| İki gün önce o gazete haberinde Bizim hakkımızda söylediklerimi okudun mu? | Open Subtitles | هل قرأت ما قلته في تلك الصحيفة في مقال عنّا قبل يومين؟ |
| Söyledim ona Bizim hakkımızda söyleyecek kötü şeyler olmaz... çünkü bizler dürüst işadamlarıyız. | Open Subtitles | أخبرتُها أنّه لا يوجد شيء لإخبار هذا الرجل عنّا. لأننا رجال أعمال صادقين. |
| Onlardan çok, Bizim hakkımızda bir şeyler söyleyen bir düzen ortaya çıkıyor. | TED | وثمة نموذج بدأ في الظهور ويقول الكثير بشأننا أكثر مما يقول بشأنهم. |
| Gerçekten kim olduğumuzu gör. Athar Bizim hakkımızda daha fazla şey öğrendiği zaman... | Open Subtitles | و لتريننا على حقيقتنا و عندما تعلم آثار بشأننا |
| İçinde Bizim hakkımızda düşündüğüm bazı şeyler var. | Open Subtitles | انا فقط فعض الاشياء التي كنت افكر فيها عننا |
| Sen Bizim hakkımızda her şeyi biliyorsun, biz senin hakkında biliyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف كل شئ عنا و نحن نعرف كل شيء عنك |
| Bilmiyorum. Senin hakkında ne yapacağımı bilmiyorum, ya da Bizim hakkımızda... | Open Subtitles | انا لااعرف عندما يكون الامر بخصوصك او بخصوصنا نحن |
| Benim hakkımda, Bizim hakkımızda her şeyi biliyordu. Bay X, Christopher'du. | Open Subtitles | كان يعلم كل شيء عني ، عنّا كريستوفر هو السيد أكس |
| Gelecek kuşaklar Bizim hakkımızda bir şeyler duyacaklar mı merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل.. إن كانت الأجيال القادمة ستعرف عنّا |
| Sen Bizim hakkımızda soru sormazsan, belki o zaman biz de senin hakkında soru sorulmamasını sağlamaya devam ederiz. | Open Subtitles | أنت لن تسأل أي سؤال عنّا و ربما سنتابع موضوع أن لايقوم أحد بالسؤال عنك ، هل اتفقنا؟ |
| Şimdi, eğer federallere Bizim hakkımızda bir şey diyecek olursan gelecek sefer bu kadar nazik olmam. | Open Subtitles | إذن إن أخبرت الفيدراليين أي شيء عنّا لن نكن لطفاء في المرة القادمة |
| Üvey babasıyla tanıştım. Sizin onunla Bizim hakkımızda konuştuğunuzu söyledi. | Open Subtitles | قابلتُ والدها بالتبنّي، قال أنكِ تحدّثتِ عنّا |
| Eğer istiyorsan Bizim hakkımızda konuşmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | سأكون سعيدا بالحديث عنّا , إن أردتي أن تتحدثي |
| Bence Bizim hakkımızda tamamen haklısın. Biz beraber olamayız. | Open Subtitles | ،أنّك مُحق تماماً بشأننا ماء نقي وزيت صافي |
| Babam artık müzik dahi dinleyemezken, kendi hakkındaki gerçekleri söylemektense Bizim hakkımızda yalan söylemişsin. | Open Subtitles | و أبّي لم يعد قادر حتى على الإستماع للموسيقى لقد كذبتِ بشأننا بدلاً من أن تخبريهم بالحقيقة عن نفسكِ |
| Çözmemiz gereken çok şey var ve insanlara Bizim hakkımızda yalan söylemeye devam edemem. | Open Subtitles | لكن ثمة الكثير للتفكير به، ولا أستطيع أن أكذب على الجميع بشأننا |
| Bizim hakkımızda bilgi almak istedi buraya nasıl geldiğimiz, hasta olup olmadığımız. | Open Subtitles | أراد أن يعرف الكثير عننا كيف وصلنا إلى هنا إن كان هناك مرضى |
| Bizim hakkımızda yazanları okuyamadım. | Open Subtitles | لم أستطع حمل نفسي على قراءة المقالة المكتوبة عننا |
| Bu gün, misafirlerimiz var. Fransız televizyonu için, Bizim hakkımızda film yapıyorlar. | Open Subtitles | نحن لدينا زوار اليوم ، إنظروا هم يصنعون فيلماً عنا للتلفزيون الفرنسي |
| Çünkü Bizim hakkımızda varsayımlarda bulunuyorsunuz ve bunlar doğruymuş gibi hareket ediyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك تفترضين الفرضيات بخصوصنا وتتصرفين وكأنها حقيقة |
| Hadi Bizim hakkımızda konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدّث عن أنفسنا |
| Bizim hakkımızda. | Open Subtitles | حول الموقع. |
| - Öyleyse birkezde ben senden kendim için birşey istiyorum benim yüzüme Bizim hakkımızda gerçekten ne düşündüğünü söyle. | Open Subtitles | وحينما اردت شيئاً منك ترميه على وجهي وتقول انني لا اهتم بعلاقتنا ؟ |
| Hayır. Bizim hakkımızda olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لا ، اعتقد ان هذه الاخبار تخصنا |
| Evdeydim Bizim hakkımızda cidden konuşmak istiyordum Dozerman ve Holt'un gidişi hakkında sonra da fark ettim ki bunları konuşmak istediğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | كنت المنزل، وأردت حقا التحدث إلى شخص ما عن لنا وDozerman وحول هولت التي ذهب، |
| Bizim hakkımızda da bir şeyler yazıyor olmalı orada bu Cosima'yı kurtarabilir. | Open Subtitles | هناك فلدي يكون شيئا حول لنا هناك، ويمكن أن ينقذ كوزيما. |