"biri vardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان هناك رجل
        
    • كان هناك شخص ما
        
    • هنالك شخصٌ
        
    • شخص كان
        
    • شخص ما كان
        
    • هناك شخص واحد
        
    • كان لدي شخص
        
    • كان هناك شخصاً
        
    • كان هنالك رجل
        
    • كان هناك رجلا
        
    • كان هناك شخصا
        
    • كان هناك واحد
        
    • كان هنالك شخص
        
    • عرفت إمرأة ذات
        
    • ثمة شخص
        
    Ev arayan biri vardı. Tanrı'nın varlığını sorgulayan birine rastladı. Open Subtitles كان هناك رجل يبحث عن شقة التقى برجل يتناقش في مسألة وجود الله
    O koridorda biri vardı ve kokusunu alabiliyordum. Open Subtitles كان هناك شخص ما في هذا الرواق. أنا يمكن أن أشم رائحتة.
    Bakumatsu olaylarında, Suikastçi Battousai olarak bilinen biri vardı. Open Subtitles خلال عهد "الشوغن" كان هنالك شخصٌ يسمّى الباتوساي السفّاح
    Bu da, kızdan önce arabada biri vardı demek oluyor. Open Subtitles وهذا يعني بأن شخص كان في تلك السيارة قبلها
    Karanlıktı, ama eminim ki orada biri vardı... örtünün altında biri vardı. Open Subtitles كان مظلما لكني متأكد أن شخص ما كان معها تحت الأغطيه
    Sağlık sigortası endüstrisinde vicdanı olan biri vardı. Open Subtitles كان هناك شخص واحد في صناعة الرعاية الصحية الذي كان عنده ضمير
    Beni gerçekten seven biri vardı. Open Subtitles لأن كان لدي الشيء الذي لن تحصلٍ عليه أبداً كان لدي شخص يحبني جداً
    Bilin bakalım neden? Evde başka biri vardı. Open Subtitles وانظر ماذا حدث لقد كان هناك شخصاً آخر بالفعل فى المنزل
    Bir zamanlar Chandler adında biri vardı, karısı onu tam kalbinden vurmuştu. Open Subtitles كان هنالك رجل يُدعى تشاندلر قتلته زوجته من الداخل.
    Fırınların yakınında, üst katta, altın dişlerle takma dişleri söken biri vardı. Open Subtitles بجوار الأفران كان هناك رجل يقوم بنزع الأسنان الذهبية من الجثث
    Senden önce biri vardı ama sana ondan bahsetmeyeceğim. Open Subtitles كان هناك رجل قبلك. لن أتحدث عنه، لكنه كان،
    Üniversitede beni gerçekten de çok seven biri vardı. Open Subtitles كان هناك رجل في دراستي الذين يحبون حقا لي.
    Masanın önünde biri vardı, biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ كان هناك شخص ما في تلك المنضدةِ.
    Öldüğü gün kocamın yanında biri vardı. Open Subtitles كان هناك شخص ما مع زوجي في اليوم الذي مات فيه
    Durduğunda arabada, yanında biri vardı ve onunla birlikte inip gözden kaybolan biri vardı. Open Subtitles كان هناك شخص ما معه في السيارة عندما توقّف وكان هناك شخص ما خرج معه وبعد ذلك أختفى ذلك الشخص
    Aslında, Lucille'in kocası gibi görünen biri vardı... Open Subtitles في الحقيقة، كان هنالك شخصٌ مشابه لزوج (لوسيل) تماماً
    Aklımda başka biri vardı. Open Subtitles هنالك شخصٌ آخر بمخيلتي.
    Orada biri vardı. Open Subtitles -أنه مجرد شخص كان هناك -كريستى أنتظرى
    Öldüğü gece Amanda'nın yatağında biri vardı. Open Subtitles شخص ما كان مع اماندا على سريرها في الليله التي ماتت فيها
    Beyaz Saray'da güvenebileceğim biri vardı. Open Subtitles هناك شخص واحد يمكنني الوثوق به في البيت الأبيض
    Ama beni cesur hissettirecek biri vardı. Open Subtitles ولكن كان لدي شخص جعلني أشعر بالشجاعة
    Sokağın karşısında biri vardı. Bir adam binayı izliyordu. Open Subtitles كان هناك شخصاً مقابل الشارع يشاهد المبنى
    Bacaların üstünde koruması olan makineli tüfekli biri vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك رجل في أعلى المدخنة يطلق علينا وابلاً من الرصاص بواسطة بندقيّة رشاشة.
    Bakmaya gittim ve sonra odama geri döndüm, odamda biri vardı. Open Subtitles وعندما بحثت وبالوقت الذي عدتُ فيه لغرفة نومي كان هناك رجلا
    Artan bir saygıyla kendisinden söz ettiği biri vardı. Open Subtitles لقد كان هناك شخصا كانت تتحدث عنه, باهتمام شديد
    O birçoğunu takip etti, ama biri vardı... kesinlikle kafasına taktığı biri. Open Subtitles طاردَ القطعَ، لكن كان هناك واحد... واحد بأنّه هُوّسَ بالتأكيد.
    Bugün seni ofisinde arayan biri vardı. Open Subtitles لقد كان هنالك شخص يبحث عنك في مكتبك اليوم
    Sadakat denen şeyi anlamamı sağlayan biri vardı... Open Subtitles عرفت إمرأة ذات مرة ساعدتني على فهم الإلتزام،
    O ürkünç evde tek başına olduğunu söyledi ama üst kattaki pencerede başka biri vardı, hayal falan da görmedim. Open Subtitles لقد أخبرني بأنه يجلس وحيداً في ذلك المنزل المخيف ولكن ثمة شخص آخر يقبع عند تلك النافذة العلوية وهذا ليس من وحي خيالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more