"bir yastık" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسادة
        
    • بوسادة
        
    • وسادةً
        
    • وساده
        
    • ووسادة
        
    • كما تعلمين أن الاريكة
        
    Öğle yemeği arasında ofisimden bir yastık alabilirsin. Open Subtitles اثناء ساعة الغداء, يمكنك ان تحصل على وسادة من مكتبى
    Şu biraları alın çocuklar. Ona bir yastık ver. Open Subtitles قدمي شراباً لهذين الرجلين أحضري له وسادة
    Ayağımın altına koymak için bir yastık verir misin, lütfen? Open Subtitles أيمكنك تمرير وسادة لي من فضلك؟ و أن تضعها تحت قدمي؟
    Bu arada saldırgan bir yastık alıp, silah sesini susturmuş. Open Subtitles سماح الوقت للقاتل بخنقه بوسادة لإسكات الطلق الناري
    Çatı arasındaydım, uyandığım zaman beni boğmak için havada duran bir yastık vardı. Open Subtitles حسناً، لقد كنت نائمةً في العليّة، و عندما استيقظت، رأيت وسادةً تُحلّق أمام وجهي لتحاول خنقي
    Başının altına bir yastık koymalıyız. Bence işe yarar. Open Subtitles يجب ان نضع وساده تحت رأسها أعتقد أنها ستساعد
    Vitamin alman lazım, ilaç içmen lazım, güzel bir yastık lazım. Open Subtitles تحتاجين لفيتامينات، وأدوية، ووسادة لطيفة
    Sırtıma bir yastık iyi gelir. Open Subtitles كما تعلمين أن الاريكة افضل للظهر
    bir yastık, bir battaniyeye karşı... benden uzun süre önce istediğin bu kitaptan başka... benim sana sunabileceğim... hiçbir şey yok, Open Subtitles وسادة , ولديك البطانيّة لا املك شيئا آخر لتقديمه لك ماعدا كتاب
    Geçen yıl belim için bir yastık almıştım ve aylarca bel ağrılarıyla ilgili kataloglar gelmişti. Open Subtitles اشتريت وسادة الظهر على خط وانتهت مع كتالوجات للدعامات.
    Boğuşurken birinin ağzına ve burnuna bir yastık ya da bir nesne bastırıldığında olur. Open Subtitles مثلاً .. إذا ضغط شخص وسادة أو شيئاً ما على أنف وفم أحدهم فتحدث نتيجة الصراع
    Üşümüş olabileceğinizi düşündük ve size bir yastık daha getirdik. Open Subtitles نحن إعتقدنا بأنّك قد يكون لديك برد لذا جلبنالك وسادة إضافية
    Hemşire bir saat önce bir yastık daha istedim. Open Subtitles أيّتها الممرضة طلبت وسادة إضافية منذ ساعة
    Bana bir iyilik yap, koridora gidip bana bir yastık daha getir. Open Subtitles -إصنع بي معروفا و إذهب إلي الطرقة و إحضر لي وسادة إضافية
    Aslında, ailenin oğlunun... adı Kenyon'mış... başının altına bir yastık koymuşlar... sonra da suratının ortasına ateş etmişler. Open Subtitles و ضعوا وسادة تحت رأسه ثم قاموا بالتصويب علي وجهه
    Fran dişlerini dökmeden başının altına bir yastık getirebilir mi birileri? Open Subtitles هكذا تسير الأمور. سأنقذكِ إن ساء الأمر. هلا أحضر أحدكم وسادة لرأسه
    Başına bir bone takmış, ve bezelye yeşili bir elbise giymiş, kollarında bir şala sardığı bir yastık tutuyordu, sanki tuttuğu bir bebekmiş gibi. Open Subtitles لكنه كان بيتر يرتدي قلنسوة و فستان أخضر و يحمل وسادة في ذراعة ملفوفة في شال كما لو كان طفلاً
    Yeni bir yastık kaz tüyü hem de. Ya da televizyon. Open Subtitles سأجلب لك وسادة جديدة من ريش الإوز مثل وسادتي ، أو تلفزيوناً صغيراً
    Yatağına doğru sürünerek bir yastık alıp yüzüne dayadığımızı ve o horlayan alçak herifi bir kalemde susturduğumuzu. Open Subtitles أزحـف إلـى سريره وألتقـط وسادة وأضـعها علـى وجههِ. وأوقف المشخّـر الحقير لمرة وللأبـد
    İmparatorlara özgü saten, smokin ve onunla eşleşen bir yastık. Open Subtitles ساتان الأمبراطوريّة، بدلة رسمية مطويّة بوسادة متجانسة
    Ama eğer rollerimiz değişseydi seni nasıl pil dolu bir yastık kılıfıyla döverdim, görebiliyorum. Open Subtitles لكنت ضربتك بوسادة مليئة بالبطاريات
    Düzgün bir yastık istemek çok mu? Open Subtitles هل كثير أن أطلب وسادةً أنيقة ؟ مرحباً
    Başının altına bir yastık koymalıyız. Sanırım bu yardımcı olabilir. Open Subtitles يجب ان نضع وساده تحت رأسها أعتقد أنها ستساعد
    Annemin gümüş çerçeveli bir resmi... ve Atlantic City'den gelen hediye bir yastık. Open Subtitles وصورة لوالدتي داخل إطار فضي (ووسادة تّذكارية من (أتلانتيك سيتي
    Sırtıma bir yastık iyi gelir. Open Subtitles كما تعلمين أن الاريكة افضل للظهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more