Anlaşmanın benim kısmına düşen kısmını söylemek seni, onun en baştan beri istemediği bu birleşmeye karşı olmanı sağladı. | Open Subtitles | بإخباره لكِ عن علاقتي بهذه الصفقة حتى يجعلكِ تنقلبين على هذا الإندماج لم يكن يرغب به منذ البداية |
İlk başta bizim müşterilerimize göz koymanız bu lanet olası birleşmeye yol açtı. | Open Subtitles | مطاردتك لعملائنا هي التي قادتنا الى هذا الإندماج اللعين في المقام الأول |
İlk başta bizim müşterilerimize göz koymanız bu lanet olası birleşmeye yol açtı. | Open Subtitles | مطاردتك لعملائنا هي التي قادتنا الى هذا الإندماج اللعين في المقام الأول |
Bu birleşmeye iyi bir nedenden ötürü biyologlar, hayati rastlantı hipotezi diyor. | Open Subtitles | يُطلِقُ علماء الأحياء على هذا الإندماج فرضية المصادفة المصيرية, لسبب جيد. |
Bu da, birleşmeye karşı olanların istediğinin gerçekleşmesi demektir. | Open Subtitles | وهذا هو بالظبط ما يريده المعارضون على إعادة التوحيد |
Onun liderliği altında, Kuzey ve Güney Rhelasia ucu tekrar birleşmeye kadar gidebilecek bir antlaşma imzalıyor. | Open Subtitles | . تحت قيادته , شمال وجنوب ريليجا وقعوا المعاهدة الذي يمكن أن يقود في النهاية . إلى إعادة التوحيد |
Bu birleşmeye katılıyor musun yoksa karşı mı çıkıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت مع الإندماج أم ضده؟ |