Daha doğrusu boğazlarını kestiler. Korkunç bir manzara. | Open Subtitles | في الحقيقة قطعت حناجرهم كان أمراً بشعاً جداً |
Yemin ederim, söyledikleri her şey boğazlarını temizliyorlarmış gibi çıkıyor. - Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أقسم ، كلّ شيء يقولونه يبدو وأنّهم ينحنحون حناجرهم إذاً ، كيف حالك ؟ |
Bu uçurumu avlayıp boğazlarını kesmek diyelim. | Open Subtitles | أرى بأن نطارد هؤلاء المجانين و ننحر أعناقهم |
Bir jilet aldı ve okuldaki en popüler kızların boğazlarını kesti. | Open Subtitles | فأخذت شفرة الحلاقة وقطعة حناجر الفتيات الأكثر شعبية في المدرسة. |
Mantıklı hareket edersek, hepsini bulma ve boğazlarını kesme fırsatı. | Open Subtitles | مع القليل من الحس سنعثر عليهم جميعا ونقطع رقابهم |
Evet, boyunsuz oldukları için boğazlarını da sıkamıyorsun, değil mi hayatım? | Open Subtitles | لأنك لن تستطيع ان تلوى رقبتهم بما أن ليس لديهم رقاب |
Bıçakladım onları defalarca sonra da boğazlarını kestim. | Open Subtitles | أنا طعنتهم مراات كثيرة. وبعد ذالك شققت حناجرهم |
Hele de yaptığı son şey boğazlarını kesmekken. | Open Subtitles | خاصةً وأن الفَصلَ الأخير من غضبه قَطعُ حناجرهم. |
Eğer iki adam da yaralanır ve dövüşmeyi reddederlerse... eğitmenin tavuk gibi boğazlarını kesecek. | Open Subtitles | ..... إذا سقط الرجلان و رفضا أن يكملا القتال مدربك سيقطع حناجرهم كالدجاج |
Boğuluyormuş gibi boğazlarını tutuyorlardı. | Open Subtitles | كان الناس يمسكون حناجرهم كأنهم يختنقون |
Yoksa şahsen aşağı iner lanet olası boğazlarını keserim. | Open Subtitles | وإلا سأقتلع حناجرهم الداعرة |
Biz rakiplerimizi sırtından bıçaklamaz düğünlerde boğazlarını kesmeyiz. | Open Subtitles | نحن لانطعن أعدائنا في ظهورهم أو نقطع أعناقهم في حفلات الزفاف. |
boğazlarını o kadar hızlı yırttı ki, hiçbiri çığlık atacak veya dua edecek zaman bulamadı. | Open Subtitles | مزّق أعناقهم بسرعةٍ كبيرة، بحيث لم تسنح لأحدهم فرصةٌ ليصرخ... أو يصلّي... |
İnsanların elektriğini kesiyor evlerine giriyor ve boğazlarını deşiyor. | Open Subtitles | يقتحهم منازلهم , ويقطع أعناقهم |
Ama Ruslar, işi bir kerede halletmektense önce anne babalarının gözü önünde çocuklarının boğazlarını kestiler. | Open Subtitles | لكن بدلا من القيام بذلك مرة واحدة يجعل الروس الأباء ينظرون بينما يحزون حناجر الأطفال |
Önce, kardeşlerimin boğazlarını kesti sonra da annemi sırtından bıçakladı. | Open Subtitles | في البداية قامَ بقطع حناجر أخي وأختي ثمَّ قام بطعن أمي من الخلف |
Ya da insanların boğazlarını mı kesmek istersin? | Open Subtitles | او انكِ تفضلين الذهاب حول الأرجاء وقطع حناجر الناس؟ |
Biz rakiplerimizi sırtından bıçaklamaz düğünlerde boğazlarını kesmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نطعن ملوكنا في ظهورهم و لا نقطع رقابهم أثناء الزفاف |
Evet, boyunsuz oldukları için boğazlarını da sıkamıyorsun, değil mi hayatım? | Open Subtitles | لأنك لن تستطيع ان تلوى رقبتهم بما أن ليس لديهم رقاب |
Önce boğazlarını kestiyse, hayır. | Open Subtitles | كلا , فلابد أنه ذبحهم أولاً |
Şimdi şu arkadaşımıza dönelim. Kadınların boğazlarını soldan sağa kesmiş. | Open Subtitles | لنعد لصديقنا هذا إنه يذبحهن من اليسار إلي اليمين |
Eğitimli askerlerin boynunu kırdın boğazlarını kestin, vahşi domuzlar gibi içlerini çıkardın ve buna barış mı diyorsun? | Open Subtitles | لقد كسرت أعناق جنود مدربين وقطعت حلوقهم وأخرجت أحشائهم مثل الخنازير البرية وتسمي ذلك سلاماً؟ |