| Dünya'ya ait her türden toprak çeşidi ve hava koşulları birkaç saatlik mesafede. | Open Subtitles | جميع تشكيلات اليابسة والطقس معروفة لكوكب الأرض في غضون بضعة ساعات من السير. |
| Belki birkaç saatlik mahrumiyet, hatırlamanıza yardım eder. | Open Subtitles | ربما يمكنك مع ديك رومى بارد أن تنعش ذاكرتك خلال بضعة ساعات |
| Yani birkaç saatlik ömrüm mü kaldı? | Open Subtitles | أنت تخبرني إذاً أن أمامي ساعات قليلة أعيشها؟ |
| Ama şimdi, birkaç saatlik sohbetten sonra şey göründü aydınlanmış! | Open Subtitles | لكن الآن بعد الكلام والدردشة لمدة ساعات قليلة فقط .... |
| birkaç saatlik uyku kulağa... - ...harika geliyor şu anda. | Open Subtitles | عدة ساعات من وقت عصيب , سيبدو ذلك جيد جدا |
| Tabii, birkaç saatlik video. Sesi kısıtlarsak daha da fazlası. | Open Subtitles | عدة ساعات من الفيديو أو أكثر بكثير لو كانت صوتية فقط |
| Şehir merkezindeki en sevdiğim bankta oturup saatler geçene kadar izlerdim ta ki koltuklarda, arabaların içinde, binaların veya depoların içerisinde birkaç saatlik uyku için gizlice girene kadar. | TED | كنت أجلس علي مقعدي المفضل في وسط المدينة وأشاهد الساعات تمضي حتى أتمكن من اختلاس بضع ساعات من النوم على الأرائك، وفي السيارات، وفي المباني، أو في وحدات التخزين. |
| Belki de hastaneden birkaç saatlik de olsa çıkmak istedim. | Open Subtitles | ربّما أردتُ أن أخرج من المستشفى لبضع ساعات |
| Oraya birkaç saatlik uçuş mesafesinde. | Open Subtitles | و هذا على بعد بضعة ساعات بالطائرة عن الجزيرة |
| Trenle yapacağımız birkaç saatlik yolculuktan sonra... Slovakya'ya varacağız. | Open Subtitles | نَعْبرُ الحدودَ إلى تشيكوسلوفاكيا بضعة ساعات إلى رحلتِنا. |
| En fazla birkaç saatlik. İyileşmeye daha "anca" başlamış! | Open Subtitles | بضعة ساعات على الغالب لبدء الشفاء الغير محتمل |
| birkaç saatlik bir işimi halledeceksin. Şimdi ve iş bitince ikişer bin vereceğim. | Open Subtitles | أريد أن أعطيك ألفين الآن ومثلها لاحقاَ على بضعة ساعات من وقتك |
| Daha birkaç saatlik bir bebek, Yaralanmış yüzü. | Open Subtitles | طفل عمره ساعات قليلة بفمه اللين العجيني... |
| Daha birkaç saatlik bir bebek, Yaralanmış yüzü. | Open Subtitles | طفل عمره ساعات قليلة بفمه اللين العجيني... |
| Jay, düşündüm de Miami, Kolombiya'ya birkaç saatlik uzaklıktayken benim akrabalarım da Miami'ye gelse de tüm aile hep birlikte olsak olmaz mı? | Open Subtitles | (جاي)! إذا، كنت أفكر، بما أن "ميامي" تبعد ساعات قليلة عن "كولمبيا"، |
| Müşterinin dosyasıyla ilgili birkaç saatlik kâğıt işlemini yaptıktan sonra çıkarım. | Open Subtitles | بعد عدة ساعات من العمل الورقى لكى نملى أوراق العميل |
| Sadece Craiglist'teki bir reklamı cevapladım, ve birkaç saatlik cinsel tacizden sonra, programı kaptım. | Open Subtitles | من إعلان في موقع إليكتروني ،وبعد عدة ساعات من التعذيب الجنسي كان لي عرضي الخاص |
| birkaç saatlik soymanın ardından Hammond'un yemeği hazırlanıyordu. | Open Subtitles | بعد عدة ساعات من سلخ البقرة وتقطيعها اصبح العشاء جاهزاً |
| birkaç saatlik mesafede kıyıda bir tekne demirli. | Open Subtitles | ثمّة قارب راسٍ على بعد بضع ساعات من الشاطئ من هذا المكان |
| Özgün ses kimliği oluşturmak için bize gereken tek şey vekil donörümüzden sadece birkaç saatlik konuşma ve hedef konuşmacımızdan da çok az bir sesli harftir. | TED | كل ما نحتاجه بضع ساعات من الكلام من المتكلم البديل، والقليل من المتكلم المستهدف، حتى ولو حرف علة، لإنشاء هوية صوتية فريدة. |
| Bu yolu 20 kez turladık, tüm veriyi bilgisayarın beynine koyduk ve birkaç saatlik işlemden sonra çoğu zaman insan kıvraklığını aşan davranışlar ortaya koydu. | TED | نقوم بالقيادة على هذا الطريق 20 مرة، ثم نخزن كل تلك البيانات بذاكرة الحاسب، وبعد بضع ساعات من المعالجة، يتوصل إلى طريقة كثيرًا ما تتفوق على رشاقة البشر |
| Helikopter sadece birkaç saatlik uçuşa yetecek kadar yakıt alabilirken devasa bir alanda balinaları bulabilmek yıldırıcı bir işti. | Open Subtitles | بوسع الطائرة أن تحمل وقوداً يكفي لبضع ساعات فقط من الطيران وإيجاد الحيتان في هذه البيئة الشاسعة كانت مهمّة مرعبة |
| Evlat, konuşman hala birkaç saatlik değil. | Open Subtitles | يا ابني تستطيع ان تتخلى عن كلامك لبضع ساعات |
| Hayır, bu kadar insanla sığınakta sadece herkes için birkaç saatlik oksijen olur. | Open Subtitles | لا، مع الكثير من الناس، هناك فقط ما يكفي من الأوكسجين في مأوى لبضع ساعات على الأكثر. |