"boşaltmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • إخلاء
        
    • الإخلاء
        
    • إفراغ
        
    Evet, efendim. Şehri boşaltmayı kabul ettiler. Open Subtitles نعم ، لقد وافقوا على إخلاء المدينة و استدعاء الحرس القومى
    Bence adayı boşaltmayı düşünmeniz gerek. Güvende olmak için. Open Subtitles أعتقد أن عليكِ النظر في إخلاء الجزيرة، للأمان فحسب
    Olabildiğince çabuk burayı boşaltmayı denediler fakat etraf cehennem gibiydi,insanlar ölüyor ve kayboluyorlardı. Open Subtitles لقد حاولو إخلاء إلى ذلك المكان بقدر المستطاع , ولكن كانو مذعوراين. أناس يموتون...
    Eğer burayı boşaltmayı aklına getiriyorsan, yeniden düşün. Open Subtitles إذا كنت تشيرين إلى أن علينا الإخلاء ,فلتفكري مرة أخرى
    B.M. güvenlik birimleri, boşaltmayı organize ediyor. Open Subtitles قوات أمن الأمم المتحدة ستنسق عمليات الإخلاء.
    Şansımıza dün banyo yaptıktan sonra suyu boşaltmayı unutmuşsun. Open Subtitles لحسن الحظ , لقد نسينا كلانا إفراغ حمامنا بالأمس
    Gemiye adım attıkları gibi geçit odasındaki havayı boşaltmayı. Open Subtitles إفراغ الضغط من غرفة البوابة في اللحظة التي يصلون فيها
    savunma güçleri onun emrindeler boşaltmayı konuştuk hiç bi yıkım yok bu bi öncelik diil mi evet bayım. Open Subtitles إذاً أيها اللواء، أين نحن؟ طائرتان من نوع 'النمر المرقط' تحت أمرك يبعدان 50كلم عن الخلية كنت أتكلم عن إخلاء الحي، لا عن التهديم إنها أكثر الترتيبات أهمية، لا؟
    Odayı boşaltmayı ve özel celseye geçmeyi öneriyorum. Bay Bohannon'ı görevinde tutma ya da azletme kararını oylayalım. Open Subtitles سيتم إخلاء المكان الآن للتداول والتصويت، إذا ما كان السيد،" بوهانون"، سيبقى في منصبه أويتم تسريحه.
    Odayı boşaltmayı ve özel celseye geçmeyi öneriyorum. Bay Bohannon'ı görevinde tutma ya da çıkartma kararını oylayalım. Open Subtitles سيتم إخلاء المكان الآن للتداول والتصويت، إذا ما كان السيد،" بوهانون"، سيبقى في منصبه أويتم تسريحه.
    - Bu yüzden mi meydanı boşaltmayı reddetmiştin? Open Subtitles لهذا رفضت إخلاء الساحة؟
    - Bu yüzden mi meydanı boşaltmayı reddetmiştin? Open Subtitles لهذا رفضت إخلاء الساحة؟
    Oda boşaltmayı iyi biliyorsunuz. Open Subtitles أنتم تجيدون إخلاء الغرف
    - Mahkemeyi boşaltmayı düşündün mü? Open Subtitles -أتفكر في إخلاء المحكمة
    "Mezkur varlıklarınızı boşaltmayı reddettiniz bu nedenle, derhal ve ivedilikle boşaltmakla yetkilendirildik. Open Subtitles لقد رفضتِ الإخلاء والتخلي عن ممتلكاتك" "لذلك "صدر أمر بموجبه يتعين الإخلاء فوراً"
    Tom boşaltmayı destekliyor musun? Open Subtitles هل أنت تُدعم نظريه الإخلاء ؟ ؟ - ليس بطريقه مُفاجأه -
    Yakıt boşaltmayı tamamladım. Open Subtitles أكملت إفراغ الوقود.
    Hayır, hayır Ted, kes şunları boşaltmayı. Open Subtitles كلا، (تاد) توقف عن إفراغ أغراضك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more