Şimdi evine git. Bu şehri kurtaramazsın! Bu insanlara hiçbir şey borçlu değilsin! | Open Subtitles | لا يجب عليك إنقاذ هذه البلدة إنك لا تدين بأي شيء لهؤلاء الناس |
Bize bir şey borçlu değilsin. Henüz değil. Ama bunu duymak istiyoruz. | Open Subtitles | لا تدين لنا بأيّ شيء، ليس بعد، لكنّنا نريد سماع الإجابة وحسب. |
Bir adamı kendi kuzeni ile kendine getiren birine borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تدينين لواحدة زوجت شاب من ابنة خالته |
Hadi, sana borcum var! Bana hiç bir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | ـ أنا مدين لكِ ـ لست مديناً لي بأي شيء |
Sen bana 600 bin dolar borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنت لست مدين لي بستمائة ألف دولار |
Bana bunu borçlu değilsin, ama önemli olan şu ki, ne söylersen dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | أنظري ، لستِ مدينة لي بأي شيء لكن لما له قيمة أنا هنا فقط لأستمع لأيما تحتاجين قوله |
Bana bu öğleden sonra eşlik etmen dışında hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لست مدينة لي بشئ عدا صحبتك لي في هذه الظهيرة |
- İlk fırsatta ücretini ödeyeceğim. - Bana bir şey borçlu değilsin, Ocie. | Open Subtitles | سأدفع لك عندما أتقدم انت لست مدينا لي بشيء اوسي. |
Bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لا تديني إليّ بشيء فإنّي لست سعيدًا بكوني محقًّا |
Sana hayatımı borçluyum, sen bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنا مدينة لك بحياتي و أنت لا تدين لي بشيء |
Kalbini almasan da ölmüş olacaktı. Ona borçlu değilsin. | Open Subtitles | أجل وماتت في طريقها أنت لا تدين لها بهذا |
Bana bir özür borçlu değilsin ama belki de Raphael ile konuşmalısın. | Open Subtitles | لا تدين لي بأيّ اعتذار. لكن على الأرجح يفضّل أن تتكلّم مع رافاييل. |
Dinle. Bana bir açıklama borçlu değilsin. Bunu sadece beysbolla ilgili tutalım. | Open Subtitles | إسمع أنت لا تدين لي بتفسير لنبقي هذا كن كرة المضرب |
Doğru bildiğin her şeyi hor gördüler. Onlara borçlu değilsin. | Open Subtitles | لقد داسوا على كل ما تعتبره غالي وعزيز، وأنت لا تدين لهم بشيء. |
Bill... - İstediğim yalnızca... - Bana hiçbir lanet şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | ـ بيل ، لقد أردت فقط ـ أنت لا تدينين لي بأى شئ |
Hayır, tatlım. Bu küfür için bana borçlu değilsin. | Open Subtitles | لا يا عزيزتي أنتِ لا تدينين لي بشيء هذه المرة |
Bana veya başkasına hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنت لست مديناً لي أو لأي شخص بأي شيء |
Bana açıklama borçlu değilsin. | Open Subtitles | لست مدين لي بتفسير. |
Başka kimseye bir açıklama borçlu değilsin. | Open Subtitles | لستِ مدينة بتبرير لأيّ مخلوق |
Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Çok keyifli bir geceydi. | Open Subtitles | لست مدينة لي بشيء إنه شيء مبهج |
- Teşekkür ederim, dostum. Bak, sana borçluyum. - Bana borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنا مدين لك - لست مدينا لي بشيء ، نحن جميعا بخير - |
Ona hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | انتي لا تديني لها بشي .. |
Onlara hiçbirşey borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنت غير مدين لهم بشيء |
Ve artık ona borçlu değilsin. | Open Subtitles | و الآن لستَ مديناً لها بعد الآن |
Bana borçlu değilsin, ve beni gerçekten önemsiyorsan eğer bana geri ödemekten bir daha söz etmezsin. | Open Subtitles | إنكَ لا تدينُ ليّ، ولو كنتَ تهتمّ لي فعلاً، لن تذكر ردك لي بمعروفٍ مجدداً. |
Bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لست مدينًا لي بشيء |
- Hayır. Bana özür borçlu değilsin. | Open Subtitles | -لا، لستَ مدين ليّ بالاعتذار . |
Hayır, şaka yapıyordum. Bana bir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | لا ,لقد كنت أمزح أنت لست مدينه لى بأى شئ |
Bana borçlu değilsin. | Open Subtitles | لست تدين لي بشئ. |