"boşuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • عبثاً
        
    • هباءً
        
    • بلا جدوى
        
    • دون جدوى
        
    • هباء
        
    • للا شيء
        
    • فراغ
        
    • أجل لا
        
    • هباءاً
        
    • مضيعة للوقت
        
    • بلا فائدة
        
    • تتعب نفسك
        
    • عبثا
        
    • للاشيء
        
    • لا عجب
        
    bir zamanlar onu dinlemeleri ve ona ...güvenmeleri için kendi ırkına yön çizmeye ve boşu boşuna beraberinde sürüklemeye çalıştı. Open Subtitles كما فعل مرة من قبل" "حاول التأثير عبثاً "على أقدار الأمة والتى توقفت عن الاستماع إليه" "وتوقفت عن الوثوق به"
    Bu kadar yerin boşuna heba olması hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا أطيق رؤية مثل أرضية هذا المكان .تضيعٌ هباءً منثورا
    Umarım hatamı anlamam boşuna değildir. Open Subtitles لكني أتمنى بالرغم من ذلك أن أعترافي لا يكون بلا جدوى
    Hatırla, kendini boşu boşuna güzelleştirirdin... çölde yalnız bir şarkı olduğun... ve arkadaşların seni terk ettiği için. Open Subtitles تذكّـري فأنتِ جعلت ، نفسِك جميلة دون جدوى ، من أجل أغنية في الصحراء النـائية وأصدقائـك الذين شوّهوا سمعتك
    Ordu bana keskin nişancı madalyasını boşuna vermedi biliyorsun. Open Subtitles الجيش لم يمنحني ميدالية القناص الماهر هباء
    Özür dilemek için geldiysen, boşuna yordun ayaklarını. Open Subtitles إن أتيتِ للاعتذار، فلقد ضيّعت خزان وقود للا شيء
    Sana boşuna Kurnaz Balkan demiyorlar. Open Subtitles أستطيع أن أرى لما هم يدعونك بثعلب البلقان ليس هذا من فراغ , أليس كذلك؟
    - Adamım, bu kaba boşuna mı işedim şimdi ben? Open Subtitles هذا يعني أنني تبولت في كأسي من أجل لا شيء؟
    Sırbistan'ın kayıpları için yapılan bir anıtta "boşuna ölmediler" yazar. Open Subtitles تقرأ على النصب التذكاري لقتلى صربيا عبارة "لم يموتوا عبثاً"
    Ne işe yaradığını bilmiyoruz. Ama boşuna bırakmamıştır. Open Subtitles لا ندري ما الهدف منه ولكننا نعلم أنه لم يترك عبثاً
    Ve bu hak bütün tehlikelere karşı bizimdir çünkü insanlar boşu boşuna yaşamaz ve ölmez. Open Subtitles و هذا الحق هو حق مكتسب برغم كل التحديات لان الانسان لا يحيا و لا يموت عبثاً
    Çünkü bir daha o kadar yolu boşuna çıkmanı istemiyorum. Open Subtitles لأنني لا أريدك أن تصعد كل هذه المسافة مرة أخرى هباءً
    Dr. Pavel benim ülkem. Ölürsem boşuna olmayacak. Open Subtitles . دكتور بافيل, أن مت فلا تجعل هذا يذهب هباءً
    Kıçımdaki diş izlerini boşuna taşımıyorum. Open Subtitles تمتعوا كثيرا بالتمعن في مؤخرتي انا لا أحمل علامات أسنانهم على مؤخرتي هباءً
    Ümit edip durmasın boşuna. Hep öyle derler çıkarırken. Open Subtitles دعيه ألاَّ يأمل بلا جدوى فهم دائماً ما يقولون هكذا وهم يسرِّحون الناس
    boşuna, üç yıl kiralamak için uğraştım. Open Subtitles لقد كنت أحاول تأجيرها لمدة ثلاث سنوات ، دون جدوى
    Promisin'in bu şekilde yayılmasını hiç istemedim, ama bu son birkaç günkü kurbanlar boşuna değildi! Open Subtitles لم أتعمد لنشر البروميسين بهذه الطريقة لكن تضحيات الأيام القليلة الماضية لم تذهب هباء
    Belki bu kazıyı hiç de boşuna yapmamışızdır. Open Subtitles ربما لم ينتهي حفرنا للا شيء على كل حال
    Bebeğim, bana boşuna Beyaz Gölge demiyorlar. Open Subtitles اوه حبيبي لم اخذ لقب الظل الابيض من فراغ
    O halde bu kadar yolu boşuna gelmişsiniz. Open Subtitles إذن فقد حضرت من رحله طويله جدا من أجل لا شئ
    Kodeste sekiz yıl boşuna hukuk okumadım. Open Subtitles لم أقض فى السجن 8 سنوات فى دراسة القانون هباءاً
    boşuna zaman kaybediyorsun. Sana yardım edemezler. Open Subtitles لكن ذلك مضيعة للوقت انهم لن يستطيعون مساعدتك
    - Hiç ümit yok. Sanırım, bütün... - ...yolu boşuna geldik. Open Subtitles لا حظ على الإطلاق أظن أننا قطعنا كل المسافة بلا فائدة
    Ama eğer çalarsam, bana dava açmakla boşuna zaman kaybetme. Yahudilerimi* üzerine o kadar hızlı salarım ki uzak doğulu bir kız olduğunu düşünürsün. İyi, tamam. Open Subtitles لكن إذا سرقتها لا تتعب نفسك بمحامتي . حسنا ، موافق
    Emin değilim ama Tanrı bu insanları boşuna yolumuza çıkarmış olamaz. Open Subtitles لست متاكدا مما اقول ولكن الرب لم يضعهم في طريقنا عبثا
    O Polonya Gündüz Kuşağı Emmy ödülünü boşuna almadım! Open Subtitles أنا اعلم ذلك، أنا لم افز بجائزة الإيمي البولندية للاشيء
    Bu parti tarihe geçecek. Herkesi çağırması boşuna değilmiş. Open Subtitles هذه الحفلة ستصنع تاريخا ً لا عجب أنه يريد الجميع هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more