Bu geleceğin sadece olası bir zaman çizgisi olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | تنسين أن هذا المستقبل مجرد خط زمني محتمل |
Yani yeni bir zaman çizgisi yok. | Open Subtitles | هاذا يعني انه لا يوجد خط زمني جديد |
Bazı şeyleri değiştirmek için geçmişe döndü ve yeni bir zaman çizgisi yarattı. | Open Subtitles | لقد عاد لتغيير اشياء وخلق خط زمني جديد |
Ölmek üzereyse eğer, bozacağımız bir zaman çizgisi olmayacak geleceğindeki değişimler de asgari düzeyde kalacaktır. | Open Subtitles | لأنه إن كان مقدراً له الموت فلن يكون لديه خط زمني نخل به وتأثيره على المستقبل سيكون أقل ياللعبقرية! |
Bir insan farklı bir zaman çizgisi'nde çok fazla zaman geçirirse eski benliğiyle olan bağlarını yitirir. | Open Subtitles | حيث يقضي المرء وقتاً طويلاً في خط زمني مغاير ويخسر ما يربطه بذاته -هويته الأولى |
Zamanda geriye giderek alternatif bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | عدت للماضي وأنشأت خط زمني بديل |
Onun hayatta olduğu bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | وأنشأت خط زمني آخر حيث ما تزال حية |
Alternatif bir zaman çizgisindeydi. Barry'nin sıfırladığı bir zaman çizgisi. | Open Subtitles | كان هذا في خط زمني بديل (واحد أعاده (باري |
Bu gelecek sadece olası bir zaman çizgisi. | Open Subtitles | -هذا المستقبل محض خط زمني محتمل |
Yeni bir zaman çizgisi yaratmıştım. | Open Subtitles | لقد خلقت خط زمني جديد |
Yeni bir zaman çizgisi yarattım. | Open Subtitles | خط زمني جديد |