Burada olmamalıydı, o artık benim birimimde. | Open Subtitles | جيد لرؤيتك، أيضا. أنت لا يجب أن تكون هنا. هذه وحدتي الآن. |
Ama benim birimimde böyle boklukların olduğuna inanmak istememiştim. | Open Subtitles | ولكن لم أرد أن أصدق أن مثل هذه الأمور تحدث في وحدتي |
Şimdi bu pislik torbası ve benim birimimde tam bir pislik olan karısına borçluydum... | Open Subtitles | ...الآن أدين لهذا التافه وزوجته التي يعتبر قطعة قذارة في وحدتي |
birimimde çete özentilerine yer yok. | Open Subtitles | لا أسمح بتواجد عصابات الأطفال في وحدتي |
Bunlar birimimde çalışan 67 kişinin fotoğrafları. | Open Subtitles | هناك صورٌ لـ 67 شخصًا يعملون في وحدتي. |
Normalde, birimimde ilişki yaşanmasına izin vermem, ama Lindsay'in yeri boşta. | Open Subtitles | في العادة, لا أسمح للعلاقات في وحدتي. لكن مكان (ليندسي) شاغر. |
birimimde benim dışımdaki herkes öldü. | Open Subtitles | كل من كان في وحدتي مات |
Hayır, artık birimimde işin yok. | Open Subtitles | لا, انتِ خارج وحدتي |