لفخ |
Doğru. Seni başka bir tuzağa çektiğimi düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، تعتقد بأنني سأقودك لفخ آخر ،صحيح؟ |
Ben bir tuzağa girerken bunu bilerek izlemesinin ardından kardeşini öldürme isteğimi bastırmam için gereken gün sayısı. | Open Subtitles | بعدما علم أنّي أسير لفخ مميت ولم يحرّك ساكنًا |
O saldırmanızı istiyor. bir tuzağa doğru gidiyor olacaksınız! | Open Subtitles | انه يريدكَ ان تهاجم سوف تقع في الفخ |
Diğer seçenek ise sizi bir tuzağa doğru çektikleri. | Open Subtitles | الخيار الآخر هو ، انهم يقودكم في الفخ |
Eğer bir tuzağa doğru gidiyorsak, bize söylesen iyi edersin tatlım, çünkü burada bir topaldan fazlası değilsin, ölümlü bir korkaksın. | Open Subtitles | إنْ كنّا على وشك الدخول إلى فخّ فأخبرنا الآن يا عزيزي لأنّك هنا لستَ أكثر مِنْ أعرج -جبان ذي فرصة كبيرة ليموت |
Seni bir tuzağa sürüklemek istiyor. O beni kandırmaz. | Open Subtitles | إنها تحاول أن تقودكَ إلى فخّ. |