| Şundan bir yudum al da bana herşeyi anlat bakalım. | Open Subtitles | هنا , خذى رشفة من هذا وأخبرينى فقط كل شىء |
| Hayır, hayır sorun değil. bir yudum almak istedim o kadar. | Open Subtitles | لا ،لا،الأمر على ما يرام لقد أردت رشفة من الشراب فقط |
| Bundan bir yudum al ve bütün üzüntülerine veda et. | Open Subtitles | رشفة واحدة من هذا , وستقول لكل همومك مع السلامة |
| Bundan bir yudum al ve bütün üzüntülerine veda et. | Open Subtitles | رشفة واحدة من هذا , وستقول لكل همومك مع السلامة |
| Bir şişe şarabı beğenmek için tek bir yudum yeterli. | Open Subtitles | يتطلب الامر رشفه واحده من النبيذ حتى تعرف ان كانت الزجاجه جيده |
| Yaklaşıyorum... Hangisinin diyet olduğundan emin değildi, o yüzden bir yudum aldı. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لم يكن متأكد أيهم بدون سكر، لذا أخذ رشفة |
| Küçük bir yudum bira boğazımdan geçti ama burada, Peygamber'in adı üzerine "sallallahu aleyhi ve sellem" yaşıyor, tamam mı? | Open Subtitles | رشفة صغيرة من بيرة شاحبة قديمة تعبر شفاهي لكن هنا، هنا بإسم النبي صلى الله عليه وسلم الله موجود، حسناً؟ |
| 10 dakikadır sarhoş taklidi yapıyorlar ve bir yudum bile içmediler. | Open Subtitles | كانوا يتظاهرون انهم يشربون للعشر دقائق الماضية ولم يأخذوا رشفة واحدة |
| dediler. İşte o zaman, onlara tekrar çay teklif ettim, bir yudum aldılar ve güldüler. | TED | وهذه المرة, عرضت عليهم الشاي للمرة الثانية أخذوا منه رشفة وضحكوا. |
| Yabancılar birbirlerinden bir yudum su isteyebilirler. | TED | قد يسأل الغرباء بعضهم البعض عن رشفة من الماء. |
| bir yudum al. Kralın iyi dilekleriyle. | Open Subtitles | ارتشف رشفة من الخمر مع تحيات جلالة الملك |
| Ağzımı temizlemek için bir yudum su içtim böylece çorbanın tadını daha iyi alabileceğim. | Open Subtitles | انا اريد سوى رشفة من الماء لتنظيف فمي حتى أتمكن من تذوق الحساء الخاص بك على نحو أفضل. |
| bir yudum beni yeni doğmuş, şaşkın buzağıya çevirir. | Open Subtitles | رشفة واحدة جعلتني أترنح كالعجل المولود حديثاً |
| - Sadece bir yudum su istiyorum! - Hayır, söyleyene kadar vermem. | Open Subtitles | اريد رشفة واحدة من الماء ليس قبل ان تخبرني |
| Kara bulutların kalkması için, şöhret kadehinden bir yudum almak gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء لرَفْس بعيداً الغيومِ تَحْبُّ a رشفة مندفعة مِنْ قدحِ الشهرةِ. |
| Peki. Sana naneli mocha'mdan bir yudum verecektim ama... | Open Subtitles | حسناً كنت سأعطيك رشفة من شرابي بالنكهة المزدوجة النعناع والموكا |
| Hayır, seninkinden bir yudum alırım. Geri dönmem gerek. | Open Subtitles | كلا, أنا فقط سآخذ رشفة من كوبك يجب أن أعود |
| Belki bir yudum alırım. Yardımcımızı gücendirmek istemem. | Open Subtitles | ربما سآخذ منه رشفة ، لا أريد أن أهين صاحب القدرات العقلية خاصتنا |
| Adam başı bir yudum. | Open Subtitles | رشفة واحدة لكل شخص فقط رشفة واحدة لكل شخص |
| İzle, kanı pencereden verecek çantalarını koydukları dolaba dönecek sonra da sırtını dönüp bir yudum dikecek. | Open Subtitles | أنظر ستضع الدم عند النافذة ثم تعود إلى الكبينه حيث يضعون حقائبهم ثم ستدير ظهرها وتأخذ رشفه من شيئ ما |
| Al, Mike. bir yudum daha! Lütfen önden buyurun, bayan. | Open Subtitles | . تفضل "ميك" رشفه اخرى - . بعدك يا سيدتى لو سمحت - |
| Umarım ölmeden önce, bir yudum dahi olsa içebilmiştir. | Open Subtitles | آخذ انه أخذ رشفةً منها قبل أن يدخل هذا به |