"bir varmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان يا
        
    • هناك سجين
        
    • في قديم
        
    Bir varmış, bir yokmuş. Üst değiştirme kabininde seninle birlikte olmuşum. Open Subtitles كان يا ما كان لقد حصلت عليكِ فى غرفة تبديل الملابس
    Bir varmış bir yokmuş, çok uzaklarda bir kız ve bir oğlan birbirlerine âşık olmuş. Open Subtitles لا ، كان يا مكان ، فى أرض بعيدة جداً جداً ، ولد و فتاة
    Bir varmış bir yokmuş, çok uzaklardaki bir krallıkta kız ve bir oğlan birbirlerine âşık olmuş. Open Subtitles كان يا مكان ، فى مملكة بعيدة جداً جداً ، شاب و فتاة وقعا بالحب
    Burada James Whistler diye Bir varmış. Open Subtitles (هناك سجين هنا يدعى (جيمس ويسلر
    Burada James Whistler diye Bir varmış. Open Subtitles (هناك سجين هنا يدعى (جيمس ويسلر
    Bir varmış, bir yokmuş, onur ve adaleti seven, her zaman doğruyu söyleyen küçük cesur bir fare yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان، كان هنالك فأر صغير شجاع أحب الشرف والعدالة ودائماً يقول الصدق
    Bir varmış bir yokmuş, eskiden 10-11 yaşlarında bir çocuk varmış. Open Subtitles في قديم الزمان، كان هناك شاب في الـ10 أو الـ11 من العمر،
    Bir varmış bir yokmuş, bunları satıp sonsuza dek mutlu yaşamışız, son. Open Subtitles , كان يا ما كان نبيع تلك القصص و نعيش بسعادة إلى الأبد . النهاية
    Tamam. Bir varmış bir yokmuş, Goldilocks adında küçük bir kız varmış. Open Subtitles حسنا كان يا مكان كان هناك فتاة تسمى قولديلوكس
    Bir varmış bir yokmuş, uyandım ve Noel Town bankasını soydum. Open Subtitles كان يا مكان ، استيقظت وسرقت مصرف بلدة نويل
    "Bir varmış bir yokmuş, denizin altında büyülü bir hava kabarcığında yaşayan sihirli bir prenses varmış. Open Subtitles كان يا ماكان ..كان هناك اميرة سحريه كانت تعيش داخل فقاعه سحرية ..في قاع البحر
    "Bir varmış bir yokmuş, denizin altında büyülü bir hava kabarcığında yaşayan sihirli bir prenses varmış. Open Subtitles كان يا ماكان ..كان هناك اميرة سحريه كانت تعيش داخل فقاعه سحرية ..في قاع البحر
    Bir varmış bir yokmuş, kalbi iki kısma ayrılmış güzeller güzeli bir kraliçe yaşarmış. Open Subtitles مرة في قديم الزمان عاشت ملكة جميلة و التي قلبها كان مكسورا الى نصفين
    Bir varmış bir yokmuş küçük bir serçe varmış Kış için güneye uçarken soğuktan donmuş ve yere düşmüş. Open Subtitles في قديم الزمان... ... كانهناكعصفورصغير بينما كان يطير جنوبا هربا من الشتاء تجمد من البرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more