Büyükannem çocukken bana bir birikim bonosu vermişti. | Open Subtitles | جدتى اعطتنى ودائع مدخرات عندما كنت طفل |
Onlara kişisel birikim diyorsun ama kişisel olarak biriktirdiğin bir b.k yok. | Open Subtitles | تسمينها "مدخرات شخصية" لكننا نعرف جيّداً مصدرها |
En yeni banka hesabı, buna göre, müşterek birikim hesabında yaklaşık sekiz bin doları kalmış. | Open Subtitles | أحدث كشف حساب لها في البنك.. بالنسبة له, فان لديها ما يقارب 8000 دولار هي عبارة عن مدخرات في حسابها... |
birikim yapmaya bir yerlerden başlamalıyız, Doktor. | Open Subtitles | علينا أن نبدأ في التوفير من نقطة ما، يا دكتور. |
Ama birikim hesaplarında en çok para bulunduranlar sıradan insanlardır. | Open Subtitles | ليس شيئاً سهلاً إن أشخاصاً لديهم أكبر قدر من المال بفضل التوفير |
işçilerin giderek daha fazla istismar edildiğini görüyoruz çünkü, sırf sermaye birikim dürtüsünü tatmin için fiyatlar aşağı çekiliyor | Open Subtitles | ونحن نرى أن العمال يتم استغلالهم بشكل متزايد لأنه يهبط سعر تخفض كل زيادة، ببساطة لإرضاء هذه الرغبة في تراكم رأس المال. |
Şarkı yoksa, birikim hesabı olmaması demek yani hayat yok demek. | Open Subtitles | لا أغنية، لا حساب توفير لا حياة |
Her şeyimi aldı. Tazminat yok. birikim yok. | Open Subtitles | تركني بلا شيء لا تأمين لا مدخرات |
Daha çok ev sahibi, daha çok hissedar, daha çok birikim. | Open Subtitles | ملاك منازل أكثر, أصحاب أسهم أكثر مدخرات أكثر... |
İş bulacaksın, birikim yapacaksın. | Open Subtitles | أحصلي على عمل و اجمعي مدخرات |
Bana bunun hala birikim hesabından geldiğini mi söyleyeceksin? | Open Subtitles | لا تزال تريد أن تقول لي انك تحصل علي النقود من حساب التوفير الخاص بك؟ |
birikim hesabımdaki tüm parayı çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك سحب حساب التوفير خاصتي بأكمله. |
Alette belki hayallerinin Zümrüt Şehridir ama Başarılı birikim senin "sarı yolun" olabilir. | Open Subtitles | مجلة (آلت) قد تكون مدينتكِ الزمردية لكن (التوفير الناجح) قد تكون طريقكِ إليها |
birikim dergisinde işe mi girdin? | Open Subtitles | حصلتِ على وظيفة بمجلة التوفير. |
Kalanlar da birikim hesabıma yatırılıyor. | Open Subtitles | والبقية تذهب إلى حسابي التوفير. |
Dışkı ve dışkıdan oluşan birikim en büyük sorunum olmaya devam ediyor. | Open Subtitles | تراكم البراز لا يزال مشكلتي الأولى |
- Epey büyük bir birikim. | Open Subtitles | بيض تراكم كبير من المال |
birikim veya çek hesabına yatır. | Open Subtitles | ضعه في حساب توفير أو حساب مصرفي |