| Bak, Luke Walt'un anısını onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة ألطف لتكريم ذكرى والت ما الذي تعنيه؟ |
| Kızı harcamadan sorunu çözmenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | أنظر ، ربما هناك طريقة أخرى لاتمام المهمة بدون ان نقتلها |
| Babamın notlarını inceliyordum da belki de kendini tamir etme mekanizmasını tetiklemenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لقد كنت أقرأ ملاحظات أبي... ربما هنالك طريقة يمكن بها أن تثير آلية الإصلاح الآلي |
| Onu kurtarmanin baSka bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ربّما هناك طريقة أخرى لإنقاذها |
| Barış zirvesinin bittiğini açıklamak niyetinde olduğunuzu biliyorum fakat bunu önlemenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تنوين إعلان نهاية قمة السلام لكن قد توجد طريقة لمنع حدوث ذلك |
| Ama borcunu tamamen iptal etmenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ولكن قد تكون هناك وسيلة لالغاء ديونك تمامًا |
| Hey, hey bekle. Başka bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لحظة, لحظة, لحظة, ربما تكون هناك طريقة أخرى |
| Ama ona ve diğerlerine yardım etmenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لكن قد تكون هناك طريقة لمساعدتها هي الاخرون |
| Ruha halinizi daha açık bir şekilde aydınlatmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ...قد تكون هناك طريقة لتوضيح تفكيرك بشكل أكثر صراحة |
| Belkide bu bağnazlık ve ön yargılardan kurtulmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك طريقة للتعامل مع هؤلاء المتعصبين وتعصبهمالأعمى... |
| Pencereden çıkmaya uygun değiliz ama belki insanlara burada olduğumuzu belli etmenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لكن ربما هناك طريقة ما يمكننا أن نترك الناس يعلمون أننا هنا علينا أن نصدر ضجة قدر الإمكان |
| Uçan kaykaylari düsünüyordum ve Maglev teknolojisini kullanmanin bir yolu olabilir belki. | Open Subtitles | حسناً كنت أفكر في لوحة هوفر و ربما هناك طريقة باستخدام تقنية ماجليف |
| Linda'nın kötü şansını kendi lehime çevirmenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ربما هنالك طريقة لجعل "ليندا" تبدو بشكل سيء لصالحي |
| Ana bilgisayarı onarmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ربما هنالك طريقة لأصلاح الحاسوب المركزي |
| Onu kurtarmanın başka bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ربّما هناك طريقة أخرى لإنقاذها |
| Ama kalanları senin engellemenin bir yolu olabilir... bir şeyi engellemeye çalışıyormuş gibi gözükmeden. | Open Subtitles | ولكن قد توجد طريقة لمنع بقيتهم دون أن نبدو وكأننا نود منع أي شيء |
| Yükü azaltmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون هناك وسيلة لتخفيف العِبء |
| Ama evrenin bir sınırı olup olmadığını anlamanın başka bir yolu olabilir. | Open Subtitles | ولكن ربما تكون هناك طريقة لإكتشاف إذا كان للكون حدود |
| Ancak hala bir yolu olabilir karadeliğin hemen sınırının bir resmini çekmek için... | Open Subtitles | ولكن قد يكون هناك طريقة لالتقاط صورة لطرف الثقب الأسود |
| Sanırım başka bir yolu olabilir. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ هناكَ طريقة أخرى |
| Eğer cayamayacağınızı anlıyorsanız hizmetlerinizden faydalanmamın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لابد من طريقة للاستفادة منهم لو فهمت |
| Ancak bundan bir şeyler koparmanın bir yolu olabilir... ..eğer yardım edersen. | Open Subtitles | ولكنربما هناك طريقه ما لأخذ شيئا منها هذا لو ساعدتنى |
| Düşünüyordum da, verici cihazı çıkaramayabilirim ama onu etkisiz kılmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر, ربما لا أستطيع إزالة أداة التعقب لكن ربما يوجد طريقة لفصلها |