"bol bol" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكثير مِنْ
        
    • متسع من
        
    • بالكثير من
        
    • والكثير من
        
    • وفرة من
        
    • وافر
        
    • لديك الكثير من
        
    • بكرم
        
    • الكَثِيْرِ
        
    Önemli değil. Guy'a söyle, bol bol fotoğraf göndersin bize, olur mu? Open Subtitles نعم خلي غاي يرسلْنا الكثير مِنْ الصورِ سامعة؟
    Tavsiye almak için bol bol vaktin var,.. Open Subtitles أوه، يَستمعُ، هناك الكثير مِنْ الوقتِ للمستشارين،
    Anne ile öyle meşguldü ki bol bol zamanım oldu. Open Subtitles لقد كان منهمك جدا معها مما أتاح لي متسع من الوقت للنظر
    Radyo istasyonuna gidip biletleri kapmak için bol bol zamanımız var. Open Subtitles متسع من الوقت للذهاب إلى المحطة والاستيلاء على تذاكر لدينا.
    Hiç olmazsa çocuklar bol bol ev yemeği yiyecek. Open Subtitles على الأقل سيحظى الأطفال بالكثير من الطهي المنزلي الجيد
    Dans etme, şarkı söyleme ve bol bol eğlenme vakti! Open Subtitles أنه وقت الرقص و الغناء وقطع الكاتو والكثير من المرح
    - Birkaç numuneye ihtiyacı olacaktır. bol bol göktaşı bulunan bir yerde olmalı. Open Subtitles سيحتاج لعينات كثيرة، من مكان فيه وفرة من النيازك
    Demek ki bunu yapmak için bol bol vaktin vardı. Open Subtitles لحوالي شهرين مما يعني حصلت على وقت وافر لصنع هذا
    Sonra bunları düşünecek bol bol vaktin olacak. Open Subtitles سيكون لديك الكثير من الوقت للتفكير بكل ذلك فيما بعد، صدقني
    ..bol bol yaptığı bağışlar sayesinde.. Open Subtitles تبرعوا بكرم لفتحة التهوية الجديدة المقاومة للحرائق
    Çünkü aşağıya inerken etrafına bakınıp neler olacağını düşünmek için bol bol vakit buldu. Open Subtitles لقد كَانَ عِنْدَها الكثير مِنْ الوقتِ وهي تهَبطَ , للنَظْر حولها ولتَتسَائُل مالذي كَانَ سيَحْدثُ تالياً
    - Ben bol bol resim çekiyor mu? Open Subtitles - هَلْ بن يَحْصلُ على الكثير مِنْ الصورِ؟
    bol bol vaktimiz olacak efendim. Open Subtitles في ذلك الكثير مِنْ الوقتِ، سيدي
    Bunları konuşmak için bol bol zamanımız olacak. Open Subtitles اسمع، عندنا متسع من الوقت لنتحدث فيما بعد
    Okyanustan konuşmak için bol bol vaktimiz var. Open Subtitles هناك متسع من الوقت للحديث ونحن في قلب المحيط
    Yarışmayı boşver, bol bol vaktin olacak. Tam gaz git. Open Subtitles لا برنامج العاب، سيكون عندك متسع من الوقت
    Bir çocuğun bol bol dinlenmeye ve güneşe ihtiyacı vardır. Open Subtitles الطفل يجب أن ينعم بالكثير من الراحة وأشعة الشمس
    - İmkanı yok. Burada bol bol sörf yaparız Lance. Operasyonları erken bitirmeyi severim. Open Subtitles نحن نقوم بالكثير من ركوب الموج هنا فأنا أحب أن أنهى العملية مبكراً
    ve bunu hergun basariyla yapiyoruz bol bol ilham ve cok calisma gerekiyor TED قضاء يوم في الدّاخل و يوم في الخارج ، والقيام بذلك على احسن وجه، يتطلب الكثير من الإلهام ، والكثير من العمل الشاق.
    Ne yiyecek ne de gaz maskesi var ama bol bol kakaomuz var. Open Subtitles لا قناع غاز ولا مؤن، لكن لدينا وفرة من الكاكاو.
    Büyük Britanya'da bol bol böyle partiler yaparız. Open Subtitles فيبريطانياالعظمى، لدينا مقدار وافر
    Ben öldüğüm zaman, politika için bol bol vaktiniz olacak. Führer'im. Open Subtitles حينما أموت، سيكون لديك الكثير من الوقت للسياسة
    Lütfen, bol bol verin. Open Subtitles لذلك من فضلكم تبرعوا بكرم
    Uslu bir çocuk ol, bol bol yaprak yiyip güzel güzel uyu. Güzel rüyalar gör ve arkadaşlarınla cici cici oyna. Open Subtitles الآن، كُنْ وَلَدًا مُطِيْعًا، وكُلْ الكَثِيْرِ مِنْ أوْرَاقِ الشَّجَرِ ونَمْ طُوَالَ الوَقْتِ، وَأحْلامًا سعيدةً وَالعَبْ مَعَ أصْدِقَائكَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more