bir yeteneğim var ve bu konuda bencil olmamaya çalışıyorum tamam mı? | Open Subtitles | لدي موهبة, و أنا أحاول ألا أكون أنانياً بشأنها. ولكن أن استخدمها, حسناً؟ |
Bu sabah da gördüğümüz gibi, insanları bir araya getirmek gibi bir yeteneğim var. | Open Subtitles | كلانا كما رأينا هذا الصباح لدي موهبة بجمع الأشخاص معاً |
Sürekli olarak yanlış adama yanlış zamanda ve yanlış yerde aşık olma gibi bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي موهبة الوقوع في حب... الرجل الخاطئ ... في المكان الخاطئ وفي الوقت الخاطئ |
Benim bir yeteneğim var ve bunu herkesle paylaşmalıyım. | Open Subtitles | لدي موهبة. من واجبي أن أشارك العالم به. |
Bu çok garip gelecek ama bir yeteneğim var. Hayaletleri görüyorum. | Open Subtitles | هذا سيبدو غريبا ً حقا ً لكني لدي موهبة |
Kızın ne söylediğini duydun. bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لقد سمعت ما قالته الفتاة لدي موهبة |
Şimdi Tanrı'dan gelen bir yeteneğim var. | Open Subtitles | والآن لدي موهبة |
Bakın biliyorum sizin için inanması çok güç ama benim bir yeteneğim var ve Eli'ın da. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنك ستجد هذا من الصعب تصديقه لكن لدي موهبة (وكذلك (إيلاي |
Hayvanlar üzerine bir yeteneğim var. | Open Subtitles | أنا لدي موهبة مع الحيوانات |
Benim de bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي موهبة ،أيضًا |
Yine de hiç endişeli değilim, çünkü benim bir yeteneğim var. | Open Subtitles | ولكن أنا لست قلقاً لأن... لدي موهبة. |
Tanrı vergisi bir yeteneğim var. | Open Subtitles | -فأنا لدي موهبة |
Ama bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لكن لدي موهبة |
Benim bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي موهبة |
bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي موهبة |
bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لدي موهبة |
Öyle bir yeteneğim var. | Open Subtitles | أنا لدي موهبة |