Bu yüzden, yeni bir yetimhane kurmak ve o çocukları kurtarmak, onlara yeni ve güvenli bir ev vermek için yerli gruplarla ve yerel yetkililerle beraber çalıştım. | TED | لذلك عملت مع فريق محلي والسلطات المحلية لبناء دار أيتام جديد وإنقاذ الأطفال كي أمنحهم منزلًا آمنًا جديدًا. |
Ailesini kaybetmiş bir çocuk, berbat bir yetimhane. Bilindik hikaye. | Open Subtitles | طفل فقد والديه، دار أيتام رهيبة هذا كل شيء |
veya Meksika'da bir yetimhane. | Open Subtitles | أو دار أيتام ب"المكسيك" |
bir yetimhane işletiyorum ve çocuklar dinazor oyuncaklarınıza bayılıyor. | Open Subtitles | أدير دار للأيتام ، و الاطفال يحبوا دمي الديناصور خاصتكم |
Kfar Khout'ta bir yetimhane vardı. | Open Subtitles | كانت هناك دار للأيتام في كفر كوت |
Eski erkek arkadaşların, neyi yanlış yaptıklarını düşünüp ağlayabilecekleri, temiz ve güvenli bir yetimhane. | Open Subtitles | ميتم كبيرة حيث أصدقائهن القديم يمكن أن نفكر في ما فعلوه خطأ والبكاء أنفسهم الى النوم في بيئة نظيفة وآمنة. |
Phnom Penh'te bir yetimhane var. | Open Subtitles | يوجد دار أيتام في "بينوم بين" |
bir yetimhane. | Open Subtitles | دار أيتام |
Buraya kolayca bir yetimhane yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بسهولة بناء دار للأيتام هنا. |
Burasının bir yetimhane olduğunu mu? . | Open Subtitles | . هذا ليس دار للأيتام |
Sen bir yetimhane açmak istiyorsun ve ben çocuklardan nefret ederim. | Open Subtitles | كنت ترغب في فتح دار للأيتام و ... |
Orada bir yetimhane vardı. | Open Subtitles | كانت هناك دار للأيتام في (كفر كوت). |
Kaybolduğunda Portland'da bir yetimhane için bağış topluyormuş. | Open Subtitles | لقد كانت في بورتلاند تجمع التبرعات لأجل ميتم |
Eskiden Wayne Vakfı'nın kaynak sağladığı bir yetimhane. | Open Subtitles | عندما كانت تموّل عن طريق "مؤسسة (واين)" انه ميتم |