Yapay zekânın bir şaka olduğu bir zaman vardı. | TED | أنت تعلم، لقد كان هناك وقت حيث كان الذكاء الاصطناعي مجرد مزحة. |
Sana onunla nasıl temas kurabileceğini söyleyebileceğim bir zaman vardı, ...ama o zaman geride kaldı. | Open Subtitles | كان هناك وقت متى أنا كان يمكن أن أكون قادر على إخبارك كيف للإتّصال به، لكن ذلك الوقت عبر. |
Bütün bu resimlerin birbirlerine daha yakın ve daha yüksekte konulduğu bir zaman vardı. | Open Subtitles | كما تعلم كان هناك وقت لجميع هذه اللوحات عندما تم وضعها أعلى وأفرب إلى واحدة اخرى |
İkimizin de evliliğimizde sadakatsiz olduğumuz bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كان كلانا غير اوفياء لزواجنا |
Kesin olarak bilebileceğin bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت يمكن أن يعرف على وجه اليقين. |
Mesajlaşma çıkmadan önce, çekirge kalemin kağıda değdiği bir zaman vardı... | Open Subtitles | نعم ، من قبل كان هناك الرسائل النصية, جنادب كان هناك وقت عندما يكون الناس فيالحقيقةيضعونالقلمعلىالـ... |
'Mayo dışında herşeyi...' '...giymeyi reddettiğim bir zaman vardı.' | Open Subtitles | كان هناك وقت أرفض ان ارتدي شيء أخر عن بذله السباحه |
Kimsenin bana kafa tutmaya cesaret edemeyeceği bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت لم يكن لدىَ أحد الجرأة ليتخطاني |
Ruhun kışkırtıcılığından seni bağımsız bulduğum bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت وجدت لديك استقلال روح واثارة |
Benim için öleceğin bir zaman vardı, Teal'c. | Open Subtitles | كان هناك وقت تفضل أن تموت من أجلي، تيلك |
Erkeklerin kibar olduğu bir zaman vardı, | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما يكون الرجال لطفاء |
Aşkın kör olduğu bir zaman vardı | Open Subtitles | كان هناك وقت ، عندما كان الحب أعمى |
I evlenme sorulduğunda bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما سألت ليدك في الزواج... |
Eskiden Jonathan Taylor Thomas Fan Kulüp başkanının bir sürü posta aldığı bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما رئيس نادي معجبين (جوناثن تايلور توماس) لديه الكثير من البريد |