"birlikte çalışmamız" - Translation from Turkish to Arabic

• نعمل معاً
• نعمل معا
• العمل معاً
• نعمل سوياً
• نعمل سويآ
• نَعْملَها سويا

birlikte çalışmamız lazım.
من المفترض أننا نعمل معاً المرة القادمة حاولي التحدث معي

Bunu başarmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerekecek.
لو نريد النجاح فى فعل ذلك يجب أن نعمل معاً

birlikte çalışmamız lazım. Bütün amaç bu.
نحن من المفترض أن نعمل معا هذا هو بيت القصيد

Tekrar birlikte çalışmamız gerektiğini söyledi.
انه يعتقد ان علينا أن نعمل معا مرة أخرى.

yani eğer buradan çıkmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerek.
لذا إن كنّا نريد الخروج يَتحتّم علينا العمل معاً

Bu tehdidi ortadan kaldırana kadar birlikte çalışmamız gerekiyor.
اسمعي، حتى نقضي على ذلك التهديد علينا أن نعمل سوياً

Seninle anlaşma yapmıştık, sana şatoya giriş imkanı verdim, birlikte çalışmamız gerekiyordu.
لدين إتفاق لقد سمحت لك أن تكون في قلعتي لكي نعمل سويآ

- Ben yaparım - Hadi çubuk çekelim - Jack birlikte çalışmamız gerektiğini söyledi
- اريد ان افعل ذلك لنسحب القشه جاك قالَ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَعْملَها سويا

Tekrar birlikte çalışmamız sence de harika olmaz mı?
ألن يكون هذا رائعاً، أن نعمل معاً مجدداً؟

Güzel bir son için birlikte çalışmamız gerekmez mi?
ألا ينبغي أن نعمل معاً من أجل نهاية جميلة؟

Castle, birlikte çalışmamız da gerekmiyor pek.
كيف يفترض أن نعمل معاً إذا كنّا نبعد عن بعضنا قرابة الساعة؟

Çocuklar, endişeli olduğumuzu biliyorum fakat birlikte çalışmamız lazım.
، رفاق، يارفاق أعلم أنّ جميعنا قلقون . لكن، يجب أن نعمل معاً

Çünkü amca Eddie'nin istihbaratını kullanmak istiyorsak birlikte çalışmamız gerek.
لأننا إذا أردنا استخدام معلومات العم ايدي . يجب أن نعمل معا.

Aslına bakarsan, birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.
- - في الواقع , أعتقد أننا يجب أن نعمل معا.

Benimle kalanlara hep birlikte çalışmamız gerektiğini kabul etmenizi rica ediyorum.
بالنسبة لأولئك الذين وقفوا معي, أطلب منكم قبول ذلك ... يجب علينا جميعا أن نعمل معا.

Eğer Litvack'ı yok edeceksek birlikte çalışmamız gerekiyor.
إن كنّا نريد القضاء على، ليتفاك فعلينا العمل معاً

Fedakarlık etmemiz, uzlaşmamız, istisnasız birlikte çalışmamız gerekecek.
فيجب علينا ان نضحي نقبل بالحلول الوسط ,العمل معاً. بدون استثناءات.

Didişmeyi bırakıp birlikte çalışmamız gerek yoksa ikimizden biri, o lanet itfaiye istasyonunda soluğu alacak.
يجب علينا العمل معاً ونتوقف عن النزاع والا واحد منا سينتهي به المطاف بالعيش بذلك المركز ,ليست مشكلتي

Neyse, birlikte çalışmamız gerekiyor.
حسناً من الواضح أننا مضطرين أن نعمل سوياً

Hayatta kalmak için tek umudumuz birlikte çalışmamız.
أملنا الوحيد في النجاة هي ان نعمل سوياً