Kağıt üzerine bir mesaj yazılır, katlanır üçgensel bir uçurtma şeklinde olur. | Open Subtitles | تكتب الرسالة على ورقة و التي تطوى على شكل طائرة ورقية ثلاثية |
Bu aslında yaklaşık 279 metrekarelik bir uçurtma, ayrıca en küçük enerji yüzeyi. | TED | إذن هذه في الواقع طائرة ورقية مساحتها 3,000 قدم مربع، والتي هي كذلك سطح بأقل قدر من الطاقة. |
Ve niye 279 metrekarelik bir uçurtma istersin ki? | TED | ولماذا قد تريد طائرة ورقية مساحتها 3,000 قدم مربعة؟ |
Bu güzel bir uçurtma. | Open Subtitles | هذه طائرة ممتازة |
Ipi kesilmis bir uçurtma gibi uçuyor mu yoksa ölüp yere mi düsüyor? | Open Subtitles | هل سيجنح بعيداً كطائرة ورقية تمزقت خيوط شدّها؟ أم سيقع جثة هامدة؟ |
Sence de annemin Noel'de sana bir uçurtma almış olması ve onu hiç uçurtmamış olman ironik değil mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنّه أمر باعث للسُخرية أنّ أمّنا جلبت لك طائرة ورقيّة كهديّة عيد الميلاد، ولمْ تستخدمها قط؟ |
İnsan uçuran bir uçurtma yapıyorum ve briç oyunu üzerine bir kitap yazıyorum. | Open Subtitles | إنني أبني طائرات ورقية للبشر... و أكتب كتاباً عن لعبة الـ"بريدج...". "جيم". |
Gerisini hallederim. Aslında iyi bir uçurtma değildi. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد كانت طائرة ورقية جيدة جدا. |
O pislik, güzel konuşan bir uçurtma tasarımcısı. | Open Subtitles | تعلمون، أن نذل هو واحد على نحو سلس ويتحدث مصمم طائرة ورقية لحسابهم الخاص. |
Aküsü boşalırsa bagajda bir uçurtma ve bir anahtar var. | Open Subtitles | وأن فقدت الطاقة هناك طائرة ورقية و مفتاح في الصندوق الخلفي |
Bunu temizlememiz gerekecek. Ağır bir uçurtma olmalı. | Open Subtitles | علينا تنظيف هذا حتماً طائرة ورقية غير عادية |
Wilbur'a Grady'i çamaşırhaneye getirmesini emreden bir uçurtma yolladın. | Open Subtitles | أرسلت طائرة ورقية الى ويلبور تأمره بأخذ غريدي الى المصبغة |
Ardından, çocuk güzel bir uçurtma görür büyük ihtimalle kelebek ya da Pikachu şeklinde. | Open Subtitles | وعندئذ، الطفل. يضع طائرة ورقية جميلة. على الأرجح في شكل فراشة أو بيكاتشو. |
Boşta uçan bir uçurtma insana yıldırım gibi güç verir. | Open Subtitles | طائرة ورقية فضفاضة تعطي الطاقة للرجل مثل البرق. |
bir uçurtma gibi bağlıyım. | Open Subtitles | مثل طائرة ورقية منزوعة من قبل ' خيطه |
Büyük, güzel bir uçurtma. Uç! | Open Subtitles | انا طائرة ورقية كبيرة وجميلة، طيري |
Götümden bir uçurtma uçuracağım. | Open Subtitles | سأقوم بتطيير طائرة ورقية بواسطة مُؤخرتي |
Sadece yıldırımın elektrikten oluştuğunu saptamak için bir uçurtma kullandı. | Open Subtitles | فكل ما قام به هو أنه استخدم طائرة ورقية ليحدد أن البرق "يتكون" من الكهرباء |
Büyükannem üzerinde Starscream olan bir uçurtma vermişti. | Open Subtitles | جدي أعطاني طائرة ورقية . "عليها صورة "ستارسكريم |
Güzel bir uçurtma. | Open Subtitles | هذه طائرة ممتازة |
~ Yine de, kalbim bir uçurtma gibi süzülürken diğerlerinin gözleri bir sicim gibi keskin. ~ | Open Subtitles | لكن قلبي يطير كطائرة ورقية بينما تلك النظرات حادة |
Yeni bir uçurtma. Mükemmel bir rüzgar. | Open Subtitles | طائرة ورقيّة جديدة و نسيم مثالي |
Tom Faheem evin yanında içinde mesaj olan bir uçurtma uçurmamızı önerdi ama bunun lojistik sakıncaları vardı. | Open Subtitles | اقترح (توم) ان نجعل رسائلنا على شكل طائرات ورقية ونرميها حول المزل ولكن لديه مشكلة منطقية. |