"bize saldıran" - Translation from Turkish to Arabic

    • هاجمنا
        
    • هاجمتنا
        
    Gördüğüm en son şey olan o... bize saldıran alçak kapşonlu adamla dövüştü. Open Subtitles لقد كانت آخر شيء رأيته كانت تقاتل الرجل الجبان ذا العباءة الذي هاجمنا
    Ama bize saldıran adamlar uçuş planımızı biliyordu. Open Subtitles ولكن من هاجمنا هو بالتأكيد من اوقع الطائرة
    Biri bize saldıran, diğeri bodrumda öldürülen. Open Subtitles الشخص الذي هاجمنا, الشخص الذي كان ميتاً في القبو
    Geçenlerde uyarı ya da provokasyon yapmadan bize saldıran aynı düşman güçleri, tekrar başka saldırı için toplanıyor. Open Subtitles نفس القوات العدائية التي هاجمتنا مؤخرا ً بدون سابق إنذار أو استفزاز تحشد مرة أخرى لهجوم آخر
    Ve tabi sizde farkındasınız ,tabi ki, işleri karıştıran şu bize saldıran İran ya da Irak değildi. Open Subtitles و أنا متأكد انك تدرك أن ..ما يعقد الأمور هو أنه لم تكن إيران أو العراق من هاجمتنا
    - Büyükannem bize saldıran bir kurdun kürkünden dikti. Open Subtitles ـ من أين حصلتِ عليه؟ ـ جدتي صنعته ليّ من جلد الذئب الذي هاجمنا
    Bu gece bize saldıran adam da bıçağı ustalıkla kullanabiliyordu. Open Subtitles الان, الرجل الذى هاجمنا الليلة يمتلك المهارة اللازمة لألقاء هذه السكين
    - Zordon olmadan bize saldıran yeşil eleman hakkında elimizde hiçbir şey yok. Open Subtitles -وبدون زوردان لن نعرف هوية الرجل الأخضر الذى هاجمنا
    bize saldıran tek şey sivrisinekler. Open Subtitles و الشيء الوحيد الذي هاجمنا هو البعوض
    bize saldıran adam, tabiki de... Open Subtitles رجل مقنع هاجمنا, لا افكار اخرى لكن ال
    bize saldıran adam, tabiki de... Open Subtitles الرحل المقنع الذي هاجمنا هو ليس الا
    bize saldıran şey o iğrenç şey... Open Subtitles ذلك الشيء الذي هاجمنا ذلك العمل البغيض
    Şu bize saldıran adam... Nesi vardı onun yahu öyle? Open Subtitles ...هاي , ذلك الرجل الذي هاجمنا ماذا كان متعاطيا بحق الجحيم ؟
    bize saldıran o kaçık sana böyle seslenmişti. Open Subtitles هذا ما ناداك به ذاك المجنون الذي هاجمنا
    Jake mi? - bize saldıran kurtadam oydu. Open Subtitles إنه الذى هاجمنا إنه مستذئب
    Dört gün önce bize saldıran pilot Hawker idi. Open Subtitles الطيار الذي هاجمنا قبل أربعة أيام لقد كان (هوكر)
    Ben diyorum ki, Pearl'lere gidelim, kapıyı kıralım, ve dün gece bize saldıran salağı yok edelim. Open Subtitles أقترح بأن نذهب إلى (بيرل) و ندك بابها لنقضي على ذلك الأحمق الذي هاجمنا ليلة أمس. أجل ، و ماذا بعد ذلك؟
    Uydu bize saldıran grupla ilgili şifreli bir haberleşme sinyali buldu. Open Subtitles التقطت الأقمار الصناعية رسالة مشفرة من المجموعة التي هاجمتنا.
    Orada yalnız, ve kesinlikle dün bize saldıran oydu. Open Subtitles إنها بمفردها ، إنها هي من هاجمتنا أمس بالتأكيد
    bize saldıran grubun onlar olduğunu kanıtlayamasak bile mi? Open Subtitles حتى لو ليس بوسعنا إثبات ما إن كانت الجماعة التى هاجمتنا فعلًا
    Sen hastanedeyken, bize saldıran kadın, ortağıyla geri geldi. Open Subtitles عندما كنت في المستشفى، الامرأة التي هاجمتنا عادت مع شريكها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more