"bir veri" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيانات
        
    • البيانات
        
    • لقد مشَّطتُ خلال
        
    • للبيانات
        
    • أليس جهازاً
        
    Bu belirsizliği ortadan kaldıracağını varsayacağımız bir veri var mı? Open Subtitles هناك سيصبح بيانات إلى إدعم هذا الحساب المتعدد الأقسام المبهم؟
    2 yıl önce Makine kendi yerini değiştirdiğinde bir veri çiftliğine gitmedi. Open Subtitles منذ عامين، عندما قامت الآلة بنقل نفسها لم تذهب إلى حقل بيانات
    Satıcı IP adresi gizlenmiş ama şifrelenmiş bir veri sunucusuna kadar takip ettim. Open Subtitles عنوان بروتوكل الأنترنت للبائع كان مخفي لكن أقتفيت أثره الي ملقم بيانات مشفرة
    Bu grafikler oyunun izini süren bir veri kaydedicisi tarafından üretiliyor. Open Subtitles هذه الرسومات التي تنشاء بواسطة البيانات المسجلة من تتبع سير اللعبه
    Yeni teknolojimizle, yalnızca tek bir veri akışını değil, aynı anda binlerce veri akışını yüksek hızda transfer edebiliyoruz. TED نبث باستخدام تقنيتنا ليس فقط دفق بيانات واحد نحن نبث الآلاف من تدفقات البيانات بالتوازي بسرعة اعلى حتي
    Geriye kalan örnekten bir veri çıkarmayı başarabildim. DNA ayrıştırması tamamlanmadı ama örneğin bir kadına ait olduğunu saptayabildik. Open Subtitles لقد مشَّطتُ خلال شظايا الخلايا التي تُرِكَت إستخلاص الحمض النووي لم يكتمل، لكن
    Bugünkü araştırmalardaki gelişmişlik seviyesini düşündüm, kendi düşüncemizi bir veri setinde ve bir problemde sınırlamaya meyilli olduğumuz yerde. TED فكرت في مثال رائع من الفن في بحث اليوم حيث نميل إلي الحد من تفكيرنا إلى مجموعة بيانات واحدة و مشكلة واحدة
    Dünyanın her yerindeki bilimadamlarına ücretsiz olarak açık geniş bir veri bankası. TED إنها ببساطة عبارة عن مجموعة بيانات ضخمة والتي أصبحت متاحةً لأي عالمٍ من جميع أنحاء العالم مجاناً.
    Tüm bu bilgiler günlük yaklaşık 20,000 duygu ifadesi toplayan bir veri tabanına kaydediliyor. TED كل هذه المعلومات يتم حفظها في قاعدة بيانات تقوم بتجميع حوالي 20 ألف شعور يومياً.
    Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. Kolektif bir veri tabanı kurmamız ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek. TED ويمكنا العمل على ذلك معاً. نحن بحاجة إلى بناء قاعدة بيانات جماعية وفهم جماعي لحيث نحن ذاهبين في النقطة التالية.
    Bu, 9,000 kişinin cevaplarından oluşan güzel bir veri. Bu insalar, bunu bir yarışma şeklinde düzenleyen üç gazete ve dergiye yazarak cevap verdiler. TED ههذ بيانات رائعة عن 9 آلاف شخص من الذين كتبوا ل3 جرائد و مجلّات كانت بها مسابقات.
    Her bir veri dizisi bir hayat ve hikâyeleri saygınlıkla anlatılmayı hak ediyor. TED كل سطر بيانات بمثابة حياة تستحق أن تُحكى قصتها بكرامة.
    Bunu Amerika'daki her yargıç kullanabilir, çünkü evrensel bir veri seti üzerine inşa edildi. TED و كل قاضي في الولايات المتحدة الأمريكية يمكنه استخدامه، لأنه تم إنشاءه بناء على مجموعة بيانات شاملة.
    İnsan kültrünü incelemek için yapılan çok yoğun bir veri toplama analizi uygulaması. TED إنه تطبيق تحليل لمجموعة البيانات الهائلة الحجم لدراسة الثقافة البشرية.
    New York Times'ta çalışan bir veri sanatçısıyım. TED أنا فني البيانات في مقر النيويورك تايمز
    Ve gördüğünüz gibi, burada oldukça iyi bir veri var. Sivri uçları net bir şekilde görebiliyorsunuzdur. TED وكما ترون، هناك الكثير من البيانات هنا، تستطيعون رؤية المستقيمات بوضوح.
    Bu kadar zengin bir veri ile dolu bir geleceğin önyargıların olmadığı bir gelecek olacağına inanmak isteyebiliriz, ancak, aslında, bu kadar fazla bilgi daha objektif seçimler yapacağımız anlamına gelmiyor. TED قد نود تصديق أن المستقبل المليء بكم هائل من البيانات سوف يكون مستقبل بلا تحيز، لكن في الحقيقة، امتلاك كم هائل من المعلومات لا يعني أننا سوف نتخذ قرارات أكثر موضوعية.
    Her şeyi arşivleyerek, depolayabileceğimizi düşünüyoruz ancak zaman bir veri değildir. TED بأرشفة كل شيء، نحن نعتقد أنه يمكننا تخزينها، ولكن الوقت ليس البيانات.
    Geriye kalan örnekten bir veri çıkarmayı başarabildim. Open Subtitles لقد مشَّطتُ خلال شظايا الخلايا التي تُرِكَت إستخلاص الحمض النووي لم يكتمل، لكن
    bir veri görselleştirme tasarım şirketi işletiyorum, bu şirkette bilginin erişilebilir olması için görsel sunumlar yardımıyla yollar geliştirip tasarlıyoruz. TED أنا أدير شركة تصميم تصور للبيانات ونحن نصمم ونطور وسائل لجعل المعلومات سهلة المنال من خلال تمثيلات بصرية.
    Çok göze çarpıcı bir veri olmaz belki ama sonuçlar heyetin dikkatini çekebilir. Open Subtitles أليس جهازاً رائع, لكن النتائج ستكون من أهتمام اللجنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more