İtiraf etmeliyim sizin gibi biriyle tanışmak çok hoş. - Öyle mi? | Open Subtitles | عليّ القول بأنّه من الجيّد جدّاً مقابلة شخص مثلك |
Ne tür bir insan internette tanıştığı biriyle tanışmak ister? | Open Subtitles | أي نوع من الأشخاص ذلك الذي يوافق على مقابلة شخص كلمه على الإنترنت؟ |
Ailenden benim kadar nefret eden biriyle tanışmak güzel oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابل شخصاً يكره عائلتك بقدر كراهيتي لها. |
Hayatımın bu döneminde senin gibi biriyle tanışmak... | Open Subtitles | أن أقابل شخصاً مثلك وفي هذا الوقت بالذات |
Akrabalarımdan hayatta kalan biriyle tanışmak üzereyim. | Open Subtitles | إنّي على وشك مقابلة أحد الحيَّين الوحيدين من أهلي. |
Nasıl ilgilenileceğini bilen biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من المؤكد أنّه لأمر لطيف لقاء شخص يعرف أسرار هذا الدكتور. |
Ve her sene, matematiği eğitimsel bir disiplin olarak kabul eden ve bu eğitimin uygulamasını yapan biriyle tanışmak için gelecek vadeden matematik öğrencileri seçiyorum. | Open Subtitles | لمقابلة شخص ما الذي يتابعِ الرياضيات كما لو في مؤسسة علمية و قام بالتطبيق العملي لذلك التعليمِ لذا، شكراً لك لاستقبالنا |
Komiserin küstah biri olduğunu duymuştum. Küstah biriyle tanışmak her zaman eğlenceli olmuştur. | Open Subtitles | أعتقد أن اللاتينيه, بها بعض المراوغه _ دائماً ما تروق لى المراوغه _ |
Sonunda İngilizce konuşan biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل اخيرا أن تلتقي بشخص غريب |
Gerçekten oturup sohbet edebileceğin biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | من الجيد مقابلة شخص حيث يمكنني إجراء حوار عادي معه |
biriyle tanışmak, bütün gece sorular sormak, ...birbiri hakkında her şeyi bilmeyi istemek. | Open Subtitles | مقابلة شخص ما الجلوس طوال الليل فى الاسئلة يريدون معرفة كل شئ عن بعضهم البعض |
O yüzden senin gibi dürüst biriyle tanışmak çok iyi geldi Özel Ajan Gary Powers. | Open Subtitles | لذلك من الرائع مقابلة شخص صادق مثلك ايها العميل السري جراي باور |
Bazen sağır edici olabiliyor, bu yüzden benim gibi yalnızlık meraklısı biriyle tanışmak güzel. | Open Subtitles | يصبح الأمر كئيبا ببعض الأحيان فمن اللطيف مقابلة شخص محب للهدوء مثلي |
Güzel şeyleri takdir edebilen biriyle tanışmak oldukça güzel. | Open Subtitles | كم هو أمر منعش مقابلة شخص يقدر الأشياء الرفيعة |
Bu kadar sahte muhit edinme çabasından sonra, dergi endüstrisinde gerçek biriyle tanışmak çok güzel. | Open Subtitles | - بعد كل اعمال الشبكة المزيفة من اللطيف مقابلة شخص يعمل في تجارة المجلات |
Filmlerin değerini benim gibi bilen biriyle tanışmak çok hoş olurdu. | Open Subtitles | أتعلمين، يوماً من الأيام سأود أن أقابل شخصاً يقدر الأفلام كما أفعل أنا. |
Bunu yüzüme karşı söylemekten korkmayan biriyle tanışmak güzel oldu. | Open Subtitles | من الجيد أن أقابل شخصاً لا يخشى مصارحتي بهذا. |
Bu tüm romantizmi mahvetse de, tatlı biriyle tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | يا للهول بقدر ما يبدو رومنسياً هذا أريد أن أقابل شخصاً ظريفاً |
Akrabalarımdan hayatta kalan biriyle tanışmak üzereyim. | Open Subtitles | إنّي على وشك مقابلة أحد الحيَّين الوحيدين من أهلي. |
Sen hoş biriyle tanışmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت انك تريد لقاء شخص لطيف |
Yanında dolanmanın tehlikeli olduğu biriyle tanışmak ister misin? | Open Subtitles | هل أنتَ بحاجة لمقابلة شخص ما خطير جداً في هذه الأنحاء؟ |
Komiserin küstah biri olduğunu duymuştum. Küstah biriyle tanışmak her zaman eğlenceli olmuştur. | Open Subtitles | أعتقد أن اللاتينيه, بها بعض المراوغه _ دائماً ما تروق لى المراوغه _ |