| Lütfen uzun, çok uzun bir yoldan size yardım için geldiğimizi anlamaya çalışın. | Open Subtitles | من فضلك حاول أن تفهم أننا جئنا من مسافة بعيدة جداً كى نساعدكم |
| Tam olarak öyle yapmak için çok uzun bir yoldan geldin ve hiçbir şey beni durduramaz. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة لأفعل هذا الشئ و لن يتمكن شئ من منعى |
| Ya sizi oraya, dolambaçlı bir yoldan götürebileceğimizi söylersem? | Open Subtitles | ماذا لو أستطعنا أن نوصلك إلى هناك لكن من طريق آخر ؟ |
| Başka bir yoldan gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أذهب من طريق آخر أيوجد طريق آخر؟ |
| Dün gece beni Ruggsville yakınındaki bir yoldan aradı, Spaulding'in Yeri diye bir yerden. | Open Subtitles | لقد أتصلت بى ليلة البارحة من الطريق المجاور لروجزفيل من مكان أسمه سبولدنج |
| Eğer S.H.I.E.L.D buradaysa sizi gizli bir yoldan çıkarmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لكني أفضل إخراجك من مكان آخر نظراً لتواجد شيلد |
| Bu deliğe düşene kadar uzunca bir yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من مسافة طويلة لينتهي بي الأمر في هذه الحفرة |
| -Ailesi sorunu bulmak için uzun bir yoldan gelmiş. -Bunlar ne zaman çekilmiş? | Open Subtitles | توازنها معدوم والداها جاءا من مسافة بعيدة كي يعرفوا ما الخطب |
| Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة للبحث عن شئ ليس هنا |
| Evet. Çünkü çok uzak bir yoldan gelmiştim. | Open Subtitles | نعم, لقد أتيت من مسافة بعيدة جداً |
| - Uzun bir yoldan geliyoruz. | Open Subtitles | لقد اتينا من مسافة بعيدة انا وانت |
| Ülkemize uzun bir yoldan geldi, Daha fazlada gelebilir. | Open Subtitles | بلادنا جاءت من طريق بعيد و مازال امامها طريق ابعد |
| Hepimiz uzun bir yoldan geldik, Afrika'da burda, ve Afrika'nın yakınlaşan bu bölgesinde, ki burası evrim sürecimizin %90 ının gerçekleştiği yerdir. | TED | لقد أتينا جميعاً من طريق بعيد، هنا في أفريقيا، وتلتقي في هذه المنطقة من أفريقيا، الذي هو المكان الذي حدثت فيه 90 بالمائة من عملية تطورنا. |
| Sizi nehre o götürecek, hem de benim daha önce hiç gitmediğim bir yoldan. | Open Subtitles | هو يقودك للعودة ... إلى نهر كواي بنفسه من طريق لم أسلكه قط |
| Çok uzun bir yoldan sizi görmeye geldi. | Open Subtitles | . لقد جاء من مكان بعيد جداً لرؤيتكم |
| Uzun bir yoldan gelmişsiniz. Burada ne arıyorsunuz? | Open Subtitles | لقد اتي رجالك من مكان بعيد علام تبحث ؟ |
| Sizinle görüşmek için çok uzun bir yoldan geldim. | Open Subtitles | جئت من مكان بعيد جداً لمقابلتك |
| - Doğru. Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | قطعتَ مسافةً طويلة لتجدَ شيئاً غير موجودٍ هنا. |
| Bugün uzun bir yoldan geldim ve kemiklerim kıyılıyor. | Open Subtitles | لقد قطعت مسافة طويلة اليوم، وعظامي جميعاً تخلخلت. |
| Sizi görmek için uzun bir yoldan geldik. | Open Subtitles | لقد قطعنا شوطا طويلا لنصل إليك |
| Dolambaçlı bir yoldan sessizce ilerledim. | Open Subtitles | لتسافر فى صمت الى مسافة بعيدة فى طريق غير آمن |
| Farkli bir yoldan gidebilir farkli bir yerde yiyebilirim. Sehirlerarasi yola çikabilirim. | Open Subtitles | اكل فى اماكن مختلفة اعمل جولة على طريق ما بين الولايات |
| "Şerif farklı bir... yoldan gitmiş olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن له أنه أخذ طريقاً آخر للمنزل |