Eğer bizi korumak istiyorsanız, yolumuzdan çekilin. | Open Subtitles | إذا أردت حمايتنا عليك الإبتعاد عن طريقنا |
Akreditasyon kurulu hastalarımızı ve bizi korumak için burada. | Open Subtitles | إن لجنة التفتيش هنا من أجل حمايتنا وحماية مرضانا |
Sizce bu ölümsüz ordu bizi korumak için yeterli mi? | Open Subtitles | اليس نحن يتم حمايتنا من جيش من الخالدين؟ |
Dış taraftaki duvarlar bizi korumak için, iç taraftaki duvarlar ise düzeni korumak için inşa edilmişlerdir. | Open Subtitles | فهناك جدران خارجية تحمينا ، و الداخلية تساعد في الحفاظ على النظام |
Sana bundan bahsedemem, ama sana söz veriyorum, bizi korumak için yaptım. | Open Subtitles | انا لا اقدر ان اخبرك عنها ولكن انا اوعدك انا فعلتها لحمايتنا |
- bizi korumak için yaptım her şeyi. | Open Subtitles | لقد اخبرتها ما يجب ان تعرفه من أجل حمايتنا |
Babam sadece bizi korumak istedi, o yüzden de sevgiyle aynı şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد أراد والدى حمايتنا لذا فما فعله ، فعله بناءَ على الحب |
Yakında ise terörist saldırısından değil de görevi bizi korumak olanların nasıl işi batırdığı. | Open Subtitles | قريباً، لن تكون قصّة حول هجوم إرهابي أو كيف فشل الأشخاص الّذي عملهم حمايتنا |
Yasal mevzuat, zorunlu işlemler ve şirket yönetimi bizi korumak için var. | Open Subtitles | حسناً,الحاله القانونيه,الإجراءات الإلزاميه وسهوات الشركات من هدفها حمايتنا |
bizi korumak istediğinizi biliyorum. Ama korumanıza ihtiyacımız yok, emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | أنا أعرف إنّكم تريدون حمايتنا, و لكن يمكنني أنْ أؤكد لكم إننا لسنا بحاجة لمساعدتكم |
Laverne, bizi korumak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لافيرن ، استمعي ، أنا أعلم بأنك تريدين حمايتنا |
Kimse bana söylemek istememiş herkes beni korumak istemiş, bizi korumak istemiş. | Open Subtitles | لا أحد أراد إخباري الجميع أراد حمايتي حمايتنا |
Oradaki herkes bizi korumak adına ölmeye hazır. | Open Subtitles | كل امرئ بالداخل مستعد للموت في سبيل حمايتنا. |
Onun böyle bir seyi sadece bizi korumak icin yaptıgını düsünmek beni öldürüyor. | Open Subtitles | هذا يقتلني عندما أفكر في أنها قد تكون تُخفي شيئًا عنا من أجل حمايتنا |
Yani nükleer bir saldırı sonrası bizi korumak için değilmiş demek ki. | Open Subtitles | إذاً, ربما لم يكُن الأمر حول حمايتنا بعد الهجمة النووية |
Ve polis bizi korumak için hiçbir şey yapmıyor. | Open Subtitles | والشرطة لا تفعل شىء من أجل حمايتنا |
Kafamızı dik tutacağız. Kanunlar bizi korumak için varlar. | Open Subtitles | . نحن سنرفع رؤوسنا عاليا . لنجد القوانين التى تحمينا |
Bu büyük tehlikeden bizi korumak için görevini yapıyorsun Nerede olursa olsun | Open Subtitles | تقوم بواجبك لكي تحمينا من هذا الخطر الكبير أينما أوصلك هذا |
Onu bizi korumak için aldım kutuyu açan adama karşı. | Open Subtitles | لقد أخذتها لحمايتنا من الرجل الذى قابلناه فى صندوق البريد |
Bu ülkenin birleşmesinin tam zamanı, sırf bizi korumak için savaşan erkek ve kadınların hatırı için. | TED | لقد حان الوقت لهذه البلاد أن تتحد، ولو حتى لكي نساعد الرجال والنساء اللذين حاربوا لحمايتنا. |
Üzerinde etkimiz veya kontrolümüz olmadığını düşündüğümüz çok büyük bir zorlukla karşılaştığımızda aklımız bizi korumak için küçük bir numara yapabilir. | TED | عندما نواجه تحديًا هائلًا ونشعر أننا لا حيلة أو سيطرة عليه، يقوم عقلنا بخدعة صغيرة ليحمينا. |