"birlikte vakit" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوقت معا
        
    • الوقت معاً
        
    • الوقت سوية
        
    • وقت معاً
        
    • الوقت معًا
        
    Çocuklar büyüdüğünde eskisi gibi yanında kalmayacağını bilirdi dolayısıyla birlikte vakit geçirmek istemişti. Open Subtitles علم أنه كلما كبر الأطفال ، تخسرهم لذى أراد قضاء الوقت معا جميعا
    birlikte vakit geçirseniz ölmezsin. Open Subtitles ـ لا على الإطلاق ـ لا يضايقكِ القضاء الوقت معا
    Artık konuşmuyoruz, birlikte vakit geçirmiyoruz. Open Subtitles نتوقف عن الحديث.. وقضاء الوقت معا كل شيء
    birlikte vakit geçirebileceğimiz bir yer biliyorum. Open Subtitles فكرت أن نخرج سوياً أعرف مكاناً يمكننا أن نمضى فية بعض الوقت معاً, موافق ؟
    birlikte vakit geçirdik ayrıntılar üzerinde çalıştık ve olaylar birbirini izledi. Open Subtitles لقد قضينا الكثير من الوقت معاً نعمل على التفاصيل وأعتقد أن أمر واحد يقود إلى الأخرون
    Sadece birlikte vakit geçirmek için bir şans yaratmak istedim. Open Subtitles أرادت فرصة لنا فقط لصرف بعض الوقت سوية
    Ama bir araya geldiğinizde birlikte vakit geçireceksiniz. Open Subtitles لكن عندما تعودين سيتسنى لكما قضاء وقت معاً
    Bunun tüm amacı Luc ve senin biraz oturup, birlikte vakit geçirmenizi sağlamaktı, Open Subtitles الفكرة من هذه الأمسية كانت أن تجلسي أنتِ و لوك سويا أن تقضيا بعض الوقت معًا و تتصالحا
    Tamam, herşeyden önce, sen ve Luc, birlikte vakit geçirip biraz konuşmadan hiç bir şeyi çözemezsiniz. Open Subtitles حسنا ، أولا أنتِ و لوك لا يمكنكما حل مشاكلكما الا اذا قضيتما بعض الوقت معا و تكلمتما
    Son zamanlarda birlikte vakit geçiremedik. Open Subtitles فقط لم يكن لك الكثير من الوقت معا في الآونة الأخيرة.
    Ve birlikte vakit geçirmek için bunun iyi bir yol olduğunu düşündüm. Open Subtitles واعتقدت أنه لن يكون وسيلة ممتعة لقضاء بعض الوقت معا.
    Kendi isteğinizle veya acı ve ölüm tehdidiyle gelmiş olsanız da şu an birlikte vakit geçirmemiz önemli. Open Subtitles سواء تحت تهديد الألم أو الموت أو بمحض إرادتكم، من المهم أن نقضي هذا الوقت معا.
    Biz sadece birlikte vakit geçirir beraber oluruz. Open Subtitles دعونا... نحن سوف قضاء بعض الوقت معا... معا.
    O zamandan beri birlikte vakit geçiriyoruz. Open Subtitles لقد كنا نقضي الوقت معا منذ ذلك الحين
    Bunun bizim için önemli olduğunu düşünüyorum bilirsin işte, birlikte vakit geçirmemizin. Open Subtitles إنني حقاً فقط أفكر بأن ذلك مهماً بالنسبة لنا حتى نتمكن كما تعلمين من قضاء بعض الوقت معاً
    İş haricinde de biraz birlikte vakit geçirmek güzel olur diye düşündüm. Open Subtitles اتوقع انه سيكون جميل اذا قضينا بعض الوقت معاً خارج العمل
    birlikte vakit geçirebilmenize sevindim. Open Subtitles و أنا مسرورةٌ مِنْ إمضائكما بعض الوقت معاً
    birlikte vakit geçirmeye pek fırsat bulamadık, Open Subtitles حسنا , الأمر فقط أننا لم نحظي بِفٌرصة لقضاء الوقت معاً
    Eskiden olduğu kadar birlikte vakit geçirmiyorsunuz sanırım. Open Subtitles لذا فأنا اعتقد انكما لا تقضيان كثيراً من الوقت معاً كما تعودتما.
    Sırf birlikte vakit geçirelim diye mi otelin dolu olduğu yalanını söyledi sizce? Open Subtitles أتعتقدون بأنه كذب بشأن الفندق محجوز بأكمله فقط كي نمضي جميعاً الوقت معاً ؟
    Pek fazla birlikte vakit geçiremiyoruz. Open Subtitles لا يتسنى لنا امضاء الكثير من الوقت سوية
    Dinle Karen'la ben birlikte vakit geçiriyoruz. Open Subtitles انصت... بشأن "كارين... إننا نمضي بعض الوقت سوية
    Hiç birlikte vakit geçirmedik! Open Subtitles لم نقضِ أي وقت معاً!
    Özür dilerim ama senin "hanım evi"nin dışında da birlikte vakit geçirebileceğimizi düşünmek aptalca bir fikirmiş. Open Subtitles وآسف، لكنّي اعتقدت أنها كانت فكرة بلهاء لأظننا بوسعنا قضاء الوقت معًا خارج غرفة خادمتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more