"birleşmeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدمج
        
    • الإندماج
        
    • إندماج
        
    • بالدمج
        
    • بالإندماج
        
    Jeannie'ye söylediğinde her ne dediyse artık, gerçekten birleşmeyi sonlandırabileceğini sanıyordu. Open Subtitles عندما أخبر جيني ما أخبره كان يعتقد فعلياً أنه يوقف الدمج
    Demek istediğim birleşmeyi ben istemedim ama şirketi elimde tutmak için gerekeni yaptım. Open Subtitles بيت القصيد هو أنّني لم أرد هذا الدمج ولكن فعلت ماعلي فعله للحفاظ على الشركة
    birleşmeyi kutlamak için büyük bir müzik ve sanat festivali. Open Subtitles انها حفلة غنائية وفنية كبيرة للأحتفال بهذا الدمج
    birleşmeyi kabul edersen, çok uzun zaman beraber olabiliriz. Open Subtitles لو وافقت على الإندماج ، فيمكننا البقاء معا لوقت طويل
    Büyük bir kitlesel dava bu birleşmeyi mahvederdi. Open Subtitles دعوى قضائيّة كبرى لأنهت أمر ذلك الإندماج
    Bu dava milyar dolarlık bir birleşmeyi geciktiriyor. Open Subtitles هذه الدعوى القضائية هي الشيء الوحيد الذي يُعطِّل إندماج بمليار دولار
    birleşmeyi bozmak işimi bozacaktı, niye ondan kurtulmak isteyeyim ki? Open Subtitles ، فقدان هذا الدمج كان وبالاً سيئاً على الأعمـال لذا لمـاذا عليّ أن أتخلص منه ؟
    Çok iyi bir yıl oldu, Rönesans Fuarı, Fransız delegasyonu ve en önemlisi birleşmeyi durdurdun. Open Subtitles لقد حضيت بسنة مثيرة نهضة فير الوفد الفرنسي، والأهم من ذلك أوقفت الدمج لقد أنقذت هذه البلدة
    Eğer birleşmeyi durdurursak, Scott yönlendiriciyi bulamaz. Open Subtitles إذا أوقفنا الدمج ، سكوت لن يكون قادرا على العثور على مقاومة التحويل
    Pardon birleşmeyi finanse eden şirketin jetlerinde uçuş görevlisiydin aslında. Open Subtitles أنا أسفة، أنت في الواقع مضيفة طيران في طائرة البنك الذي مول عملية الدمج
    Gözleri parladı. birleşmeyi kurtaran o. Open Subtitles هي مضيئة و إنقاذها عملية الدمج.
    Ya da MetroCap'le olan birleşmeyi durduralım. Open Subtitles أو علي الأقل نأخذ الدمج من مترو كاب
    FERC neden birleşmeyi onayladı? Open Subtitles لماذا أقرّت اللجنة عمليّة الإندماج بحقّ الجحيم؟
    Sana birleşmeyi sindirmede zor zamanlar geçirdiğini söyledim. Open Subtitles لقد اخبرتك انه يحتاج وقت ليعتاد لى هذا الإندماج
    Bak bu çok komik çünkü Jessica'da ona karşı savaş açtığımı düşünüyordu ikiniz de birleşmeyi biliyordunuz ve bana söylemediniz. Open Subtitles أوه، هذا مضحك لأن جاسيكا تظن أيضا ً بأنه كان هجوم شخصي عليها مع العلم بأن كلكما كان يعلم حول الإندماج
    Bu birleşmeyi bir anlık kızgınlıkla yapmadığına inanmamamız gerekiyor çünkü... Open Subtitles تريدين منّا التصديق بأنّك لم تخططي لهذا الإندماج في لحظة غضب
    Şimdi,ben gerçekten birleşmeyi seviyorum ama Eagletonluların Pawnee'ye katılmalarından nefret ediyorum . Open Subtitles ولكنّني كرهت فكرة أنّه تم إجبار إيجلتون على الإنضمام لبوني حسنٌ، هذا هو جوهر الإندماج
    Eğer hükümet birleşmeyi onaylarsa. Open Subtitles تضمن موافقة الحكومة على الإندماج
    Bu dava milyar dolarlık bir birleşmeyi geciktiriyor. Open Subtitles هذه الدعوى القضائية هي الشيء الوحيد الذي يُعطِّل إندماج بمليار دولار
    Bu dava milyar dolarlık bir birleşmeyi geciktiriyor. Open Subtitles هذه الدعوى القضائية هي الشيء الوحيد الذي يُعطِّل إندماج بمليار دولار
    Bir ay sonra ise birleşmeyi kazanıp meclisimin lideri olup yok olmasını engelleyeceğim. Open Subtitles خلال شهر سأفوز بالدمج وأغدو قائدة معشري وأكفل نجاته.
    Van Loon Şirketleri ve Hank Atwood arasındaki birleşmeyi konuşuyor. Open Subtitles بسبب التوقعات بالإندماج "بين شركات "فان لون "و "هانك آتوود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more