Kesinlikle, beni diğerlerinden ayıran bir sesim ve bir yüzüm var, – | Open Subtitles | بالتأكيد ، لدي وجه وصوت للتمييز نفسي عن الاخرين |
Dur bakalım! Gerçek bir yüzüm var. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | انتظر ، انا لدي وجه مكشوف هل يمكنك فعل هذا ؟ |
Ama altı ay sonra beni erişmek istediğim yerlere getirecek bir yüzüm ve vücudum olacak. | Open Subtitles | و لكن بعد ستة شهور سيكون لدي وجه و جسم سيجعلاني أذهب الى أي مكان أريد |
Ama altı ay sonra beni erişmek istediğim yerlere getirecek bir yüzüm ve vücudum olacak. | Open Subtitles | و لكن بعد ستة شهور سيكون لدي وجه و جسم سيجعلاني أذهب الى أي مكان أريد |
Yumuşacık bir yüzüm var, böylelikle kocaların gözlerini pek korkutmuyorum. | Open Subtitles | لدي وجه ناعم لذا ليس لدي أرهاب من الأزواج |
Bana çok simetrik bir yüzüm olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أن الناس قالت لي بأن لدي وجه متناسق |
Kimsenin dinlemeyeceği bir yüzüm mü var benim? | Open Subtitles | هل لدي وجه يمنعهم من الإستماع لي |
bir yüzüm var. Yüzümü görebiliyor musunuz? | TED | لدي وجه. هل ترون وجهي؟ |
Lütfen. Bak hoş bir yüzüm var. | Open Subtitles | من فضلك, لدي وجه جميل |
Öyle. Güzel bir yüzüm var. | Open Subtitles | بالفعل، لدي وجه لطيف |
- Herkes baksın, güzel bir yüzüm var, | Open Subtitles | الجميع ينظر، لدي وجه لطيف |
Benim karakterli bir yüzüm var. | Open Subtitles | لدي وجه لشخصيات كثيرة |
Evet, çok bilindik bir yüzüm var | Open Subtitles | أجل، لدي وجه مألوف |
Çok dürüst bir yüzüm var. | Open Subtitles | إن لدي وجه صادق جدًا |
Yok, tanımıyorsunuz. Benzetilebilir bir yüzüm vardır. | Open Subtitles | لا، أنا لدي وجه مألوف |
Dürüst bir yüzüm var. | Open Subtitles | لدي وجه أمين |
Temiz bir yüzüm var. | Open Subtitles | لدي وجه جميل |
Güven veren bir yüzüm var. | Open Subtitles | لدي وجه ثقة |