"bir yara" - Translation from Turkish to Arabic

    • جرح في
        
    • مجرد جرح
        
    • إنه جرح
        
    • انه جرح
        
    • جرحاً
        
    • ندبة في
        
    • جرحٌ
        
    • إنّها إصابة
        
    • إنها إصابة
        
    • هناك جرح
        
    • ندبة على
        
    • هذا جرح
        
    • كدمة على
        
    • إنه كالجرح
        
    • إنّه جرح
        
    Vücudunda bir yara bulunduğunu söylüyorlardı tıpkı kulağındaki küpesi koparılmış gibi bir yara. Open Subtitles قالت بوجود جرح في جسدها كما لو كان قرطا تم انتزاعه من اذنيها
    Hafif bir yara olmasına rağmen hareket edemezsin. Open Subtitles رغم أنه مجرد جرح طفيف لكنك لا تستطيع الحراك هكذا
    Yüzeysel bir yara. Hemen dik de yarışa dönsün. Open Subtitles ‫إنه جرح سطحي، ‫خيّطي جراحه ودعيه يكمل السباق
    Ufak bir yara. Sakin olun. Enfekte falan değilim. Open Subtitles انه جرح صغير هيا انه لا يعني اني مصاب
    Oldukça derin bir yara. Böyle devam ederlerse, hiç umut yok. Open Subtitles لقد كان جرحاً بليغاً إذا ما لاحقوك، فلا أمل
    Yine de çocukta izini ömür boyunca taşıyacağı bir yara açman riskini göze alamam. Open Subtitles ولكن لا زلت لا أستطيع أن أدعك تحدث ندبة في حياة الطفل للأبد
    Gördüğüm kaşıdığın ve kangrenli bir hâle getirdiğin kötüleşmiş, irinli bir yara. Open Subtitles لا، ما رأيتُه هو جرحٌ متقيّح قمتَ بحكّه وشوّهته إلى درجةٍ فظيعة
    Kötü bir yara ama elimizden geleni yapacağız. Open Subtitles إنّها إصابة سيئة لكنّنا سنبذل جهدنا.
    Hayır, hayır, küçük bir yara. Zalim olmanın da bir sınırı var. Open Subtitles إنها إصابة طفيفة - هناك حدٌ للقسوة -
    Derken kayıp düşüverdi... kafasında bir yara vardı. Open Subtitles كان هناك جرح في رأسهِ، كما لو كان اتزحلق كما لو أنَّه سْقطُ هناك في الظلامِ.
    Joseph'in boynunda da ve aynı yerde derin bir yara belirdi. Open Subtitles ظهر جرح في رقبة جوزيف في نفس المكان تماما
    Joseph'in boynunda da ve aynı yerde derin bir yara belirdi. Open Subtitles ظهر جرح في رقبة جوزيف في نفس المكان تماما
    Bu sadece bir yara İngiliz. Üzerinde çok düşünmeye değmez. Open Subtitles أنه ليس الا مجرد جرح صغير ايتها الانكليزيه
    Ufak bir yara. Pencereden girmek zorunda kaldık. Open Subtitles مجرد جرح أثناء قفزي من النافذة.
    Acıdığını biliyorum ama sorun değil. Çok yüzeysel bir yara. Open Subtitles أجل، أعرف أن هذا يؤلم لكن لا بأس، إنه جرح سطحي.
    Derin bir yara, ancak çok da kötü değil, geçecektir. Open Subtitles انه جرح عميق لكن ليس سيئا ستكون بخير
    Eğer normal bir yara olsaydı onu durdururdu ama büyülü yara olduğu için yavaşlatıyor Open Subtitles لو كان جَرحاً عاديَّـاً، لكان توقف، لكنَّـه جرحاً سحريَّــاً،
    1.85 boyunda, 85 kilo, sağ kolunda da bir yara izi mi var? Ta kendisi. Open Subtitles طوله 6 أقدام و 190 باوند مع ندبة في ذراعه الأيمن ؟
    Göğsünde bir yara var silah yarası. Open Subtitles .. هنالك جرحٌ على صدرِه . بفعل طلقٍ ناريّ
    - Dizlerim, eski bir yara. - Av yüzünden mi? Open Subtitles ركبتي ، إنّها إصابة قديمة
    Derin bir yara değil. Kötü değil. Open Subtitles إنها إصابة سطحية، ليست سيئة
    Ona döndüm, kalbinin üstünde tek bir yara vardı. Open Subtitles لقد نظرت إليه , وكان هناك جرح وحيد تحت القلب
    Bugüne kadar beklemek zorunda kaldım. Çünkü boynunda bir yara izi vardı. Open Subtitles اضطررت إلى الانتظار حتى اليوم كوس لديه ندبة على الجزء الخلفي من رقبته
    Bu çok kötü bir yara. Tedavi edilmezse kan kaybedecek. Open Subtitles هذا جرح جسيم، سينزف حتّى الموت ما لم يُعالَج.
    Bir adam giriş yapmıştı, başında bir yara vardı. Open Subtitles كان هنالك رجل حجز في ذلك الوقت لديه كدمة على رأسه
    Laf, laf, laf. Kapanmayan bir yara gibi. Open Subtitles طعن وراء طعن وراء طعن إنه كالجرح المفتوح
    Derin bir yara ve enfeksiyonu da var. Open Subtitles إنّه جرح عميق, ورسخت العدوى بالفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more