"borçlu değilsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تدين
        
    • لا تدينين
        
    • لست مديناً
        
    • لست مدين
        
    • لستِ مدينة
        
    • لست مدينة
        
    • لست مدينا
        
    • لا تديني
        
    • أنت غير مدين
        
    • لستَ مديناً
        
    • لا تدينُ
        
    • لست مدينًا
        
    • لستَ مدين
        
    • أنت لست مدينه
        
    • لست تدين
        
    Şimdi evine git. Bu şehri kurtaramazsın! Bu insanlara hiçbir şey borçlu değilsin! Open Subtitles لا يجب عليك إنقاذ هذه البلدة إنك لا تدين بأي شيء لهؤلاء الناس
    Bize bir şey borçlu değilsin. Henüz değil. Ama bunu duymak istiyoruz. Open Subtitles لا تدين لنا بأيّ شيء، ليس بعد، لكنّنا نريد سماع الإجابة وحسب.
    Bir adamı kendi kuzeni ile kendine getiren birine borçlu değilsin. Open Subtitles أنت لا تدينين لواحدة زوجت شاب من ابنة خالته
    Hadi, sana borcum var! Bana hiç bir şey borçlu değilsin. Open Subtitles ـ أنا مدين لكِ ـ لست مديناً لي بأي شيء
    Sen bana 600 bin dolar borçlu değilsin. Open Subtitles أنت لست مدين لي بستمائة ألف دولار
    Bana bunu borçlu değilsin, ama önemli olan şu ki, ne söylersen dinlemeye hazırım. Open Subtitles أنظري ، لستِ مدينة لي بأي شيء لكن لما له قيمة أنا هنا فقط لأستمع لأيما تحتاجين قوله
    Bana bu öğleden sonra eşlik etmen dışında hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles لست مدينة لي بشئ عدا صحبتك لي في هذه الظهيرة
    - İlk fırsatta ücretini ödeyeceğim. - Bana bir şey borçlu değilsin, Ocie. Open Subtitles سأدفع لك عندما أتقدم انت لست مدينا لي بشيء اوسي.
    Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles لا تديني إليّ بشيء فإنّي لست سعيدًا بكوني محقًّا
    Sana hayatımı borçluyum, sen bana hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles أنا مدينة لك بحياتي و أنت لا تدين لي بشيء
    Kalbini almasan da ölmüş olacaktı. Ona borçlu değilsin. Open Subtitles أجل وماتت في طريقها أنت لا تدين لها بهذا
    Bana bir özür borçlu değilsin ama belki de Raphael ile konuşmalısın. Open Subtitles لا تدين لي بأيّ اعتذار. لكن على الأرجح يفضّل أن تتكلّم مع رافاييل.
    Dinle. Bana bir açıklama borçlu değilsin. Bunu sadece beysbolla ilgili tutalım. Open Subtitles إسمع أنت لا تدين لي بتفسير لنبقي هذا كن كرة المضرب
    Doğru bildiğin her şeyi hor gördüler. Onlara borçlu değilsin. Open Subtitles لقد داسوا على كل ما تعتبره غالي وعزيز، وأنت لا تدين لهم بشيء.
    Bill... - İstediğim yalnızca... - Bana hiçbir lanet şey borçlu değilsin. Open Subtitles ـ بيل ، لقد أردت فقط ـ أنت لا تدينين لي بأى شئ
    Hayır, tatlım. Bu küfür için bana borçlu değilsin. Open Subtitles لا يا عزيزتي أنتِ لا تدينين لي بشيء هذه المرة
    Bana veya başkasına hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles أنت لست مديناً لي أو لأي شخص بأي شيء
    Bana açıklama borçlu değilsin. Open Subtitles لست مدين لي بتفسير.
    Başka kimseye bir açıklama borçlu değilsin. Open Subtitles لستِ مدينة بتبرير لأيّ مخلوق
    Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Çok keyifli bir geceydi. Open Subtitles لست مدينة لي بشيء إنه شيء مبهج
    - Teşekkür ederim, dostum. Bak, sana borçluyum. - Bana borçlu değilsin. Open Subtitles أنا مدين لك - لست مدينا لي بشيء ، نحن جميعا بخير -
    Ona hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles انتي لا تديني لها بشي ..
    Onlara hiçbirşey borçlu değilsin. Open Subtitles أنت غير مدين لهم بشيء
    Ve artık ona borçlu değilsin. Open Subtitles و الآن لستَ مديناً لها بعد الآن
    Bana borçlu değilsin, ve beni gerçekten önemsiyorsan eğer bana geri ödemekten bir daha söz etmezsin. Open Subtitles إنكَ لا تدينُ ليّ، ولو كنتَ تهتمّ لي فعلاً، لن تذكر ردك لي بمعروفٍ مجدداً.
    Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles لست مدينًا لي بشيء
    - Hayır. Bana özür borçlu değilsin. Open Subtitles -لا، لستَ مدين ليّ بالاعتذار .
    Hayır, şaka yapıyordum. Bana bir şey borçlu değilsin. Open Subtitles لا ,لقد كنت أمزح أنت لست مدينه لى بأى شئ
    Bana borçlu değilsin. Open Subtitles لست تدين لي بشئ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more