Şimdi, eğer Bizimle iş birliği yaparsanız hapse girmekten kurtulabilirsiniz. | Open Subtitles | الأن... يمكنك التعاون معنا, ربما لن تدخلي إلى السجن. |
Evet ama Bizimle iş birliği yapmak tek seçeneğiydi. | Open Subtitles | أجل، من صالحه التعاون معنا |
Bak, Bizimle iş birliği yapman en çok sana yarar sağlar, Shane. Yani, o videoları o kadınların izni olmadan aldın. | Open Subtitles | انظر, التعاون معنا من مصلحتك يا (شاين) فقد تلقيت مقاطعًا تم تصويرها دون علم تلك النساء. |
Bizimle iş birliği halinde görünmek istemiyorlar. | Open Subtitles | [مات] حسنا، فإنها لن ينظر التعاون معنا. |
Bizimle iş birliği yapmaya yanaşmıyorsun o yüzden aileni öldürenleri bulmama yardım etmişim veya etmemişim fark etmez çünkü asla adalet bulamayacaksın. | Open Subtitles | إن لم تتعاون معنا فلن يهم إن ساعدتك لمعرفة قاتل عائلتك. لأنكَ لن ترى العدالة تأخذ مجراها أبدًا. |
Bizimle iş birliği yapmalısın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتعاون معنا |
Bizimle iş birliği yapmak senin için isabetli bir karar oldu. | Open Subtitles | التعاون معنا خطوة ذكية . |
Mesajını aldım. Ve, evet, Luisa Bizimle iş birliği yaptı. | Open Subtitles | أجل، تلقيت رسالتك وأجل، (لويزا) تتعاون معنا |