Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Neden birkaç saatliğine dışarı çıkıp dışarıdan bir şeyler getirmiyorum? | Open Subtitles | لما لا أخرج لبضع ساعات و أحضر لنا طعاماً جاهزاً |
Düşündüm de, kavga edip birkaç saatliğine ayrılırsak teknik olarak sevişebiliriz. | Open Subtitles | كنت أفكر ، لنقل أننا تشاجرنا ، وانفصلنا لبضعة ساعات. عندها يمكننا إقامة علاقة |
Tamam, iyi. Ama en azından benimle şenlik ateşine gel. Sadece birkaç saatliğine. | Open Subtitles | حسناً , لكن على الأقل اذهبي معي للحفلة لبضعة ساعات |
Çocuğumu birkaç saatliğine seninle bırakıyorum ve anında olay çıkıyor. | Open Subtitles | أترك أبنى معك لعدة ساعات فيصبح على وشك إبتلاع مزرعه |
Ayrıca, kendimi toparlayabilmek için birkaç saatliğine yalnız kalmak istiyorum | Open Subtitles | بالإضافة إلى انني أحتاج إلى بضعة ساعات لأستجمع شتات نفسي |
Yoksa birkaç saatliğine nezarette yerde uyumanı mı tercih edeyim? | Open Subtitles | أو علي أن أدعك تنام لساعتين على أرضية السجن |
Baban yarışmaya girdiğin dönemde bir keresinde birkaç saatliğine ortadan kaybolduğunu hatırlıyor. | Open Subtitles | والدكِ يقول بأنّه يَتذكّر أنّكِ فُقِدتِ لبضع ساعات أثناء واحدة من مسابقاتك |
birkaç saatliğine uşak olduktan sonra hepinizin nelerle uğraştığını anladım. | Open Subtitles | بعد كوني خادماً لبضع ساعات ادركت كم أنتم مضطرين للتحمل |
Bazen birkaç saatliğine durduğumuz oldu, ama asla, asla birdaha kapatmadık. | TED | حسنا، في بعض الأحيان تم تعليق خدماتنا لبضع ساعات. لكن لم نغلقه أبدا أبدا. |
Pekâlâ, tatlım, deden birkaç saatliğine seni alıyor, akşam yemeğinde görüşürüz, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، يا عزيزى ، جدك سيأخذك لبضع ساعات وسنراك على العشاء ، حسناً |
Düşündüm de, Masumiyet Projesi'ndeki stajın ve babanla olan arkadaşlığım sebebiyle birkaç saatliğine yardım etmeyi isteyebilirsin. | Open Subtitles | واعتقدت لانك تدربت في مشروع البرأه ومن اجل صداقتي بوالدك ان تفكر في مساعدتهم لبضع ساعات |
Hayır, herkesin bizi sıradan bir aile olarak görmesini istiyorsak öyleymiş gibi davranmamız gerek. En azından birkaç saatliğine. | Open Subtitles | كلا، إن كنا نريد العالم أن يرانا كعائلة عادية فيجب أن نتصرف كعائلة عادية لبضع ساعات على الأقل |
Bilmediğim bir şehirde birkaç saatliğine yolumu kaybettim diye, beni bir bakımevine yollayıp kapatmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | أضل طريقي لبضعة ساعات في مدينة لا أعرفها، وتريدان وضعي في صندوق وإرسالي لدار رعاية؟ |
birkaç saatliğine gelir sonra da gider, o kadar. | Open Subtitles | تأتي لبضعة ساعات ثم تغادر , هذا ما بالأمر |
Yaşlı kadınlardan birini birkaç saatliğine ödünç verirsen her şeyi geride bırakmaya hazırım ben. | Open Subtitles | أنا مستعد لأن أضع كل هذا ورائي إذا تركتني أستعير إمرأة مسنة لبضعة ساعات |
Şu anda resmi bir şey yapamam ama bu akşam vardiyam bittiğinde geri gelip birkaç saatliğine evi gözetleyebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني القيام بأيّ شئ رسمي الآن لكن يمكنني العودة مجدداً الليلة بعد إنتهاء ورديتي لمراقبة المنزل لعدة ساعات. |
birkaç saatliğine benimle gelir ve Charlie'den nefret etmeyi unutursun. | Open Subtitles | يمكنك أن تنسى كراهيتك لتشارلى لعدة ساعات هذا جيد |
Sadece çok kalabalığız şu anda, birkaç saatliğine izin yap. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الأصوات الآن لذا خذي استراحة بضعة ساعات |
En azından birkaç saatliğine gözlemleyebiliriz. Bu sayede döküntünün yayıldığını doğrularız. | Open Subtitles | يمكننا ملاحظتها على الأقل لساعتين للتأكد أن الطفح ينتشر |
Anne,oğlunu birkaç saatliğine Murphy'nin bakımına bıraktığını söyledi. | Open Subtitles | الأمّ قالت بأنّها تركت إبنها في عناية ميرفي لمدّة بضع ساعات |
Çoğu kuşun yumurtası, birkaç saatliğine açıkta bırakılırsa soğur ve kabukları kırılmaz. | Open Subtitles | معظم بيض الطيور ،الذي يُترك مكشوف حتى ولو لساعات قليلة يتعرض للبرودة ، ولا يفقس أبداً |
birkaç saatliğine ona bakabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك الاعتناء به لبضعه ساعات ؟ |
birkaç saatliğine kendini zorlayamaz mısın? | Open Subtitles | لا أشعر بخير حسناً , إلا يمكنكِ السيطرة على نفسك لساعة أو ما شابه ؟ |
Etleri ve sebzeleri doğrarsın, et suyunu eklersin ve birkaç saatliğine pişirirsin. | Open Subtitles | قطعتِ اللحوم والخضروات وأضفتِ المرق طهوتي لبعض ساعات |