"biz konuşurken" - Translation from Turkish to Arabic

    • بينما نتحدث
        
    • بينما نتكلم
        
    • بينما نحن نتحدث
        
    • ونحن نتكلم
        
    • نحن نتكلم
        
    • أثناء حديثنا
        
    • ونحن نتحدث
        
    • بينما كنا نتحدث
        
    • كما نتحدث
        
    • كما نتكلّم
        
    • فيما نتحدث
        
    • بينما نتكلّم
        
    • وبينما نتحدث
        
    • نحن نتحدث الان
        
    • كما تكلمنا
        
    Şu an Biz konuşurken, bu 170 ülkede insanlar dünyayı haritalandırıyorlar. TED إذاً، بينما نتحدث يخطط الناس العالم في هذه ال 170 دولة.
    Şu anda Biz konuşurken o büyük ihtimalle kasaba dışına kovalanıyordur. Open Subtitles إنه على الأرجح تتم مطاردته حتى يخرج خارج المدينة بينما نتحدث
    Ekibim, Biz konuşurken iletişim kuruyor ve sürüş yolunu ipucu için kontrol edeceğiz. Open Subtitles فريقي يجرون الأتصال بينما نتحدث وسوف نتحقق من طريق قيادته من أجل الإثبات
    Otur da Biz konuşurken Koca Ana'nın elini tut. Open Subtitles اجلسى و امسكى بيد الأم الكبيرة بينما نتكلم
    Eminim Biz konuşurken yüklü bir fidye yola çıkmıştır bile. Open Subtitles أراهن أن هناك فدية كبيرة فى الطريق بينما نحن نتحدث
    Aslında yaklaşık 15.000 çocuk, Biz konuşurken eğitiliyordu. TED في الواقع يجري تدريب حوالي 15.000 طفلا ونحن نتكلم.
    Gerçekte, korumaların hâlâ donmuş durumda Biz konuşurken ekibim kaçıyor. Open Subtitles في الواقع, حراسك مازالوا مجمدين وفريقي هرب بينما نحن نتكلم
    Biz konuşurken sevgili doktorun arabasında bekle. Open Subtitles أنتظر الآن في سيارة الطبيب الصالح بينما نتحدث
    Manyaklık bu. Biz konuşurken o kadın ölüyor belki de. Open Subtitles هذا جنون , هذه المرأة ربما تموت بينما نتحدث
    Biz konuşurken buraya doğru geliyor olabilirler. Open Subtitles بأمكانهم أن يكونوا بالطريق لهنا , بينما نتحدث
    Biz konuşurken, binlerce masum Amerikalı ölmüş durumda veya ölmek üzere. Open Subtitles مات آلاف الأمريكيين الأبرياء أو يموتون بينما نتحدث
    Biz konuşurken IT* elemanının çalışmasına itirazın olmaz, değil mi? Open Subtitles أنت لا تمانع ان كان بيننا لوقت قليل بينما نتحدث ، أليس كذلك؟
    - Ama Biz konuşurken o yaşlı kuş çayımıza zehir atabilir. Open Subtitles تلك المسنه ربما تضع لنا السم في الشاي بينما نتحدث ها نحن ذا
    Otur da Biz konuşurken Koca Ana'nın elini tut. Open Subtitles اجلسى و امسكى بيد الأم الكبيرة بينما نتكلم
    Biz konuşurken ailem havaalanında bekliyor ve evlendiğimizi görmeye hazırlanıyorlar. Open Subtitles عائلتى قد تكون فى المطار بينما نتكلم يستعدون للقدوم إلى هنا لرؤية الزفاف
    Biz konuşurken, SG-9 ya Goa'uld tarafından yakalanmış ya da ölmüş olabilir,... ..o yüzden saçmalamayı keselim, tamam mı? Open Subtitles بينما نتكلم, أس جي 9 أما أمسكه الجوؤلد أو قتلوا لذا دعنا نترك تلك التفاهات أتفقنا
    Biliyor musunuz, Biz konuşurken Rus bilimcileri zorla tımarhanelere kapatıyorlar. Open Subtitles أنا أحضر دائماً، حقاً هل تعلم أنه بينما نحن نتحدث الآن العلماء الروس يُحتجزون بالقوة في مصحات للمجانين
    Şu anda Biz konuşurken, kızım doğuya gidiyor. Open Subtitles بينما نحن نتحدث .. إبنتى تسافر إلى الشرق
    Biz konuşurken özel birliklerden bir takım evini sarmış durumda. Open Subtitles ونحن نتكلم ، فريق من القوات الخاصة يحاصر منزلك
    Biz konuşurken, bu fikir bir çok yerde uygulanıyor. TED وانه يتحذى في الكثير من الاماكن و نحن نتكلم.
    Hatta Biz konuşurken bile devam ediyor. Open Subtitles .. حتى أثناء حديثنا, إنها تحصل .. فموياً
    Biz konuşurken devrim başlıyor, sadece büyütülmesi gerekli. TED هذه الثورة تحدث ونحن نتحدث الآن هي بحاجة إلى الإنتشار الواسع
    Biz konuşurken arama izni alınıyor Open Subtitles حصلت علي آمر بحث بينما كنا نتحدث
    Biz konuşurken faiz her dakikayla artmaya devam ediyor. Open Subtitles كما نتحدث الفائده تبقا متتاليه كل دقيقه
    Biz konuşurken herif televizyonumla birlikte çıktı gitti. Open Subtitles هو يخرج من غرفتي . بتلفزيوني كما نتكلّم
    Yani hareketli bir gezegen, ve faaliyet bugün Biz konuşurken de devam ediyor. TED و هذا يعني أنه كوكب ديناميكي و هناك بعض النشاط في قشرته يحدث فيما نتحدث نحن هنا
    - Tıpkı istediğin gibi. Biz konuşurken plan işliyor. Open Subtitles كما طلبت تمامًا، جاري تنفيذ الخطّة بينما نتكلّم
    Biz konuşurken, tam da şu anda benim ilgili vergi bilgilerimi ona teslim ediyor ve sorunun onun uzmanlık olanı ilgili olduğuna dair bize güvence verdi. Open Subtitles معروفة بإسم خدمة الإيراد الداخلي... وبينما نتحدث في هذه اللحظة بعينها... هو يسلّم لها كل معلوماتي الضريبية المطلوبة...
    - Biz konuşurken o ölüyor. Kahrolası herifler. Open Subtitles ريتشارد سيموت بايدي الملاعين و نحن نتحدث الان
    Biz konuşurken, bir Goa'uld ana gemisi buraya doğru yol alıyor olabilir. Open Subtitles كما تكلمنا , إلى السفينة الأم للجوؤلد ربما تكون هناك طريقة لمخاطبتهم من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more