Mesleğimizin en zor kısımlarından biri de insanlara yaptığımızı anlatmak. | TED | إنها إحدى التحديات في مهنتنا: محاولة شرح ما نقوم به. |
Berlin'in, Soğuk Savaş'ın harp meydanı olmasının nedenlerinden biri de budur. | Open Subtitles | كانت هذه إحدى أسباب أنّ برلين صارت ساحة معركة للحرب الباردة |
İşlemin yan etkilerinden biri de enfeksiyonları süzebilmesi ya da sağlığı tehlikeye atmasıdır. | Open Subtitles | واحدة من المنتجات الثانوية لعملية هو القدرة على تصفية الملوثات أو المخاطر الصحية |
Ve görünen o ki, bu zincirleme olayların sebeplerinden biri de iklim. | TED | حيث اتضح أن المناخ كان أحد المسببات ضمن سلسلة طويلة من الأحداث. |
biri de dolabın için. Kimse onu taşıdığını görmez böylece. | Open Subtitles | وواحد للخزانة الخاصة بك، هكذا لن يراك أحد تحمل كتبا |
Adam saati açmış, ve çıkardığı şeylerden biri de denge çarkıymış. | TED | فقام الساعاتي بفك قطع الساعة واخذ يقوم بتنظيفها وواحدة من تلك القطع كانت عجلات التوازن |
Fabrika sahibi, avukat, duvarcı ve doktor oldular, biri de Birleşik Devletler Başkanı. | TED | أصبحوا عمال مصانع و محامين و بنائين وأطباء، واحد منهم رئيس للولايات المتحدة. |
Birisi laboratuvarın orada olduğunu biliyordu ve biri de rüşvet almıştı. | Open Subtitles | أحدهم يعرف أن المختبر كان هناك، وأحدهم صرف النظر عن هذا. |
Evet, senden hoşlanma sebeplerimden biri de bu doğru ve yanlış anlayışın. | Open Subtitles | أجل, هذه إحدى الامور التي جعلتني أنجذب لكِ , تقديركِ للصائب والخاطئ |
Eskiden yaptıkları o işe yaramaz makinelerden biri de tomografiydi. | Open Subtitles | إحدى تلك الآلات عديمة النفع كانت تدعى آلة الرنين المغناطيسيّ |
Hareket kontrolünü çok zor kılan şeylerden biri de duyusal geri dönüşün çok gürültülü olması. | TED | لذلك إحدى الأشياء التي تجعل من الصعب السيطرة على الحركة هي، على سبيل المثال، أن ردود الفعل الحسية مشوّشة للغاية. |
Bu ikisi timüs bezinden. Biri yüreğinden, biri de boğazından. | Open Subtitles | هذان غدّتان صعتريتان واحدة من القلب و واحدة من الحلق |
Onun hakkında şimdi gerçekten hayranlık duyduğum şeylerden biri de kolay bir hayatı olmamasına rağmen her zaman çok neşeli olması. | Open Subtitles | واحدة من الأشياء التي كنت حقا معجب عنه هو كيف انه لم يكن حقا حياة سهلة لكنه هو دائما متفائل بذلك. |
Gazeteci olarak öğrendiğim şeylerden biri de öfkemi nasıl kontrol edeceğimi öğrenmekti. | TED | أحد الأشياء التي توجب عليّ تعلمها كصحفي كان هو التحكم في غضبي. |
Sanırım komşulardan bir şeyler aşırıyordu ve biri de uyanmıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تسرق من الجيران وواحد منهم قد كشفها |
Biri kas dokusuna, biri de kemiklerdeki ilik merkezlerine. | Open Subtitles | واحدة في العضلات العميقة وواحدة في مراكزالنخاع العظمي |
Ferrie, Martin, Andrews ya da herhangi biri de yapmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون فيري مارتن , أندروز , أي واحد منهم |
Onların beşi senin çocuğun, Gloria. Onlardan biri de senin kocan. | Open Subtitles | حوالي خمسة منهم أولادك يا غلوريا وأحدهم زوجك |
Yapmamız gereken temel şeylerden biri de bugün biraz konuştuğumuz gibi eğriyi biraz sola kaydırmak. | TED | وأحد أهم الأشياء التي تحدثنا عنها اليوم والتي يمكننا القيام بها هو تحريك المنحنى إلى اليسار. |
Buna bakış açımızdan biri de, okyanuslarımızı kutsal saymıyoruz, ama öyle olmalı. | TED | وإحدى طرق التفكير في هذا هو أننا لا نعتبر محيطاتنا كشيء مقدس، كما ينبغي علينا. |
Ve günlük çamaşır listesi vardı, onlardan biri de çamaşırdı. | Open Subtitles | وثمة قائمة أعمال منزلية ومن ضمنهم الغسيل |
Sizlerle konuşmak istediğim diğer depresyon ve anksiyete sebeplerinden biri de buraya çıkıyor. | TED | ويرتبط ذلك بأحد الأسباب الأخرى للإصابة بالاكتئاب والقلق التي أردت أن أحدثكم عنها. |
Bu derslerden biri de temiz enerjinin çevre için sadece iyi değil ayrıca hava kirliliğini azaltarak hayat kurtardığı. | TED | وأحدها هو أن الطاقة النظيفة ليست فقط جيدة للبيئة، ولكن يمكنها إنقاذ الأرواح بالحد من تلوث الهواء. |
İki ayrı iğne yapılacak. Biri kas dokusuna, biri de kemiklerdeki ilik merkezlerine. | Open Subtitles | سوف يتم حقنك مرتين واحد في اعماق العضلات والأخرى في مركز النخاع الشوكي |
Pek çoğunuzun yakında karanlık internette olacağını düşünmemin sebeplerinden biri de bu. | TED | وهذا واحدٌ من الأسباب التي أرى أنها ستجعل الكثيرين منكم يدخلون إلى الشبكة المظلمة قريبًا جدًا. |