Kırık kalbinizi iyileştirmek için hayatınızdaki o boşlukları bulmalı ve doldurmalısınız, hepsini kastediyorum. | TED | لعلاج تحطم قلوبكم، عليكم تحديد هذه الفراغات في حياتكم وملؤها، وأقصدٌ جميع الفراغات. |
boşlukları doldurmama izin ver. Açık arttırmaya gittin ve ortağını kazıkladın. | Open Subtitles | دعني املئ الفراغات لك.لقد ذهبت الى المزاد وطعنت في الخلف صاحبك |
En iyisi bir telefon edelim, bakalım boşlukları doldurabilecek miyiz? | Open Subtitles | حسناُ , لنتصل به ونرى , إذا بإمكاننا ملئ الفراغات |
Biri robotik bir koldan ipek örüyor, diğeri ise boşlukları dolduruyor. | TED | واحدة تدور الحرير من الذراع الروبوتية، الاخرى تملأ الثغرات. |
Gözlerini kör edeyim ki teklifimizdeki koca boşlukları fark etmesinler istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أعميهِم لكي لا يُلاحِظوا الفجوات الكبيرة فى عرض أسعارٌنا. |
Doğruyu gerekli olduğu zaman kullanıyoruz, bazen çok iyi nedenler için, bazen de yalnızca hayatımızdaki boşlukları anlamadığımız için. | TED | نحللها على أساس الحاجة، أحيانا لأسباب جيدة جدا، وأحيانا أخرى لآننا لا نفهم الفراغ في حياتنا. |
Bu yüzden daima boşlukları dolduran hikayeler uyduran bir çocuktum. | Open Subtitles | لذا كنت هذا الولد الذى يخلق القصص . ليملأ الفراغات |
Ve bu boşlukları doldurmak için hemen yalanlara başvuruyoruz. | TED | وهل نرغب في سد هذه الفراغات في حياتنا باكاذيب. |
İşe yarıyor çünkü bizler okuyucu olarak boşlukları doldurmada çok iyiyiz. | TED | إنها تؤثر لأننا كقراء بارعون جدًّا في تعبئة الفراغات. |
Bunlara dikkat etmeni ve boşlukları doldurmanı istiyorum. | TED | أرغب منك بتحديد هذه القائمة وملىء الفراغات. |
Büyük duvarı görüyorsunuz, komplike yapıyı ve boşlukları görüyorsunuz. | TED | وترون هذا الذي نسميه الجدار العظيم، وترون هذه البنى البالغة التعقيد وترون هذه الفراغات. |
Olan şey şu, siz Bacillus pasteurii'yi kum parçacıklarının üzerine döküyorsunuz, ve o, partiküller arasındaki boşlukları doldurmaya başlıyor. | TED | ما يحدث عند سكب البكتيريا في كومة من الرمل ستبدأ في ملأ الفراغات بين حبيبات الرمل |
Duvar ağırlıklı olarak neyden oluşuyordu? Atomlar. Tek yapmam gereken boşlukları denk getirmek. | TED | مما يتكون الحائط في الغالب؟ من ذرات. كل ما علي فعله هو أن أدمج الفراغات. |
Sanki boşlukları doldurmam gereken bir sınavdayım. | Open Subtitles | تترك الامر معلق فى الهواء مثل أنا سَأَمْلأُ الفراغات. |
boşlukları tavan arasında ki | Open Subtitles | ما رأيكم بأن نملأ الفراغات أثناء صعودنا للأعلى |
- Kanıtlar konuşmuyorsa, boşlukları bir şekilde doldurmamız gerek. | Open Subtitles | حسنا، إذا كانت الأدلة لا يتحدث، لدينا لملء الفراغات بطريقة أو بأخرى. |
İş stratejisi, pazarda başkalarının bulmadığı boşlukları bulmak demektir. | TED | تعني استراتيجيات الأعمال العثور على الثغرات الموجودة في السوق أشياء لا يقم بها أي شخص |
Tıpkı Banaz gibi, bu genç adamların, aileleri ile doğdukları ülkeleri arasındaki boşlukları doldurmaya çalışırken parçalandıklarını gördüm. | TED | أشخاصًا مثل باناز، لقد وجدت أن هؤلاء الشبان مدمّرين من محاولة سد الثغرات بين أسرهم والبلدان التي ولدوا فيها. |
-Hattı tutun general, boşlukları kapatın. | Open Subtitles | احتفظ بخطك الدفاعي كولونيل و اغلق الثغرات |
Gazetenin 168 yıllık varlığını tekrar ele alması ve hangi nedenle olursa olsun dışlanan insanlar için boşlukları doldurması için bir fırsat. | TED | إنها فرصة للجريدة لمراجعة كيانها على مدار 168 عامًا وملء الفجوات بالأشخاص الذين تم إهمالهم، لأي سبب كان. |
Hayatımızdaki boşlukları dolduracağını sandığımız pahalı alışverişler yapıyoruz. | Open Subtitles | والتخطيط للذهاب للمولات لشراء أشياء نعتقد انها ستملئ هذا الفراغ فى حياتنا |
Şirketlerin %58'i kritik liderlik rolleri için kayda değer yetenek boşlukları olduğunu aktardılar. | TED | 58 في المئة من الشركات أشاروا إلى وجود فجوات مهمة في المواهب الضرورية للقيام بأدوار القيادة. |
Tüccarlar ve elçiler, hikayedeki boşlukları destansı şiirler ve İncil'den alıntılarla doldurdu. | TED | ملأ التجّار والمبعوثون ثغرات القصة بأشعارٍ ملحميّة ومقاطع من الكتاب المقدّس. |
Önemini düşün, aklın boşlukları doldurur. | Open Subtitles | خُذْ لحظاتَ معيّنةَ و... عقلك تملؤه الفجواتَ. |
Benim de aklıma önce o geldi ama yara boşlukları çok geniş. | Open Subtitles | هذا ما فكرت به أولاً لكن تجاويف الجرح كبيرة جداً |