"boşmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • فارغة
        
    • فارغاً
        
    • خالياً
        
    • خاويًا
        
    Patron benden almamı istedi. boşmuş. Open Subtitles قال لى الرئيس ان أبحث عن خزانة وقد وجدت هذه فارغة
    Birimler geldiğinde daire boşmuş. Open Subtitles ولكن عندما وصلت الشرطة إلى هنا كانت الشقة فارغة
    Kutu boşmuş. Radyum prezervatifini görmeye can atıyordum. Open Subtitles إنها علبة فارغة.كنت أتطلع لرؤية واقي ذكري بالراديوم
    Kafese gir ve aynanın arkasına saklan, orası boşmuş gibi gözükecek. Open Subtitles أبي, أدخل القفص و أختبيء خلف المرأة, سيبدو فارغاً
    Ama dişleri keskin ve karnı tok olmasına rağmen kalbi boşmuş. Open Subtitles ولكن بالرغم من أن أسنانه كانت حاده وبطنه مليئه قلبه كان فارغاً
    Ve tabii bir de, yatakta dümdüz yatarlarsa yatak boşmuş gibi görüneceğini düşünenler vardır. Open Subtitles و هناك بالطبع من تشفط جسدها إلى الداخل لتجعل الفراش يبدو خالياً
    Aynı şekilde kutunun boşmuş gibi görünmesini sağlayan ayna da öyle. Open Subtitles بالإضافة إلى المرآة التي تخيّل لكم الصندوق خاويًا
    Oraya gittiklerinde tamamen boşmuş ve onu içeriye kilitlemiş. Open Subtitles التي تتحدث عنها أنتَ و ما إن رأى أنها فارغة تماماً قام بحبسهِ بالداخل
    Bebek odası boşmuş. Bebek odadaymış tabii. Open Subtitles غرفة الطفل كانت فارغة باستثناء الطفل
    - boşmuş. - Biliyordum zaten. Open Subtitles إنها فارغة على أي حال - كنت أعلم , كنت أعلم هذا -
    - Sahtele ve fırınla da nedir? - İçi boşmuş gibi göstereceğiz. Open Subtitles حسناً ، سنجعلها تبدوا انها فارغة
    Ancak Afrika'da sürekli boşmuş gibi görünen dünyalar da vardır. Open Subtitles ولكن هناك عوالم في أفريقيا" "جافة جداً تبدو وكأنها فارغة دائماً
    Ve oda birkaç gündür boşmuş. Open Subtitles والغرفة كانت فارغة لبضعة أيام.
    Kulübe boşmuş. Open Subtitles -تم شراؤها باسمه أو باسم (تايلر ) -المقطورة فارغة
    Alsalardı olabilirdi ama bankaya gittiklerinde kasa boşmuş. Open Subtitles لكانوا سيفعلون لو حصلوا عليه. لكن عندما سطيا على المصرف، كان الصندوق فارغاً.
    Biliyorsun, ev boşmuş. Open Subtitles أنت تعلمين, بأن هذا البيت كان فارغاً, أنه.. ؟
    Onu kontrol etmeye gitmişler ve ev boşmuş. Open Subtitles ذهبوا للتحقق منها وكان البيت فارغاً
    Görünene göre 5 yıldır boşmuş. Open Subtitles يبدو أنّه كان فارغاً لخمس سنوات.
    Mekân saat 11 civarında boşmuş. Open Subtitles و يكون النزل خالياً جداً في الساعة الـ11 ظهراً
    - O zamandan beri boşmuş. - Zemin katının iki girişi var. Open Subtitles وكان خالياً منذو ذلك الوقت للدور الارضي بوابتين
    Aynı şekilde kutunun boşmuş gibi görünmesini sağlayan ayna da öyle. Open Subtitles بالإضافة إلى المرآة التي تخيّل لكم الصندوق خاويًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more