| Herhâlde sana bir borcum olduğunu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | أراهن أنّك تعتقد أنني مدين لك؟ |
| Sana borcum olduğunu düşündüm. Evet, var. | Open Subtitles | ـ ظننتُ أنني مدين لك ـ أجل، إنّك كذلك |
| Bak, sana büyük borcum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني مدين لك بالكثير |
| Sağlık sigortası hepsini karşılayacağını söylüyor ama her nedense elimdeki fatura 348 dolar borcum olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المركز الطبي يقول أنني سأدفع ثمن كل هذا لكن لسبب ما تصلني الفاتورة تقول أني مدين 348 دولار |
| Ona borcum olduğunu ikimiz de biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | كلانا يعرف أني مدين له، أليس كذلك؟ |
| Hadi ama, buradaki herkes gelip onlara borcum, olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | بربّكم، بوسع أي أحد أن يأتيني متبخترًا ويدّعي أنني أدين له بالمال. |
| Sana borcum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنني مدين لك. |
| Sana 200$ borcum olduğunu da söyledin. | Open Subtitles | -قلتِ أنني مدين لكِ بمائتي دولار . |
| Bak, sana borcum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمعي .. أعلم أنني أدين لكِ ببعض المال |
| Sana bir açıklama borcum olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | شعرت أنني أدين لكِ بتفسير |