"bitkiden" - Translation from Turkish to Arabic

    • نبات
        
    • النبات
        
    • الأعشاب
        
    • عشب
        
    Polenlerini bir bitkiden ötekine taşıyacak olan böcekleri çekmenin bir yoludur. Open Subtitles إنه طريقة لاجتذاب الحشرات التي ستنقل حبوب لقاحها من نبات لآخر.
    Bu, insanların gezegende başka herhangi bir bitkiden daha fazla 2 numaralı sarı mısır yetiştirdikleri anlamına geliyor. TED وهذا يعني أن البشر يزرعون الذرة الصفراء رقم 2 أكثر من أي نبات آخر على هذا الكوكب.
    Yünün ağaçta yetiştiğini veya peynirin bitkiden üretildiğini düşünen şehirli çocukların olduğunu duyuyoruz. TED تعلمون، نسمع عن أولاد المدينة هؤلاء الذين يعتقدون أن الصوف ينمو على الأشجار أو أن الجبنة تأتي من النبات.
    Avrupalılar ilk kez Amerika'ya vardıklarında garip bitkiden çekindiler. TED عندما وصل الأوروبيون لأول مرة إلى أمريكا، تجنبوا النبات الغريب.
    Kesinlikle olur ama çok sayıda şişlik iyiye alamet değil 7 tane bitkiden yapılmış bir yağ süreyim Open Subtitles لكن الكثير ليس جيدا ، سأدلك قدميك بزيت الأعشاب إنه يقلص التورم
    dedim. Çift taraflı bir kazançla hem yosunları temizleyerek cevre bakımını sağlamak, hem de bu bitkiden zarar gören topluluklar için ekonomik kazanç üretmek. TED حلً مربح ونتائجه مفيدة للطرفين بواسطته يتم الاعتناء بالبيئة بإزالة الأعشاب عن الممرات المائية ومن ثم يتم تحويلها إلى منفعة إقتصادية للمجتمعات الأكثر تأثراً بسبب اجتياح هذه الأعشاب الضارة.
    Galiçya'da üretilmiş ve 18 farklı bitkiden yapılmış. Open Subtitles انها من غاليسيا، وكانت مصنوعة من 18 عشب مختلف
    Mayalar temel olarak herhangi bir bitki şekerini fermente edeceğinden, eski insanlar yaşadıkları yerde yetişen herhangi bir ürün ve bitkiden alkol elde ettiler. TED لأن الخمائر بشكل عام سوف تخمر أي نبات سكري، قام القدماء بتصنيع الكحول من أي محصول وأي نباتات كانت تنمو في أرضهم.
    Bir bitkiden birşeyi koparıp çuvala atmak gibi mi? Open Subtitles هل قمنا بشد شئ من نبات ووضعناه بحقية نسيج؟
    Bu bitkiden sürünce bir saatte hepsi yok oldu. Open Subtitles وضعت نبات النييم عليه وطبت في ساعة
    1884'de, bitki patalojisinin kurucusu Anton de Bary küf mantarının, konukçu bitkiden gelen sinyallerle yönlendiğini tahmin eden ilk kişi oldu. Konukçu bitki, üzerine yerleşilen ve yaşanılan bitkidir ve sinyaller bir deniz feneri gibi yol gösterip küfün nereye yerleşeceği, nereye doğru gelişeceği ve sonunda bitkiyi istilasını ve sömürmesini sağlar. TED في 1884، كان آنتون دو باري، أب علم الأمراض النباتية، أول من اعتقد أن الفطريات تتوجه بإشارات مرسلة من النبات المستضيف، يعني نبات يمكنها أن تعيش فيه وتعتمد عليه، فالإشارات تعمل كمنارة للفطريات، لتتواجد وتنمو باتجاه وتصل وأخيرًا تجتاح وتستعمر نبتة.
    Öyleyse Lipka hangi zehirli bitkiden çiçeklendi? Open Subtitles إذن أيّ نبات سـامّ أزهر منه "ليبكـو"؟
    Anlaşılan kendini savunan bitkiden daha fazla özsu çıkarmalıyız. Open Subtitles على ما يبدو، كلما أضعفناها أكثر كلما زادت حماية النبات لنفسه
    Bana ödül verin, mesela bu bitkiden biraz daha isterim. Open Subtitles يمكن أن تعطيني جائزة مثل مزيد من النبات
    İşlem görmüş şeker ve diğer işlenmiş gıdaların kalorisi yapılmış oldukları bitkiden çok daha yüksek. Open Subtitles يحتوي السكر المكرّر و العديد من الأطعمة المكرّرة الأُخرى على سعرات حراريّة مكثّفة أكثر بكثير من النبات الكامل الذي صُنعت منه.
    Patoloji uzmanımıza göre buradaki digoksin saf bir biçimde direkt bitkiden alınmış. Open Subtitles وفقاً لعلماء الأمراض كان هذا " ديجوكسين " غير منقى أخذ مباشرةً من النبات
    Seninle bir yıllık maaşıma iddiaya girerim, o şişedeki sıvı onun için topladığınız bitkiden yapılıyordur. Open Subtitles سأراهنك بدفع سنة ...أن ذلك السائل في القارورة أنها نوع مستخرج من ... من الأعشاب التي جمعتها له
    Devon'ın sıtması için bir bitkiden bahsetmiştin ya... Open Subtitles تذكرت فقط انك كنت قد ذكرت شيئا عن الأعشاب (لعلاج ملاريا (ديفون
    Datura... Halüsinasyona ve kavram kaybına yol açan zehirli bir bitkiden yapılır. Open Subtitles (داتورا)، مصنوع من عشب ضار سامّ يسبّب الهلوسة
    Tatula (boru çiçeği) denen yöresel bir bitkiden yapılmış. Open Subtitles صُنعت من عشب ضار محليّ يُسمى "داتورا".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more