Zamanda nereye gidersen git, seni öldürmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | و مهمـا كان الزمن الذي تذهبين إليه سأجد طريقة لقتلك |
Hayatımı sen kurtarmışsın ve bunun için sana teşekkür etmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | اعرف انك انقذت حياتي و سأجد طريقة لاشكرك |
Evet, tamam. Evet, ona kibarca söylemenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | أجل, حسناً أجل, سأجد طريقة رقيقة لإخبارها |
Yerleştiğim zaman seninle bağlantı kurmanın bir yolunu bulacağım. Dexter. | Open Subtitles | ولكن حالما أستقرّ، سأجد وسيلة للاتصال بكِ |
Kendimi bu sıkıntıdan kurtarmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سوف أجد طريقة لأخرج من هذه الورطة بنفسي. |
Ne pahasına olursa olsun, seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | مهما تطلب الأمر سأجد طريقة لأخرجكِ من هنا |
Sarı güneş olmasa bile seni yenmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | ،حتى بدون الشمس الصفراء سأجد طريقة لهزيمتك |
Bir gün sana karşılığını vermenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | في يوماً ما، سأجد طريقة .لأرد لك هذا الجميل |
Eminim ki zamanla onu affetmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | وانا متأكد انهُ معَ الوقت سأجد طريقة لمسامحتها |
İstediğin şeyi sana vermenin başka bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | انس أمرَ اللعنة سأجد طريقة أخرى لأعطيك مرادك |
Ve konuşmazsan onu da üzerine yıkmanın... - ...bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | وإذا لم تتحدث، سأجد طريقة لأحملك مسؤولية ذلك أيضاً. |
Ne olursa olsun uzun bir süre yanında kalabilmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سأجد طريقة لأعود إليك ولوقت طويل مهما حدث |
Kazanmanın bir yolunu bulacağım. Lütfen. Bana güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | سأجد طريقة للفوز، أرجوك، يتحتّم أن تثق فيّ. |
O yüzden gidip Tanrı'nın cezası cadıyı öldürmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | لذا سأجد طريقة لقتل تلك الساحرة المزعومة. |
Ama olacak. Çünkü dostlarımı kurtarmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | لكنّك ستألفه، لأنّي سأجد وسيلة لإعادة قومي |
Sonra herkesi eve döndürmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | حسنا لذلك لابد أن أجد طريقة حتى نرجع كلنا للمنزل |
Sorun yok! Oraya gelmenin bir yolunu bulacağım, tamam mı? | Open Subtitles | -حسناً، سأجد طريقاً لاحضارك |
bir yolunu bulacağım. Uzun zamandır düşündüğüm birşey. | Open Subtitles | سأعثر على طريقة لأتخلص منه أردت هذا منذ زمن طويل |
Bu depoyu parçalamanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سوف أجد وسيلة لتحطيم ذلك الصخر |
Hayatımı kurtardığını biliyorum... ve sana teşekkür etmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | اعرف انك انقذت حياتي وسأجد طريقة لـ اشكرك فيها |
Onları gafil avlamanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | أنظرى, سأجد حلاً لهذا أتعرفى, أخرجهم من حديقتنا |
bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سأجد حلًّا |
Davayla alakalı her şeyi getirmen gerek çünkü o anlaşmayı geçersiz kılmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | احتاج ان تحضري لي كل شيء نمكله من المحاكمة لأني سأكتشف طريقة |
Ben de, onun için aynısını yapmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سأحاول أن أعثر على طريقة أقوم بها بالمثل له |
Bir şekilde bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سوف أفكر بحل ما. |
bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإيجاد الحل |
Sonra ikiniz de iyi olunca... sizi İnsan Projesi'ne götürmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | ...وحينما تستعيدي والطفل عافيتكما سنجد طريقا لنصلك بمشروع البشرية أعدك يا كي |
Peki öyleyse bunu söylemenin farklı bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | حسنا , سوف اجد طريقة مختلفة لقول ذلك |