"birinin evine" - Translation from Turkish to Arabic

    • منزل أحد
        
    • منزل شخص
        
    • بيت رجل
        
    • منزل أحدهم
        
    • لبيت أحد
        
    • لمنزل رجل
        
    • بيت أحدهم
        
    • بيت شخص
        
    Aç bir leoparın komşularımızdan Birinin evine girip uyuyan çocuğunu yatağından aldığı bir gece hatırlıyorum. TED أذكر تلك الليلة عندما دخل نمر جائع إلى منزل أحد جيراننا وأخذ الطفل النائم من فراشه.
    Birinin evine izinsiz gireceksen yanında beyaz bir piliç olması her zaman daha iyidir. Open Subtitles عندما تقتحم منزل أحد يفضل أن تكون معك فتاة بيضاء
    Ayrıca Birinin evine davetsiz damlamanın da doğru olduğuna inanmam. Open Subtitles لا أعتقد أنه بإمكانك أن تدخل منزل شخص دون دعوة
    Birinin evine girdik ve kokain süzmede uzman oldum sanki. Open Subtitles نقتحم منزل شخص ما وفجأة أصبح خبير في تنقية الكوكائين.
    Zenci Birinin evine girdiğimizi görürlerse, ailemiz kızar. Open Subtitles ما ستقوله العائلة إذا رأونا نذهب إلى بيت رجل ملون
    Eminim sen barda tanıştığın Birinin evine... ..gitmeyecek kadar hanımefendi bir insansın. Open Subtitles أراهن انك سيدة راقية للذهاب الى منزل أحدهم التقيته للتو في حانة
    Birinin evine gitmeden önce arayıp müsaade istemen gerekir. Open Subtitles أنتِ من المفترض أن تتصلي وتحصلين على إذن للزيارة قبل قدومك إلى منزل أحد
    Ne tür bir aptal gecenin bir yarısı Birinin evine girer? Open Subtitles أي نوع من الأغبياء يقتحمون منزل أحد في منتصف الليل؟
    Dolandırdığın adamlardan Birinin evine mi getirdin bizi? Open Subtitles أتيتي بنا إلى منزل أحد ضحاياكِ؟
    Evet, takım üyelerinden Birinin evine. Open Subtitles نعم، في منزل أحد لاعبي الفريق
    15 yaşımdan 17 yaşıma kadar en prestijli güzellik yarışmasından gerçek anlamda bir kamyonun arkasında olanına kadar bir çoğuna katıldım, ya da bazen bir pirinç tarlasının oralarda bir kaldırımda olurdu ve yağmur yağdığında-- Filipinler'de çok yağmur yağar-- organizatörler, yarışmayı Birinin evine taşımak zorunda kalırlardı. TED ولذلك من 15 سنة إلى 17 سنة شاركت في معظم تلك المسابقات حتى أنني شاركت في مسابقة كانت تقام في شاحنة قطر. حرفيًا. أو في مرة أخرى، مسابقة كانت تقام بجانب حقل زراعة أرز، وحين تمطر - وفي الفلبين تمطر بكثرة - المنظم كان يضطر لنقل المسابقة إلى داخل منزل أحد الأشخاص.
    Yaptıkları en iyi şey, böcekleri başka Birinin evine göndermektir. Open Subtitles أقصى ما بوسعهم أن يجبروا الحشرات على الذهاب إلى منزل شخص آخر.
    Şimdi, sorun şu, kız başka Birinin evine gidecekken sekreterlik işine başvuruyorum diye yanlışlıkla Raj'ın evine gidiyor Raj da kızı işe alıyor. Open Subtitles الى منزل شخص آخر ليتم تعيينها فى وظيفة سكرتيرة ولكن بالخطأ وصلت لمنزل راج وراج قام بتعيينها
    Sadece eğlence anlayışım Birinin evine gizlice girmekten tutuklanmak değil diye otomatikman kibirli bir hanım evladı mı oldum? Open Subtitles ألن يقبض عليها بسبب اقتحام منزل شخص ما أنا تلقائياً عالقة بين الأحذية؟
    Bu da yeni. Alarm sistemi satman için Birinin evine zorla girmek. Open Subtitles هذا الجديد يخترق منزل شخص لجعله يشتري نظام إنذار
    Söylesenize, Birinin evine ilk gidişinizde, ...ayakkabılarınızı çıkarıp atar mısınız? Open Subtitles اخبرني، عندما تدخل بيت رجل لأول مرة أتخلع حذاءك؟
    Söylesenize, Birinin evine ilk gidişinizde, ...ayakkabılarınızı çıkarıp atar mısınız? Open Subtitles اخبرني، عندما تدخل بيت رجل لأول مرة أتخلع حذاءك؟
    Başkasına yaptığım en kötü şey... gizlice Birinin evine girmekti. Open Subtitles أسوأ ما قد فعلتُه على الإطلاق لشخص آخر.. تسللتُ خلسة إلى منزل أحدهم.
    Birinin evine bu şekilde giremezsin. Open Subtitles لا يمكنك دخول منزل أحدهم بهذه البساطة
    Bu çocuklardan Birinin evine göndermek için hazırladığım bir mektup. Open Subtitles انتظر، هذه رسالة أردت أن أرسلها لبيت أحد الأطفال من دار الحضانة
    Ne güzel! Ölü Birinin evine giriyorsun. Open Subtitles ياله من تصرف لبق أن تكسر الباب وتدخل لمنزل رجل ميت
    Hanımefendi, hiç bir sebeple Birinin evine gizlice giremezsiniz. Open Subtitles سيدتي، لا يمكنك إقتحام بيت أحدهم لأيّ سبب.
    Tabii o halde Birinin evine girilmez değil mi? Open Subtitles وهناك بالتأكيد لا طريق للإنسلال حول بيت شخص ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more